Odama çıktığımda her zamanki gibi dolabımdan okul eteğimi ve okul sweetimi buldum. Onları çıkarıp üzerime giydim.
Saçlarımı hızlı bir şekilde gelişi güzel topladım. Aslında hep böyle yapardım. Saatlerce aynanın karşısında Kendimle uğraşmak pek bana göre değildi. Pek tamamen toplamayı da sevmezdim. Kafama ne eserse onu yapardım.
Saçlarımı da yaptıktan sonra yüzüme hafif çilek kokulu bir krem sürdüm. Makyaj yapmayı pek sevmezdim. Nadiren canım isterse yapardım. Bugün pek makyaj havamda değildim. Sadelikten yana yapmıştım seçimimi..
Dudaklarım biraz fazla kuruyordu onlar için de bir nemlendirici sürüp artık sıra çantama gelmişti.
Lila rengini severdim. İç açıcı bulduğum için de bugün bu çantayı kullanmaya karar verdim. Ders programıma bakıp, çantama Bikaç kitap doldurdum. Son olarak bir kalem kutusu da koyduktan sonra artık okula gidebilmek için her şey hazırdı.
Çantamı da alıp odadan çıktım. Merdivenlerden indim ve beni geçirmek üzere kapıya gelmiş olan anneme sımsıkı sarıldım. Her zamanki gibi kokuyordu. Mis.. İyice sarıldıktan sonra artık okula gidebilirdim. Son olarak annemi yanaklarından öptüm.
Boyum biraz kısa olduğu için genelde ayakkabılarımı biraz yüksek tercih ediyordum. Ayakkabı konusunda beyaz vazgeçilmezimdir. Her kıyafetin altına uyduğunu düşünüyorum. Dolaptan ayakkabılarımı alıp okula gitmek üzere evden çıktım.
Hava güneşliydi. Malum mevsim yazdı. Güneş o büsbüyük gövdesiyle tüm sıcaklıklarını üzerimize gönderiyordu. Aslında ben yaz aylarını pek sevmem. Bana göre kış daha güzel. Aslında kıştan kastım yağmurlar. Mesela bir yağmur yağıyor ve tüm susuz kalan insanlar, hayvanlar, ya da en kötü ihtimalle Toprak bundan faydalanıyor. Aslında benim yağmuru sevmemin Bi sebebi var. Hani yağmur yağar da o toprak kokusu ile yağmur kokusu birleşir ya, bu ikisi bir bütün olurlar.. İşte o kokuya bayılıyorum. Mis gibi kokuyor. Ve bence yağmur suları da çok güzel. Hem demezler mi "yağmur berekettir.." ki bence haklılar.
Okulum evine biraz uzaktı. Ama ben yürümeyi seviyordum. Onun için okula gitmek üzere Bir servis ya da toplu taşıma aracı kullanmıyordum. Yol boyunca etrafımdaki ağaçları, insanları, kuşların o tatlı mırıltısını, güneşin o güzel gülümsemesini izlerken dalıp gider ve bazen okula geldiğimin farkına bile varamazdım.
Yolda yürümeye devam ederken karşıma bir sokak köpeği çıktı. Benim köpeklere karşı fobim vardı ve bunu yenemiyordum. Doğal olarak da köpek görünce korkuyordum. Karşımda duran köpek sarı bir sokak köpeğiydi. Biraz büyük bir köpekti. Kuyruğu tüylü tüylüydü. Aslında sevimli gibiydi ama ben korktuğum için köpeği görünce refleks olarak koşmaya başladım.
Bir süre koştuktan sonra Köpek arkamda mı diye bakmak için başımı arkaya çevirdim ve o anda Birisiyle çarpıştım. Yüzümü o kişiye döndüğümde ortalama benim yaşlarımda Bi erkekti. Elinde kitaplar vardı ve ben ona çarptığım için birçoğu yerlere saçılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ĥ Λ Ṗ S Ɛ D Ɛ И
Ficción GeneralAslında yalnız biriyim.. Ama yalnız olmayı kendim seçmedim.. Beni sürekli karanlığa iten bir şey var. Bu şey içimde ve ne yapsam ondan kurtulamıyorum.