Multimedia : Miley Black
Huzursuzca gözlerimi açtım . Galiba çektiğim en kötü uykuydu . Dün okulda olanlar aklıma geldi . Bir anda yanağımda hissettiğim sıvıdan ağladığımı anladım . Ben hiç bir zaman bir erkek için ağlamamıştım . Noluyordu bana ? Bir erkek beni değiştirmiş miydi ? Yataktan kalkıp banyoya gittim . Yüzüme soğuk suyu çarptım . Biraz da olsa kendime gelmiştim ama hâlâ sol tarafım sızlıyordu . Duşa girdim . Duştan sonra her zaman yaptığım şeyleri yaptım . Üzerime rahat bişeyler giyip aşağıya indim . İki torba kan içtim . Çünkü kendimi hiç olmadığım kadar halsiz hissediyordum . Salona annem geldi .
- Tatlım noldu iyi misin ?
Anneme de inkâr edemezdim ya . Göz yaşlarıma engel olamadan anlatmaya başladım .
- Dört gün önce okula yeni bir çocuk geldi . Çok yakışıklıydı . O sarı saçları , mavi gözleri ve dudağında ki piercingi beni kendimden geçirmeye yetmişti . O anda ona tutulmuştum . Ertesi gün okula gittiğimde selam falan verdi . Benle konuşmak istediğini söyleyip beni okulun bodrumunda ki malzeme odasına götürdü . Birden öpmeye başladı . Kendime engel olamadan bende karşılık verdim . Bir sonraki gün tüm sınıf önünde beni rezil etti . Rezil ettiği hâlde kahkaha atıyordu . Bir an benden hoşlandı sanmıştım ama ...
Annem konuşmama izin vermeden sözümü kesti .
- Şşşştt ! Tamam tatlım . O senin canını yaktıysa ağlamıycaksın . Sende ondan intikamını alıp başka biriyle onun gözü önünde öpüş . O zaman acı çekerse intikamını almışsındır demektir .
- Ya çekmezse .
- Onun gözü önünde daha beterini yap .
Onaylarcasına başımı salladım . Okulun yolunu tuttum . Okulun bahçesine girdiğimde Max i bir kızla delilercesine öpüşürken gördüm . Herkes bi bana bir de Max e bakıyrordu . Verceğim tepkiyi bekliyorlardı . Bi an orda öylece ağlayasım geldi . Sol yanımın acısı kat ve kat artmıştı . Ama daha sonra annemin dedikleri aklıma geldi . Güçlü olmalıydım . Yüzümü seni takmıyorum Max boşuna uğraşma bakışlarımı attım . Daha sonra sinsice sırıtıp okul merdivenlerinden çıkmaya başladım . Herkes benim bu halime şaşırmış olcaklar ki ağızları on metre açık kaldı . Oyun öyle değil böyle oynanır Maxcim ! Sınıfa sırama geçip oturdum . Eleanor daha gelmemişti . Telefonumu elime alıp bahçeye çıktım . Bahçenin tam ortasına geçtim . Gözlerim Eleanor u arıyodu belki gelmiştir diye . O sırada Max in bana kükreyen ! Sesini duyunca irkildim .
- Selenaaaaa !
Arkasına bide adamlarını toplamış . Sanki dövcek de :D
- Ne var !
- Orda beni niye kıskan madın ?
- Üzgünüm Maxcim ama katıksız odunları kıskanmam !
- Katıksız odun mu ? Ne alâka ?
- Max şu an bile odun olduğunu belli ediyosun .
- Ne dedin ?
Bu arada iki okulunda bizi dinlediğine söylemiş miydim ? O kadar bağırıyoruz ki diğer okulda bize merakla bakıp dinliyo . Tabi bunların içinde Miley de var .
- Doktora görün duymuyosun ya !
Her yerden oooooooo sesleri yükselmeye başlamıştı .
- Sen şimdi bittin !!!
Diyip kolumu yapışıp bükmeye başladı . Kemiklerimin kırılış sesini duyabiliyordum . Ama umursamıyormuş gibi yapıp .
- Hepsi bu kadar mı ?
Diye dalga geçerek sordum . O da cevap verdi .
- Evet !
- O zaman sana nasıl dövüşülceğini öğretiyim .
Diyip suratına tekme attım . Acı içinde yere düştü . Burnunu kırmıştım .
- Hadi ama Mex . Bi kadına yeniliyosun . Bu kadar ezik olcağını düşünmemiştim .
Tam o sırada Elizabeth geldi .
- Ne oldu burda ? Siz gine mi kavga ediyosunuz ? Bir kerede kavga etmeyin !!!
Diye azarladı . Ben hiç tınlamadan okulun merdivenlerinden çıkıyordum ki karşıma biri çıktı . O neydi mübarek ...
Arkadaşlar okuyucular azalmış . Kalbimi kırıyo bu okumayanlarda . Bu bölüm kuzenim @busearpgn a gelsin . Seviliosunuz :*