IV

1.8K 234 174
                                    

bad liar - selena gomez

İyi okumalar

.

Sugawara, oturduğu sandalyede hafifçe burnunu çekti. Bacaklarını kendisine çekmiş ve kendisine kollarını dolamış bir halde yemek yapan Daichi'yi izliyordu. Kiyoko ve Asahi akşam yemeği için Sugawara'nın evine gelecekti. Daichi ise tüm yük Sugawara'da kalmasın diye en azından yemeği yapmaya karar vermişti ama her konuda olduğu gibi yemekte de düşünce, zevk farklılıkları olduğundan arada Sugawara'nın verdiği talimatlarla aralarında ufak tartışmalar çıkıyor ve inatlaşmalar oluyordu. 

"Biraz kekik ekle ete, daha güzel olur."

Oturduğu yerden kalkmadan Daichi'ye başını uzatan Sugawara, Daichi'nin onu dinlemediğini fark edince hafifçe beline tekme attı oturduğu yerden. Daichi ise homurdanarak cevap verdi ona.

"Şu an yaptığımız tarifte kekik yazmıyor. Bu yüzden koymayacağım. Güzel olacak olsa koyun derdi zaten tarif."

Sugawara, Daichi'nin inadına ve kemikleşmiş yapısına sesli bir şekilde söylenirken ayaklandı. Daichi'nin hazırladığı çeşniye bakıp onu hafifçe ittirdi kalçasıyla çekilmesi için. Kekiği alıp çeşninin içine atarken Daichi'ye söylenmeye başladı.

"Neden her şeyi belirli kalıplar halinde yapmaya çalışıyorsun? Belki kekik daha çok hoşuna gidecek? Üstelik her zaman böylesin. Çok inatçısın. Bir şeyi olumsuz ya da olumlu anlamda sürekli etiketliyorsun. Ben böyleyim, sen böylesin gibi. Sinirlendiriyorsun beni. Bazı şeyleri denemeden nasıl bileceksin?" 

Eti çeşniyle bulamaya başlarken söylenen Sugawara'yı izledi Daichi. Normalde olsa birisi onu eleştirdiği için öfkelenirdi ama Sugawara'nın sahte öfkesi onun sinirlerini bozmadı.

"Gerçekten öyle mi yapıyorum?"

Sugawara yine hmlayarak onaylayınca belini tezgaha yaslayıp duvara bakmaya başladı. Haklı olabilirdi. Çocukluğundan beri her zaman belirli çizgileri vardı ve bunları hiçbir zaman aşamamıştı. Denese belki seveceği şeyleri sevmediğini söylüyor, değişebileceğini kabul etmiyor ve kendisini hep aynı tutmaya çalışıyordu. Aralarında oluşan birkaç dakikalık sessizlikten sonra Sugawara'ya döndü.

"Neden inatçı olduğumu düşünüyorsun ya da asla sınırlarımı aşmadığımı?" 

Sugawara, Daichi'nin sorusuyla ona döndü. Neden bu konuşmaya bu kadar takıldığını anlamamıştı ama esmerin bakışlarındaki ciddiyeti görünce ciddi bir cevap vermesi gerektiğine karar verdi. 

"Seni tanıdığımdan beri herkese kendini aynı gibi göstermeye çalışıyorsun. Yıllardır favori rengin, yemeğin ya da şarkın aynı. Bunların değişip değişmemesi pek önemli değil ama zaman içinde herkesin karakteri değişiyor ve sen değiştiğini kabullenemiyorsun, kendini yoruyorsun. Bu da inatçılık olarak yansıyor. Biraz kendini dinlesen daha rahat olacaksın aslında."

Sugawara'nın konuşmasını çalan kapı zili böldü. Daichi kapıyı açmak için ilerlediğinde yüzünde sıcak bir gülümsemeyle Kiyoko ve Asahi'yi karşıladı. 

Oldukça geç saate kadar kalan Asahi ve Kiyoko evden ayrıldıktan sonra Daichi salondaki koltukta yerini alırken biraz sonra Sugawara da ona eşlik etmek için yanına geldi. Loş ışıkta otururlarken Daichi odaklanmadan televizyona bakıyor, Sugawara ise yarım bıraktığı kitaba devam ediyordu. Uzun süren sessizliğin ardığından Daichi, yanında uzanan Sugawara'nın bacaklarının üzerine bacaklarını atmasıyla bakışlarını ona çevirdi. 

𝘱𝘳𝘦𝘵𝘵𝘺 𝘣𝘰𝘺. -𝘥𝘢𝘪𝘴𝘶𝘨𝘢 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin