Yağmur hızlanmaya başladığında, oturduğum çamurlu yerden kalkıp Jisoo'ya yaslandım. " Bunu yapmamalıydık, bunu yapmamalıydık.. Vazgeçelim lütfen." Sayıklayan Nayeon hala yerde ağlıyordu. Herkes suskundu. Okulda bizden başka kimse yoktu cinayet işlenirken, biliyorduk aramızdan birinin onu öldürdüğünü. Nayeon ve Sana bunu yapmadıklarını söylediler. Sana sevgilisiydi, çevrede herkesin gösterdiği en uygun çiftlerden biriydiler. Asla yapmayacağını herkes biliyordu. Nayeon ise en yakın arkadaşıydı. Birlikte aynı yurtta büyümüşler, ve hatta aynı üniversiteye bile gitmişlerdi. Onun yapması da imkansızdı gözümüzde.
" Buraya kadar getirdik, dönemeyiz bu saatten sonra. Ya bize yardım et, ya da sus!" Yoongi bunları söylerken Momo'nun cesedini yavaşça kazdıkları çukura koydu. " Polislere anlatırız, yapmadık deriz. Asıl bunu yaparsak suçlu oluruz!" Yoongi kazdıkları çukurun yanından hızlıca ayrılırken Nayeon'un yakasını tuttu. " Kamerası olmayan eski bir spor salonunda cinayet işleniyor ve o odada sadece siz oluyorsunuz? Polis inanır mı sence? Burada sizin kapatmaya çalışıyoruz, biraz daha konuşursan bizzat ben teslim ederim seni polise!" Yoongi Nayeon'un yakasını sertçe bırakırken, çamura batan Nayeon sadece ağlayabildi.
" Biz buraya gömüyoruz ama, kimse gelmiyor değil mi? Eminsin yani? " Taehyung Jimin'in sorusunu kafasını sallayarak yanıtladı. " Hayır, söylediğim gibi burası büyük babamın evi. Büyük babam öldüğünden beri buraya kimse uğramadı. Avlanmak için açılan bölgelerin de kapandığı söyleniyor. Yarın Hoseok ile kontrol etmeye gideceğiz."
Yine herkes suspus olurken, Yoongi ve Jimin çukurun üzerini kapatmaya başlamışlardı bile. Birinin telefonu çalmaya başladığında yaslandığım Jisoo'ya daha da sokuldum. " Sakinleş." Dedi yavaşça elimi okşarken. Telefonu çalan Jin, ellerini üzerine sildikten sonra hızlıca cebinden telefonu çıkardı. Çatık olan kaşları arayan kişiyi görünce daha da çatıldı. " Bayan Seji arıyor?" Namjoon tuttuğu küreği hızlıca yere atarken Jin'in yanına ilerledi. O da aynı şekilde kapanmak üzere olan telefona bakarken aniden bize döndü. " düşünün!" Jisoo aniden kafasını kaldırıp bana bakarken herkesin paniklediği belliydi. " Anlamadım, neyi? " Rosè herkesin merak ettiği soruyor sorarken Namjoon muhtemelen neden bu kadar salak olduğumuzu düşünüp sinirlenmişti. Diğerlerinin ne hissettiğini bilmediğim gibi kendi hislerimi de anlayamıyordum. Mutlu değildim ama üzgün ya da kızgın da değildim. Şok olmuş gibiydim. İleriyi düşünmeyi bırakmış, olduğumuz ana kilitlenmiş gibi.
" Bayan Seji neden bizi arıyor olabilir düşünün." Namjoon'un keskin sesi yine kulaklarımı doldururken konuşma gereği duydum. " Yine arıyor. Açmamız gerekmez mi?" Ellerim Jisoo'nun kabanını sıkıca tutarken gözlerim sadece toprağa bakıyordu. " Sorduğum soru bu mu Lalisa?"
" Açıyorum." Jin açar açmaz telefonu sesiyle almıştı. " Kim seok Jin, beni tanıyor olmalısın." Bayan Seji'nin otoriter sesi duyulduğunda Jin gülümsemek için zorladı kendini. " Sizi tanımamak mümkün mü bayan Seji."
" Ne zamandır mezunlar geceleri okula gizlice girip haylazlık yapıyor Kim seok jin?" Bayan Seji'nin sevinçli sesi, Jin'in zorla da olsa yaptığı yüz ifadesini değiştirirken, onu asıl mutlu ettiği şeyin Jin'in açığını yakalamış olmasını anlamak çok da zor değildi. " Mezun olmam tüm okul ile ilişkimi kesmem gerektiği anlamına mı geliyor bayan Seji? Buluştuğum arkadaşlarımdan biri okulda çantasını unuttuğunu söylediğinde beraber gitmek istedik, okulumuzu da özlemiştik üstelik." Asla inandırıcı olmayan bahanesini söylediğinde bayan Seji'nin bunu yiyecek kadar salak olup olmadığını düşündüm. " Bunu yarın konuşalım, diğerlerini de çağır." evet değildi.
Jin telefonu hızlıca çamura fırlatırken, büyük kabanını Namjoon'a itti. " yüzüme kapattı, aptal karı!" sinirle söylenerek kendini yere bıraktı.
Momo'yu gömmüştük.
" Nasıl görmüş olabilir ki?" geldiğimizde beri sesini çıkarmayan Seulgi sonunda konuşmuştu. " Aptal mısın sen? Kamera diye birşey var!" Hoseok, Seulgi' ye doğru bağırırken herkes ayaklanmıştı. " Yarın kontrole giderken bizi de alın Taehyung. İyice arayalım, burada yaşayan var mı yok mu."
Yoongi ve Taehyung çoktan yarının planını yapmaya başlarken, hala toprağa bakıyordum.
Arkadaşımızı gömmüştük.
Büyük bir nefes alıp konuşmaya başladım. "Bundan sonra ne olacak?" Taehyung karşıma gelip yüzüme doğru eğildi. " Bundan önce ne olduysa, bundan sonra da o olacak Lalisa."
Çamura bulanmış botlarım ile diğerlerinin peşinden giderken zihnimi toparlamaya çalışıyordum. Az önce bir ceset gömdük ve bu ceset arkadaşımızı cesedi. Muhtemelen aramızdan biri yaptı ve bunun kim olduğunu bilmiyoruz. Bundan sonrasını düşünmek çok zordu. Biz bir suç işledik. Yakalanmadan nasıl kurtulacaktık bundan. Jin'in arabasına doğru ilerlerken Jisoo kimsenin asla beklemediği birşey söyledi.
" Bayan Seji eğer kameralara baktıysa, Momo'nun cesedini taşıdığımızı da görmüş olmalı."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Biası Momo olanlar için üzgünüm.. :'( MOMO' NUN KANI YERDE KALMAYACAK BANA GÜVENİN! Zamanla bir sürü idol ekleyeceğim fice.