3 ❧ Yıldızlara çok yakındık, daha önce senin gibi birini hiç tanımadım.
Fakat yardım etmek için gelmiş olsa bile Jennie'nin bileklerinden akan kanların odanın zemininde yayıldığını görmesiyle yaptığı tek şey büyük bir çığlık atmak olmuştu. Yaşadığı büyük şokla beraber parmakları aralanmış dudaklarının üzerini örterken dizlerinin üzerine çöküvermişti. Titreyerek ve zorlukla Jennie'nin kollarına dokunmuş, onu hafifçe sarsmıştı. "Bayan Min iyi misiniz... Lütfen, gözlerinizi açın."
Odanın kapısı sertçe aralandığında içeriye giren Seokjin ile Jisoo'yu görmüştü başta. Hemen arkalarından içeriye Jungkook ve Jimin girmişti. Jisoo, Seokjin ve Jimin'in odaları Jennie'nin odasına oldukça yakın olduğundan çığlığı duymaları oldukça kolaydı. Ama Jungkook, koridorun sonundan nasıl duyabilmişti, emin değildi. Jisoo, yüzündeki büyük bir ifadesizlik ile Lisa'yı belinden ve ellerinden kavramış kızın ayağa kalkmasına yardımcı olmuştu. Lisa kabarık siyah saçlarının, kakülleri tamamen dağılmıştı, arasından yaşlı gözlerle Jennie'ye bakıyor ve manzara karşısında tam anlamıyla tir tir titriyordu. "Endişelenme," demişti Jisoo büyük bir soğukkanlılıkla. Zaten tuhaf bir şekilde odadaki tek endişelenmiş ve ürkmüş kişi Lisa'ydı. Diğerleri bu her zaman yaşanan bir olaymış gibi sakindi. Sanki Jennie, bileklerini kesip kan kaybından ölmek üzere değilmiş de yemek yaparken parmağını kesmişti. "Sakin ol, Lisa. Ben eskiden hekimdim. Jennie'ye bir şey olmayacak."
Lisa'yı ileriye, daha doğrusu Jungkook'a doğru, itmişti. "Jungkook onu dışarı çıkar. Siz de bana yardım edin, Jennie'nin bileklerini sarmamız gerekiyor." Jin, kafasıyla onaylayarak odadaki çekmecelerden birine yönelmiş Jimin de Jungkook'un Lisa'yı dışarıya çıkarmasını izlemiş ardından da kapıyı hemen kapatmıştı.
Jungkook, genç kızı dirseklerinden kavramış onu rahatsız etmeyeceğinden emin olacak şekilde ama bir yandan da sıkıca tutmuştu. Daha önce böyle bir şeyle karşılaşmadığını anlamak zor değildi. Belki de kan tutmuştu. "Jennie iyileşecek," demişti nazikçe. "Lütfen korkma. Her şey yoluna girecek, Jisoo onu iyileştirir. Her zaman iyileştirdi."
Beraber koridordaki bir sandalyeye oturduklarında Lisa derin nefesler almıştı. Ancak gördüklerinden, yaşadığı panikten sonra bu hiç kolay değildi. Bir de üstüne Jungkook'un bakışlarını sürekli ama sürekli olarak üzerinde hissetmek hiç yardımcı olmuyordu. "Her zaman iyileştirir de ne demek? Bu, daha önce de mi oldu?"
Jungkook, yavaşça yutkundu ve siyah saçlarını elleriyle dağıttı. Lisa, ne kadar az şey bilirse o kadar iyiydi. Yani diğerleri tam olarak bunu söylemişti ama Jungkook, kızı derin bir belirsizliğin içine itmek istemiyordu. Bilinmezliğin ne derece kötü olduğunu, nasıl bir acı verdiğini ve bir işkenceye dönüştüğünü çok iyi bilmekteydi. "Evet, daha önce de oldu. Yoongi ve Jennie'nin evlilikleri pek de yolunda gitmiyor."
"Peki, öyleyse neden ayrılmıyorlar?" Lisa, nefes nefese konuşmuş fakat hemen sonra gözlerini kaçırmıştı. "Özür dilerim, Bay Jeon. Haddimi aştım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the curse ❅ lizkook
FanfictionSen bana gösterdin ki yaşam yalnızca zamanını uzatmaktan ibaret değil. lizkook ©nemesislau2020 Start: 17.12.2020