Multi:Ayda UYGUR
bölüm şarkısı:Rihanna-What Now-
Şu saçma salak insanı unutmak için yoluma devam ettim. Bir daha nerde görücektim ki zaten? O kafayla fazla yaşamaz. Kütük. Her neyse diyerek kafamdak bu düşünceleri ageri dönüşüm kutuma attım. Sonra bir ara düşünüp sinirlenebilirdim. Ama hayatımın bu yepyeni başlangıcında hiç de sırası değildi. Etrafıma bakıp, yolun ortasında olduğumu farkedince karşıya doğru hızlı adımlarla yürüdüm. Zaten zamanım kısıtlıydı. Bir de şu öküzle çarpışmak hiç de iyi olmadı. Karşıdaki büfeden aldığım suyu bir dikişte bitirmiştim. Sanırım biraz daha susuz kalsam ölücektim. Aldığım 3-5 petitoyuda son hız yerken bir taksi çevirdim. Yoksa metrobüsle vakit kaybedemezdim. Yolculuk çok da uzun olmasa da müziksiz bir yolculuk çekilmezdi. Kulaklığımı çılarıp, telefonumdan açtığım favori şarkımı "Rihanna-What Now-" dinlerken yolculuğun hızlıca sonlandığını farkettim. Kampüse yaklaşırken heyecanım biraz daha arttı. Kulaklığımı dolayıp çantama atıvermiştim. Taksi ücretimi de ödeyip indim.Kampüsün önünde durup şöyle bir uzunca baktım yapmak istediklerim, yapacaklarım ve uzun zamandır hayalini kurduğum üniversite hayallerim. Hepsi biran gözümün önünden geçti. Yeni insanlar ve yeni ortam. Sanırım yapabilirdim. Ben başaracaktım. Hayallerime ulaşacaktım. Beni hırslı yapan unsurlardan biri de babamı kaybedişimiz. Zaten lise sondan beri konuştuğum tek bir arkadaşım bile yoktu. Beni güçlü kılan sanırım, hayatın darbeleriydi. Babamın bugünleri görmesini her şeye rağmen arkamda olmasını diledim o an. Ama ne yazıkki hayat aldıklarını geri vermiyordu. Bu duygusallığıma söverken kendiöe sinir olmuştum. Ne olursa olsun ben babamın güçlü kızı olarak kalacaktım. Kendime gelip şu kayıt işlemleri için çantamdan evrakları çıkardım. Evraklarla birlikte kayıt bölümüne giderken,bir ses geldi arkadan;
-Merhaba bir şey sorabilirmiyim?
+Tabii?
-Ya ben mimarlık bölümünü kazandım fakat kayıt işlemleri için şurayı gösterdiler doğru mu?
+Sanırım..Ama istersen birlikte gidebiliriz.
-Çok iyi olur.Bu arada ben Ayda.
+Ben de Harika memnum oldum.
Diyerek hafif samimi bir gülümseme yolladım. Aslında çok sıcak kanlı ve cana yakındı bu kız. Sanırım bu serüvenin bir parçasıda bu sevecen kız olacaktı. Birlikte kayıt bölümüne geçtik. Kayıt işlerimizide tamamladıktan sonra telefonuma baktım. Annemden gelen kısa mesaja gülümsedim. "Meleğim benim, iyi insanlarla karşılaşman ve gününün güzel geçmesi dileğiyle seni çok seviyorum minik kuzum. "Annem beni hayata bağlayan tek sebepti. Onsuz bir hayatı düşünmek bile istemedim o an. Her neyse diyerek Ayda 'ya yöneldim bir kaç tanışma diyaloğundan sonra numatalarımımızı verdik birbirimize. Sınıflara çıkarken acıktığımı farkettim. Hemen çantamdan bir kaç lira çıkardım.
-Şeyyy.. Kantine insek mi? Sanırım açlıktan ölücem diyerek Ayda'ya kıkırdadım. Samimi bir sırıtmayla bana karşılık vermişti.
+Aslına bakarsan ben de nasıl söylesem diye düşünüyordum. Biraz daha durursak ölebilirim açlıktan.
Samimi gülüşlerimden birini daha hemen yollayarak hemen kantine inmek istedim. Hızlı adımlarla kantine doğru yürüyorduk ardından Ayda'ya yöneldim.
-Ne yiyelim?
+Farketmez aslında ama ben bir tost yesem doyar gibiyim.
-Peki o zaman iki karışık tost söylüyorum. Karışık yersin değil mi?
+Ben mi? Hı? Şeyyy hı hı. Dedi kıkırdayarak, dalgındı sanırım. Ama ne düşündüğünü merak etmiyor da değilim. Neyse açlıktan ölücem. Hemen iki karışık tost söyledim. Nasıl olsa sohbet ederken konuşurduk herşeyi. Tostları alıp Ayda'nın yanına geçtim. Masaya oturdum. Tostla âdeta aşk yaşıyordum. Büyük lokmalarla hızlı hızlı tostumu yerken, bir anda Ayda'nın kıkırdamalarını duydum. Bu lezzetten bir anda olsa mahrum kalarak kafamı kaldırdım.Bana gülüyordu sanırım. Hatta sanırım değil bana gülüyordu bu bildiğin. Biraz utansamda bu bendim sonuçta. Bir an bakıştık. Ben de kendimi tutamayıp kıkırdamaya başladım. Sanırım bu gizemli kız benim serüvenim boyu mutluluğum olacak. Bir kaç yıldır,ilk defa ailem dışında biriyle mutlu olabilmiştim. Bu kız bana mutluluk veriyordu. Kıkırdamalarmız bittikten sonra lavaboya çıktık. Tipimin kaydığına emindim. O mithis kazadan sonra iyice kaydım. Lavaboya çıktığımızda hafif pembe rujumu ve siyah kalemimi tazeledim. Çantamı açtığımda nüfus cüzdanımın kopyasının yukarıda kaldığını anladım.
-Şeyy.. Yaa uf nüfus cüzdnımın kopyası masada kalmış hemen alıp gelirim.
Koşar adımlarla kantinde oturduğumuz masaya yöneldim. Bulduğum an bir oh çekmiştim. Hemen Ayda'nın yanına koştum. Çantama attım. Sınıfa girmek üzere yukarıya çıkıyorduk. Ayda kapıdan girerken ben yavaş kalmıştım. Tam girecektim ki yere doğru bakarken sert bir şeye çarptığımı hissettim. Omzumda hissettiğim acıyla kafamı kaldırdım.
O HAAAA?!?!?!!! belki inanamiyacaksınız ama o'ydu. Evet evet sabah ki öküzdü. Nerden çıktın sen? Diye cerledim. Beni umursamaz bakışlarla;
-Asıl sen nerden çıktın minik kız?
+Minik deme bana.
-Bana kimse ne yapıcağımı söyleyemez ufaklık.
+Bana da kimse istemediğim gibi hitap edemez ego yığını.
Donuk bakışlarla bakakalmıştı. O mavi dingin bakışlarında kaybolduğumu hissettim. O an neden bilmiyorum ama lamet olsun ki hayattan kopuk bir şekildeydim. Kendimi hiç bu kadar özgür hissetmemiştim. Bana tekrar omzuyla attığı darbeyle kendime gelmiştim. Bu çocuk nerden çıktı bilmiyorum ama onda değişik şeyler buluyordum. Tüm her şeyden herkesten farklıydı. Ama onun o bakışlarında sonsuza dek kaybolabilirdim..
Aşkolar voteleyelim lütfeen. Her şey sizin için. Umarım beğenirsiniz. Yb için voteleyelim pliiiz shxjjxkx:)))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Mecburum
RomanceKaranlığın içine doğan güneş. Gözlerindeki parıltıyı diriltmek umduğu kadar kolay olacak mı? "Sigarayı bırakıp sana başladım"