Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
___________
"Jeon Jungkook! Sataşma kadına! Zaten zor ikna ettim."
Jimin'in tiz çığlığı bütün evde yankılanırken Jungkook elindeki bezle masayı siliyor aynı zamanda da hâlâ söylenmeye devam ediyordu. Kadına öyle kin besliyordu ki adını duyunca bile karanlık bir öfke sarıyordu kalbinin bacalarını.. Bu öfkenin en büyük nedenini ise Jimin'den sorumlu tutuyordu.
Jeon Jungkook, asılsız suçlamalara bayılırdı.
"Ben çıkıyorum! Akşam geç kalırsam merak etme!"
Ayakkabılarını giymekte olan Jimin, ellerini beline koymuş tıpkı bir anne edasıyla dikilen Jungkook'a göz devirdi. Arkadaşı , 'arkadaş ' olsa bile , çok meraklı ve kıskanç biriydi ki bu onu çoğu zaman sinir ederdi. Böylece kavga etmek kaçınılmaz olurdu.
"Nereye gidiyorsun?"
Gerginliği önlemek için tatlıca gülümsedi.
"Bayan Lee ile yemek yiyeceğiz. Kusura bakma. Bu gün yanlız yemek zorundasın."
"Yelloza bak! Her yere ağını salmış. Ondan hemen kurtulmam gerek..."
Düşünürü gibi yapıp giden Jimin'in arkasından kapıyı hızlıca kapatmıştı.
"Acaba adam öldürmek kaç yıldan başlıyor?"
Balkondaki kahvaltı masasına oturup düşünmeye devam etti.
"Ya da sadece bıçaklasam?"
"Kimi bıçaklıyorsunuz, Jeon? "
Jungkook duyduğu sesle yerinden sıçrarken Taehyung kahkahalarla gülmeye başlamıştı. Bıkkınlıkla gözlerini devirip yerine oturdu. Tamam , yan komşusu çok yakışıklı olabilirdi fakat yerli yersiz her şeye gülmesi fazla sinir bozucuydu. O fazla neşeliydi . Ve Jeon Jungkook bundan pek hoşlanmamıştı.
"Bayan Lee'den bahsediyordum."
'Ciddi misin?' der gibi bakıp yüzünü buruşturdu.
"Cidden o kadınla ne alıp veremediğin var?"
Alayla elmacıklarını belli edecek şekilde safımsı ancak bir o kadar da ince anlamlar barındıran gülümsemesini sundu.
"Seni ilgilendirmez."
Kim Taehyung ona şokla bakarken hızlı adımlarla mutfakta kalan fırçalarını eline alıp çizecek herhangi bir şey aradı. Tanrım! burada resmedeceği herhangi bir şey yoktu ki. Ya da o öyle sanıyordu.
Gözleri çayını yudumlamakta olan Taehyung'a takıldığında sevinçle gülümsedi. Yüzünün her bir hattını ezberlemek için gözlerini onun harkulade cildinde gezdiriyor eş zamanlı olarak da çizim kalemlerini arıyordu.
Eline geçen kalemle gülümsedi.
"Galiba her şey tamam."
Elindeki kalemi yavaşça tuvale sürttüğünde çıkardığı ses fazla rahatsız ediciydi. Ama bu onu rahatsız etmenin aksine rahatlatıyordu.
Çizdiği taslağın üstünü boyamak için ince fırçalarından birini seçip pembe rengine rümüştü. İlk olarak kirazımsı dudaklarını boyamak istiyordu. O hiç bir zaman ulaşamayacağı kiraz dudakları..
Kırmızıyla da üstünden geçtiğinde sadece tuvale bakakalmıştı. Saçma bir şekilde yutkunmuştu.
Saçmalama Jungkook! Ne ara bu kadar etkilendin? Daha tanışalı yaklaşık 1 hafta bile olmadı!
