Bir Trajediyi Konu Alan Komedi
Bir Salon
İÇLİ BİR ŞAİR (Okur)
Ertesi gün, insanlar dolaşıyordu ormanda,
Bir köpek havlayarak geziniyordu ırmak boyunca;
Ve gözleri yaşlı genç kız,
Gelip oturunca, korkuyla dolu yüreği,
Antik şatonun çok eski kulesine,
Duydu inleyen hıçkırıklarını üzgün Isaure'un
Ama duymadı artık
Soylu şairin sazını!
BÜTÜN DİNLEYİCİLER
Bravo! Harika! Ne kadar güzel!
(Alkışlar)
MADAM DE BLINVAL
Şiirin sonunda, insanın gözlerini yaşartan, anlatılmaz bir esrar var.
ŞAİR (Alçakgönüllü)
Şiirin sonu üstü kapalı.
ŞÖVALYE (Başını sallar)
Saz, şair, ne kadar da romantik!
ŞAİR
Evet, bayım, aşırıya kaçmayan bir romantizm, gerçek bir romantizm. Elden ne gelir? Birkaç ödün vermek gerekiyor.
ŞÖVALYE
Ödünler! Ödünler! Beğeni böyle yitiyor işte! Romantik şiirlerin tümüne yalnızca şu dörtlüğü yeğlerim:
Haber salındı Soylu Bernard'a
Pindos ve Kythera diyarlarından,
Cumartesi yemeye gelecekmiş akşamdan
Sevme Sanatı Zevk Sanatı'na.
İşte gerçek şiir bu! Cumartesi günü Zevk Sanatı'na akşam yemeğine giden Sevme Sanatı! Hah şöyle! Ama şimdilerde saz var, şair var! Artık kısa şiirleryazmıyorlar. Şair olsaydım, kısa şiirler yazardım; ama şair değilim...
ŞAİR
Yine de ağıtlar...
ŞÖVALYE
Kısa şiirler, bayım. (Alçak sesle Madam de Blinval'e) Ve üstelik şato anlamına gelen châtel Fransızca değildir; ona castel denir.
BİRİSİ (Şaire)
Bir itirazım var, bayım. Antik şato diyorsunuz, peki neden gotikdemiyorsunuz?
ŞAİR
Gotik sözcüğü şiire uymuyor.
BİRİSİ
Ah! O zaman başka.
ŞAİR (Konuşmasını sürdürür)
Siz de görüyorsunuz, bayım, bazı şeyleri sınırlamak gerek. Fransız şiirinin düzenini bozmak ve bizi Ronsard' ların, Brébeuf'lerin dönemine götürmek isteyenlerden değilim. Romantiğim, ama ılımlıyım. Duyarlıklarda olduğu gibi. Tatlı olsunlar, düşsel, melankolik olsunlar isterim, ama hiçbir zaman kanlı, hiçbir zaman korkunç olmasınlar... Felaketlerin üstünü örtmek... Biliyorum, öyle insanlar, öyle deliler, öyle çılgın imgelemler var ki... Hey, bayanlar, yeni romanı okudunuz mu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir İdam Mahkumunun Son Günü
General FictionVictor Hugo, 1829 yılında yayımlanan Bir İdam Mahkûmunun Son Günü'nü yazdığında 26 yaşındaydı. Genç yazar, ölüme mahkûm edilen bir insanın son gününü büyük bir ustalıkla anlatarak kamu vicdanını etkilemeyi ve idam cezasına karşı bir protesto hareket...