Üşüyorum öyle bı üşümek ki bedenimdeki titreklik yaz gününde kışmışcasına üşümek gibi o gökteki dolunayın altında parça parça olan yüreğim gibi alev alev yanarken şu kalbim üşüyorum hala bı kere bile olsa sana sarıla bilmek için ...
Yine şarkıyla birlikte efkârlanarak söylediğim cümleleri kulaklığımı çıkardığım da arkamdaki kişinin tekrar etiğinin farkına vardım ve aniden arkama bakmaya yelkendim ve gözümü eliyle kapatıp bakma lütfen sadece diyeceklerim'e odaklan lütfen rica ediyorum diyerek fısıldadı kulağıma ve gözümü kapatarak onun sesine kulak verdim bana beni nasıl sevdiğini anlatıyordu ama ne bileyim benim gibi birini sevmesine pek bir anlam veremiyorudum iç sesimle konuşmayı kesip onun sesine odaklanırken son sözleri şunlar olmuştu şuan yanındaysam kaybetme korkusu yüzünden yoksa bendeki cesaret senin karşına çıkıp sevilmeyi kaldırmaz dedi kısık bir ses tonuyla nerden biliyorsun sevmeyeceğim diyecektim ki elini gözümden çekip arkasını dönerek koşar adımlarla uzaklaşırken son dediği cümleler şunlar dı görüşürüz sevdiğim özür dilerim beni bir korkak olarak sıfatlandırma yine yanında olucam hiç merak etme diyordu ama kafasında ki kapşonu yüzünden kim olduğunu göremiyordum bi süre arkasından baktım ve kayboldu tekrar kulaklığımı kulağıma götürdüm ve şarkıyı açıp dinlerken aklıma onun şu sözleri gedli özür dilerim sevdiğim beni kabul etmemeni göze alacak kadar cesur değilim gitikçe kulağımda cümleleri yankılanıyor du taki telofonum çalana kadar tabiki de dengesiz ama tek arkadaşım olan zürafa boylu Brad Pitt suratlı cenk di istemisizce açtığım telefonundan gelen sesler sanki üçüncü dünya savaşını başlatmış da beni arıyormuş gibi sesler geliyordu
Cenk :Alo kızım sen nerdesin kaç saatir ulaşamıyorum verdiğin sözü neden unuttuyon lann
Dolunay :dur lan dur ne bu şiddet celal ne sözü
Cenk : hani akşam sahilin oradaki park da buluşacakdık
Dolunay : haa o mu ya ben onu unutum sonra kendimi biraz yanlız hissettim için her zaman ki yere geldim
Cenk : geliyorum oraya bekle beni
Kızgın bir ses tonuyla telefonu yüzüme kapatalı yaklaşık 10 dakika oldu ama hala gelmedi neyse diyip şarkı açıp beklmeye karar verdim ki hemen sonra bağıra bağıra yanıma gelen cenk 'i gördüm
Dolunay : ne bağırıyon lan
Cenk : kes ve kes seni hain pislik nasıl ya nasıl kaç saatir orda seni bekliyorum biliyormusun
Hemen gözlerimi yumuş yumuş yaparakdan suçumu kabul etmemeye çalışıyordum
Dolunay : ama kuzum vala aklımdan çıktı hem okulda olanlara canım sıkıldı buraya gelmek istedim
Cenk : ya ben neden sana kıyamıyorum anlamıyorum gel buraya
Bana sarılan bir âdet öküz vardı nefes alamıyordum yavaştan bir çığlık atıyordum takı cenk ağzımı kapatanana kadar olduğumuz yer çok sesiz ve sakin bı yer olduğu için kimsenin umrunda olmuyordu hiç birşey şu boğuşma mı sarılma mı faslını bırakmak için cenki itirmeye başladım
Dolunay : öldüm lan öldüm
Cenk : tamam be iki daka duygusala bağladım sadece hadi eve gidiyoruz saat 11 ' olmuş
Dolunay boşver bizimkiler beni fark etmezler ki
Cenk : ben ederim ama hadi eve bırakıcam seni
Cenk in kolumdan tutup itirmesiyle yürümeye maruz kaldım karşılık vermeden yürümeye koyuldum cenk yakışıklı çocuktu ve nerdeyse bir sürü fanı vardı ben ise varlıklı bı ailede yokluk gören herkes tarafından sevilmeyen içine kapanık biriydim hata arkadaşım bile yoktu cenkten başka ve iyiki de öyleydi cenk bana yetiyordu başkalarının olması pek de bişe değil di çünkü benim dünyamda bana zarar verebilecek tek kişiler insalardı iç sesimle konuşana kadar eve varmıştık cenk buyurunuz kuzucuğum demişti o da kendi çabasında beni mutlu etmeye çalışıyordu
Dolunay:hadi sende eve git yakışıklı kuşum
Cenk: görüşürüz o zaman güneşim
Cenke el sallamakla yetindim morelim çok kötüydü en azından beni seven birisi vardı onu biliyordum ama gerçekten mi seviyordu ve kimdi bu soru beni yiyip bitiricekti onu öğrenene kadar eve girmek istemedim bahçedeki hamağın üzerine kıvrılı verdim aniden telefonuma gelen mesajla yukarıya sıçradım
Bilinmeyen numara : içeri git hasta olucaksın orda
Dolunay : kimsin sen ?
Bilinmeyen numara : parkta ki kişi seni çok seviyorum dolunay ama bunu yüzüne karşı söylersem beni reddetmenden korkuyorum en azından böyle uzakta da olsa bana bı şans verme şansının olduğunu hatırlayınca dünya mutlusu oluyorum
Telefonumun ekranını kapatıp kafamı gökteki yıldızlara doğru çevirdim neden bı insan sevilmek ister ki neden birisine muhtaç olacak şekilde sever ki
Sevmek iyi birşey değil ki acıdan başka birşey yok ortada ben üzülmek istemiyorum ben kariyeri sahibi prensipli bir iş kadını olmak istiyorum böyle herkez beni yerimde olmak istermişcesine baksınlar istiyorum ben ben olayım birisi için yaşmak istemiyorum hesap vermek yada birisi için üzülüp ağlamak istemiyorum kendinden başka kimseyi düşünmeyen ciddi gülümseme nedir bilmeyen bir insan olmak istiyorum belki de
Cebimden kulaklığı çıkartıp şarkı açmıştım öyle değişik şarkılar dinliyordum ki düşündüklerimle dinlediklerim bir değil