Okunmadı Yazdıklarım

95 7 2
                                    

'Sayende oturup nefret etmeyi öğrendim. Evet, oturup. Çünkü oturduğumda yığılır aşk yüreğime ve yorgunluk bedenime. Yürürken rüzgara karşı ardımda bırakıyorum sanki derdi tasayı. Bir de yazarken sıkılmıyorum.

Merhaba, nere olduğuma dair en ufak fikrim yok. Karanlıktan korktum yorganı çektim kafama, belki de Ankara'nın bilinmeyen bir sokağının bilinmeyen bir köşesine sızdı ruhum.

Ben sayende öğrendim empatiyi. Ben sayende gezdim bilmediğim bu şehri. Gülümseyememenin ne kadar kötü olduğu aşikar. Ben gülümsemeyi, merhameti senden öğrendim. Sonra çaresizce susup gülümsedim gidişine. İnanmadın çok yazık. Oysa ben inanmayı senden öğrendim.

Kalbimin sana çıkan tüm yolları taştandı, güller diktin işte bu yüzden ben her şeye kalbimle inanmayı senden öğrendim. Düştüm, elimden tutup kaldırdın. Öyle bir sardın ki yaramı bir daha açılmaz sandım. O yara sadece açılmadı. O yara kesildi, biçildi. O yara merhem tutmaz artık. Ben merhem olmayı senden öğrendim.

Dua etmeyi her gece... Ellerimi açıp ağlamadan durabilmeyi... Kaslarımın vücuduma oynadığı muntazam bir oyundu bu.

Ben kaçmayı öğrendim gerçeklerden. Acıydı onla, kabul etmesi zordu.

Ben bir liman keşfettim çocuk. Asya'dan başlayıp Avrupa'ya, Afrika'dan kutuplara kaçtı ruhum soğuk odamın 4 duvarından süzülüp.

Ben cenneti keşfettim çocuk gözlerinde. Gözlerin ki dünyanın 7 harikasına rakip...

Şarkıların eşlik ettiği o sesin neler yapabileceğini, Allah'ın bir insanı ne kadar güzel yaratabileceğini gördüm ve sende şahit oldum tüm bunlara.

Ben ki kendimden kaçıp sana sığındım. Sende duruldum, dinlendim. Kafamın içini kemiren bütün çirkin duyguları ittim elimin tersiyle.'

Dayanamıyorum çıktı dudaklarından bir tek. Fısıldadı geceye. Dudakları aralandı sanki başka şeyler anlatmak istiyor da dinlemeyecek diye kimse uğraşmıyordu. Kadın sustu. İçine atkı yutkunduğunu, tüm sustuklarına bir bilinmeyen daha ekledi o gece. Boynunun yanından çıkıp vücudunun neresine gittiğini bilmediği damarları öyle güzel hissediyordu ki ağırlaştı, katılaştı,buz kesildi kanı. Kelimeler içinde salındı durdu. Hiç bir şarkı dertlerin vücuduna verdiği acı kadar acı değildi. Hiç bir nota gözünden gönlüne akanlar kadar yakmadı onun canını. Beynini susturmaktı tek derdi, kafasının içinde oynanan oyunlara son vermekti istediği. Ne gece müsade etti buna, ne bitmek bilmeyen dertler.
Derince bir nefes çekti içine,içerde bir yerde temizlenmesi gereken bir yer varmış gibi.
Derince bir nefes aldı kadın sustukları şerefine.

20 Yılın Taze BaharıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin