1.Bölüm 'AFİTAB'

47 11 2
                                    

Afitab: güneş ışığı

Bugün son mahkemem vardı. Hüznümün son günü...
Kardeşlerim, avukatlarım, yanımda olan herkes bugünün son olduğunu söylüyorlardı. Gerçekten bugün son bulacakmıydı yaşadıklarım? Herkes yaptıklarının cezasını alacakmıydı?

Avukatlarım olan çift, diğer mahkemeleri de sayarsak bu sefer davanın son bulacağını söylüyorlar. Aslında yaşadığım olayların kanıtları, elimden teker teker imha edilmişti.
Hepsi de bir hiç uğruna. Şikayet ve davadan sonra kanıtları bulmak bir hayli zor olmuştu bizim için. Çünkü yaşanan olayın üzerinden birkaç sene geçmişti. Ne bir görgü tanığı ne de kamera kayıtları...

Dava açıldıktan sonra bir hayli zorlandım. Yanımda ailem dediğim sadece kardeşlerim vardı. Anne-baba kavramı çoktan yitmişti bende. Çok uzak kavramlardı artık bana.

Düşünceselinden uzaklaşmamı sağlayan Aybars'ın sesi oldu. Benim kadar onlar da heyecanlıydı, yerlerinde duramıyolar, sakin olmaya çalışmaya çalışan bana hiç yardımları dokunmuyordu.
"Abla hala hazır değil misin? Hadi artık çıkmamız gerek."
Son kez üstüme giydiğim takıma baktım. İyiydim ya iyi. Yüzümde hafif bir gülümseme, yaşadığım heyecanı yansıtıyordu. "Geldim ay parçam. Esil hazır mı?"
"Biz çoktan hazırız. Senin çıkmanı bekliyoruz sadece."

Çantamın içini son kez kontrol ettikten sonra çıktım odadan.
Esil ve Aybars da benim gibi takım giymişlerdi. Canlarım, can yoldaşlarım...

Avukatım Selim abinin aramasıyla evden çıkmıştık. Kapının önünde ki arabasına bindik. Aybars, Selim abiyi çok sevdiği için hemen muhabbet kurmuş konuşuyorlardı. Zeynep abla da dava seyrinin nasıl ilerleyebiliceği hakkında bilgi veriyordu.
"Asel, bir önceki davada zaten görgü tanıkları ortaya çıkmıştı. Bize yardımcı olmak için. Biliyosun ki birkaç kişi olayı görüpte susturulan kişiler." dedi. "Biliyorum Zeynep abla, ama kendimi kötü hissediyorum. Sanki hiçbirinin yaptıkları kanıtlanamayacakmış, olayı tekrar kapatacaklarmış gibi" dedim. Gerçekten de böyle hissediyordum.
"Asla öyle hissetme diyeceğim ama sana bir faydam dokunamayacak böyle dememle. Bak bilmem kaç sene sonra bu kadar kanıtları zor bulmuşuz. Eminim ki hakimde bizden tarafa olur. Böyle bir olayın kapanma durumu yok artık."dedi. Aslında bir nevi haklıydı da. Olay sırasında telefonla çektikleri video ve okulun içerisinde ki olan kamera kayıtları. Benim istediğim, vereceklerini söyleyerek asla vermedikleri. Aslında silindiklerini söylemişlerdi. Ama kamera arşivinden asla silemeyeceklerini söylemişti Selim abi bu sayede okula gidip arşiv dosyalarına bakılmıştı. Ve sonunda bulunmuştu. Elimizde bir kanıt vardı sonunda. Daha sonra devamı da geldi. Birkaç öğrenci, veli ve öğretmen.

_______________________________

Karar verildi...
Karar gerçekten de verildi. Geçen dava da incelenmesi için verilen video kayıtları incelenmiş ve bugünkü konuşan görgü tanıkları sayesinde, delilleri karartan müdür ve müdür yardımcıları, ve bana tecavüz eden dört kişinin müebbet hapis cezası onaylanmıştı.

Bitti. Gözümden akan mutluluk gözyaşları...
Esil ve Aybars'ın sevinç nidaları...
Selim abi ve Zeynep ablanın bir hayat daha kurtardık gururu...
Ve bizim mutluluğumuzu geriden izleyen anne ve babam.

Gerçekten bana inanmadığınıza değdi mi acaba.

Yanımda, ellerimden sıkı sıkı tutan Esil ve Aybars. Cıvıl cıvıldılar. Birbirimize söz verdiklerimizi anlatırken, geride kalan anne ve babama baktım son kez. Onlardı değil mi bana 'yalan söylüyorsun' diyen, inanmayan, arkamda durmayan...

İlk ve son kez döndüm arkamı onlara, canlarımla yeni bir yola adım atmıştık. Atmıştık değil mi sahiden. Mutlu bir yuva. Huzur dolu bir ev. Kavgasız gürültüsüz...

Bitmişti. Mutlu bir sonla bitmişti bizim hikayemiz.



İnstagram:00ilaydanur

Delinin Kitabı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin