home

1.9K 48 61
                                    

[RAHATSIZ EDİCİ SAHNELER İÇERMEKTEDİR RAHATSIZ OLANLAR OKUMASIN]

En önde Jisung olmak üzere hepsi birlikte sonunda ormana varmışlardı. Fikir tahmin edilebileceği üzere Jisung'dan çıkmıştı. Önce Jisung sonra diğerleri durdu. Arkasına döndü Jisung.

"Şimdi~"

Diye başladı söze sonra derin bir nefes aldı ve heyecanla nefes aldı.

"Hyung burda başlayalım. "

Dedi. Jisung buranın lanetli bir yer olduğunu biliyordu. Çeşitli yaratıklar olduğunu biliyordu. Ruh çağırma seansı yapmak için harika bir yerdi. Cadılar bayramının olmazsa olmazlarındandı sonuçta ruh çağırma seansları. Chan'a göre bu iyi bir fikir değildi. Bu orman oldukça meşhurdu ve riskliydi. Şehir efsanelerine inanmazdı ama ormanda vahşi hayvanlar olduğu için endişeleniyordu. Minho ve Changbin de Chan gibi korkmuyordu. Han gibi heveslide sayılmazlardı ama diğer dördüne nazaran gerçekten korkmuyorlardı diğerleri korkmuyormuş gibi görünmeye çalışsada tir tir titriyorlardı. 

Han bir çember oluşturdu ve tahtayı ortaya yerleştirdi. Cebinden birkaç küçük mum çıkardı ve daha sonra onları tek tek yakıp beş farklı yere düzgünce dizdi. Bir dal alıp mumların arasına çizgiler çektikten sonra Şekli tamamladı. Jisung bu ritüeli bir siteden öğrenmişti. İnanmıyordu ise yarayacağına sadece arkadaşlarını korkutup eğlenmek istiyordu. Şekle son bir defa baktı.

Son olarak şeklin ortasına da bir mum koydu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Son olarak şeklin ortasına da bir mum koydu. Saat akşam 21.42 civarıydı.  Akşam olması daha bir işine gelmişti. Herkese oturmalarını söyleyip kendisi de oturdu. Herkes oturduğunda ve hazır olduklarında cebinden sözleri yazdığı kağıdı çıkardı Jisung.

"Herkes parmaklarını mumların kenarlarına koysun eli boşta kalanlar benimle birlikte ortadaki muma koysun. "

Herkes dediğini yaptığında sözleri okumaya başladı. Başlarda hiç birşey yoktu Jisung onları nasıl korkutacağını zaten planlamıştı. Telefonuna kurduğu alarmın sesini bir iki adım sesi yapmıştı ve alarm çalmaya başladığında diğerlerinin titreyişlerini hissediyordu. Gülmemek için yanağından içini ısırdı.
Bir süre sonra beklemediği, plan dışı bir şeyler olmaya başladığında oda korkmaya başladı. Hyungları havanın soğumasını akşam saatlerine bağlıyorlardı ama esen rüzgara rağmen artan alevleri açıklayabilen yoktu. Şimdiye çoktan sönmeliydiler. Ufak tıkırtılar gelmeye başladı ve bu tıkırtılar giderek artmaya başladığında endişeyle konuştu Jisung.

"Bitiriyoruz!"

Onu alaycı bir şekilde cevapladı Minho.

"Hadi ama Sungie korktunmu?"

Minho kahkahasını atarken kimse ona gülmedi. O zaman cidden ters gittiğini anladı ama çok geçti. Bir anda Hyunjin'in bağırmasıyla ona döndüler gördükleri karşısında kalakalmışlardı. O an Felix ayağa kalktı parmaklarını çektikleri için zaten ruh çemberin içinde serbestti ancak Hyunjin çekilirken çemberi bozunca ruh tamamen serbest kalmıştı. Görünürde hiç bir şey yokken bir anda Hyunjin'in sağ bacağı boydan boya çizilmeye başladı oldukça derin kesilmişti. Hyunjin'in mümkünmüş gibi daha yüksek sesle bağırırken Felix ona yardım etmeye çalışıyordu ama nafileydi masmavi pantolonun sağ kısmı artık koyu kırmızıydı tamamen. Felix ile birlikte herkes kalktı ve Hyunjin'in yanına gittiler. Gördükleri sanki bir filmden alıntıydı.

stray kids reactionsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin