Hızlı hızlı adımlar atıyordum. Bir yandan da sürekli az önce yaşadığım şeyleri düşünüyordum. Rüya gibiydi sanki.. Şöyle bişiydi;
Hiç beklemediğim bir zamanda karşıma öyle bir şekilde çıktı ki, aslından inanamadım. Çünkü inandırıcı gelmiyordu. Rüya görsem bu kadar olabilirdi.Bunları düşünürken bir yandan da hızla okula ilerliyordum. Sonunda Okula vardım ve bahçe kapısından içeri hızla girdim. İlk dersimiz edebiyattı. Aslında edebiyat dersini seviyordum ama bu gün büyük ihtimalle aklımı derse vermeyecektim. İstesem de veremezdim bence. Sürekli o çocuğu ve olanları düşünüp duruyordum. Okula girdim ve dersin başlamasına 5 dakika vardı hemen sınıfıma doğru ilerlemeye başladım.
Sınıfıma doğru ilerlerken etrafı inceliyordum her öğrenci gibi. Koridorda Emine Teyzeyi gördüm. Emine Teyze bizim okulun temizlik görevlisi. Çok tatlı dilli birisidir. Yerleri silmekle ve mesela sınıflarda yerlere bişi fln dökülünce hemen Emine Teyzeyi çağırırız. O da temizler. Hafif tombul, kısa boylu ve sürekli gülen bir yüze sahip. Çok cana yakın ve sıcak kanlı biridir. Şahsen ben hiç kızgın olduğunu ya da bağırdığını görmedim. Yani diğer temizlik görevlileri gibi yaptığı işi öflene pöflene yapmaz. Bu huyu yoktur. 3 yıldır bu okuldayım ve ona çok alıştım. O da beni çok severdi.
Emine teyzeye selam verdikten sonra yürümeye devam ettim. Kapısının sol üst köşesinde 12/A yazan sınıfı görünce bir oh çekip sınıfa girdim. Tabi her zamanki gibi sınıfa giren öğrencilere tip tip bakarlar ya. Çok sinir oluyorum ama yapacak bişi yok. Hızlı adımlarla yerime doğru ilerledim ve sırama oturdum. Benim sıram cam kenarını n orta sırasıydı. Cam kenarını eğitim hayatımın başından beri severim. Hem derste canım sıkılınca hemen gözlerimi dışarıya kaydırabiliyorum.
Çantamı yanımdaki boş olan sıraya koydum. Sıra arkadaşım Emir daha gelmemişti. Gelirse de kaldırırım çantamı diye düşündüm.
Edebiyat hocası Deniz Hoca sınıfa girdi. Ztn yaşlı bir hocaydı. Yani dersi seviyordum ama hoca biraz kıldı. Yani 'zaten 12. Sınıfız nolur yani sözlüleri yüksek versen' ama yok bedavadan not vermezdi. Katiyen disiplinli bir hocaydı.
"Günaydın çocuklar" dedi ve biz de karşılık verdik. Sınıfımız 28 kişilikti. 10 kız 18 erkek vardı. Şöyle bir sınıfa göz attım da sanki bugün devamsızlık yapanlar vardı. En arka sırada Ali'yi, onun Bir önünde Sıla'yı ve orta sıranın en önünde Mustafa'yı görememiştim. Hoca yoklamayı aldı ve derse başladı.
Dediğim gibi bu gün derse odaklanmam imkansızdı. Aklım olanlarda kalmıştı. Deniz hoca dersi anlatırken sınıfın sorunluları arka sıralarda birbirlerine küçük kağıtlar atıp saçma sapan kıkırdıyorlardı. Hoca da gördü ve uyardı 'uyardı ama takan kim' hoca bir bağırdı sınıfta. Yerimden nasıl sıçradığımı anlatamam. Bide tam dalmışım bildiğiniz ödüm koptu yani.
"BİRŞEY DİYORSAM BUNU İKİLETME" demişti. O dediğim kağıtları atan Berk ile Halil de artık durmuştu. Hocadan korkmuşlardı. Kim korkmadı ki ztn. Hocanın siniri biraz dinmişti sanırım ve derse geri dönmüştü. Sınıf da sessizleşmişti. Sanırım herkes derse odaklanmıştı. Tabiki ben dışında...
Ders bitti hoca çıktı. Ben hala olanları düşünüyordum. O çocuğu neden aklımdan çıkaramıyorum?, neden sürekli onu düşünüyorum?, neden sürekli bana bakışını, suyu uzatışını, kağıtları uzattığımda elimden alışını, Ve konuşmasını unutamıyorum?.. Neden yani....? Kendime bu soruları her ne kadar sorsam da cevabı bulamıyordum.
Teneffüs bitmişti. Ders yine edebiyattı. Hoca geldi ama bu sefer ne kağıt atan ne de konuşup gürültü yapan vardı. Hoca mükemmel bir şekilde dersi işledi anlattı tahtaya fln Bikaç bişi yazdı bize de yazmamızı söyledi, önemli yerlerini yazdırdı. Ben de yazdım ama ztn kolay bir konu olduğu için anlamakta zorluk çekmemiştim. 2. Ders de bitmişti. Tenefüste lavaboya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Saçlarımı düzelttim ve sınıfa geri döndüm. Telefonuma baktım ve gelen birkaç bildirime göz atıp tekrar sessize alıp yerine koydum.
Ders müzikti. Hiç sevmezdim müziği.... Sıkıcı yani boş Bi der işte. Yine boş boş geçmişti. Aslında pek umrumda da değildi müzik dersi. - sanki müzisyen olacağım-
Gün böyle ilerledi. Müzik dersinden sonra matematik, tarih ve yabancı dil derslerini işledik. Ama tabiki de odaklanamamıştım.
Okuldan çıktım ve eve doğru ilerlemeye başladım. Aklımda hala garip sorular vardı. Bu his neydi.. Neyi işaret ediyordu. Çözememiştim.. Yavaş adımlarla eve doğru yürüyordum. Tabi ki aklımdaki sorularla birlikte...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ĥ Λ Ṗ S Ɛ D Ɛ И
General FictionAslında yalnız biriyim.. Ama yalnız olmayı kendim seçmedim.. Beni sürekli karanlığa iten bir şey var. Bu şey içimde ve ne yapsam ondan kurtulamıyorum.