Medya teaser gibi bir şey, önceden yapmıştım. umarım beğenirsiniz.
"Tamam, başla!"
Jimin küçük bedenini ağaca döndürmüş ve saymaya başlamıştı, sayıları yavaş saymaya çalışıyor ve tae'ye zaman tanıyordu.
Tae ise var gücüyle çayırı geçip ağaçlık alana girmişti, nefeslerini kontrol edemeden koşuyordu, bu sefer kaybetmeyecekti.
Jimin'in "bitti! Geliyorum tamam mı? Sonra hile yaptın deme!" Sesini hala net bir şekilde duyabilmesi çok garipti çünkü hızlı koşuyordu, ya da öyle sanıyordu.
Yeterince uzaklaştığını ve daha fazla hareket ederse jimin'in keskin kulaklarının onu duyabilceğini düşünüp bir ağacın arkasına çömdü.
Küçük bacaklarını kendine çekip sessizce soluklanmaya başladı.
"Minik taetae, nerdeeesiin?" Yüzünü buruşturdu, ona böyle seslenmesini sevmiyordu. Çünkü ondan daha küçük göründüğü her fırsatta yüzüne vurmasındam sıkılmıştı, karşı da gelemiyordu.
"Taetae, bu oyunu sürekli kazanmaktan sıkıldım. Zaten ne yaparsan yap seni buluyorum." Alaycı sesi yakınlardan geliyordu, tae bununla beraber ağzını elleriyle kapayıp ayağa kalktı.
"Minik omega, kokunu alabiliyoruuum..." gülerek söylediğini ses tonundan bile anlamıştı taehyung.
Ağacın kenarından kafasını uzattığında jimin'i gördü, hiçte uzakta değildi.
Yavaş ve dikkatli adımlarla ağaçtan uzaklaşmaya başladı, gerideki uzun çalılara yetişebilirse ordan sıvışabilirdi, evet!
Geri geri parmak ucunda giderken bir anda jimin görüş alanından çıkmıştı.
İçindeki kurt kaybettin, asla da kazanamazdın sinyalleri vermeye başlasa da jimin'in etrafında olduğunu hissebiliyordu.
Adımlarını durdurdu ve etrafı dinledi, hiç bir ses yoktu, hatta o kadar sessizdi ki biraz ürpermişti.
Birkaç saniye daha yerinde hareketsiz kalıp etrafta kimse olmadığını teyit ettikten sonra vücudunu dikleştirdi, derin bir nefes vererek arkasını döndü.
"Bö!" Burnunun dibindeki jimini görmesiyle geriye sıçrayıp poposunun üstüne düşmüştü küçük olan , karşısındaki çocuk ise kahkaha atarak ona gülmekle meşguldü.
"Tanrım! Havada nerdeyse takla atıyordun taehyung! Çok komikti!" Tae ona kaşlarını çatmış yerden bakışlar yollarken o hala kıkırdıyordu.
"Çok komik jiminnie, ha ha." Sesini inceltip ona söylendiğinde üstüne yapışan yaprakları temizlemekle meşguldü ki jimin birden bire üzerine eğilmişti.
"Neden sürekli hile yapıyorsun, bu kadar kısa sürede beni bulman im kan sız! A-ayrıca üstümden kalk!" Kollarını bağlayıp kafasını çevirdiğinde nisbeten üstündeki çocuk gülüp yanağına dokunmuş ve ona bakmasını sağlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Last of Them.
FanfictionHırlayarak önüme kadar gelip heybetli cüssesini gözler önüne serdiğinde bayılacak gibi olmuştum çünkü normal alfalardan da daha büyük bir kurttu bu. Üstelik hırlayan dişleri arasından süzülen salyalar birazdan benim tadıma bakacağının göstergesiydi...