Wei Ying kılıç dersi sonunda nefes nefese yere yıkıldı. Fazlasıyla harcadığı eforu, elinde olsa kılıç kullanmak yerine kızlara harcamayı seçerdi.
Omzuna sürekli olarak yediği aynı darbeler sonunda omzunda ağrı oluşturmuştu. "Zewu Jun, önümüzde ki hafta Hanguang jun'un doğum günü olduğu için derslere ara vereceğin söyledi." Diğer kılıç dersinden çıkan öğrenciler kendi aralarında konuşurken duydu Wei Ying onları.
"Lan Zhan'ın doğum günü!" Dedi ve kocaman gülümseyerek yattığı yerden kalktı. Uzun olmasa da bir süre ders yoktu, ayrıca hemen bir hediye hazırlaması gerekiyordu.
"Lan klanında bu zamanda doğan pek kimse olmaz, 11 gün önce doğan hem Wen hemde Lan olan melez çocuğun ismini de hanguang jun koymuş." Kibirli görüntüsü olan çocuk konuştuktan sonra diğeri konuştu. "Ah evet, evet. Babası Wen'li. Baya zaman önce öldürülmüş diye duydum." Meraklı olan sordu. "Ya annesi?"
"Doğumda ölmüş..." Üzgünce mırıldandı. Wei Ying dayanamayıp sordu. "Lan Zhan ne koymuş çocuğun ismini?" Sessiz olan ve aralarında en büyük olduğu görünen cevapladı. "Lan yuan, doğum adı. Lan SiZhui de saygın adı."
Yuan?
10 yıl önce
"Lan Wangji-ge! Çocuğun olursa adını ne koyarsın?" Wei Ying, büyüğünün koluna sarılmış ona saçma sorularını sıralamaya devam ediyordu.
"Hiç bir şey." Alışamadığı soğuk tavırlarına hâlâ kırılsa da, Wei Ying konuşmaya devam ediyordu. "İkimizin çocuğu olduğunda onun ismini Yuan koymak istiyorum!" Kocaman gülümsedi Wei Ying.
Lan Zhan, kızaran kulaklarıyla kaşlarını çattı. "İkimizin çocuğu olamaz." Wei Ying onu duymamış gibi davrandı. "Lan Huan-ge dicektim yakışıklıla Lan Yuan dedim! Kulağa çok güzel geldi. Wangji-ge sen çok güzelsin!"
Lan Zhan bıkmış gibi bir nefes aldı. "Ben kız değilim." Küçük çocuk, büyüğünün kolunu bıraktı. "Kızlar güzel değiller... Onlar çirkin! En güzeli sensin! GÜZEL-GE~"
Burnunu çekip onlara yaklaşan Lan Xichen'e koştu, Wei Ying. "Huan-ge! Wangji-ge çok güzel öyle değil mi?" Arkasında tuttuğu bir elini küçük çocuğun başına koyup okşadı. "Evet genç efendi Wei, Wangji gerçekten güzel."
"Hm!" Lan Zhan yüzünü buruşturup oradan ayrıldı.
Şimdiki Zaman
"Hayır, hayır... Kemer hoş ama sade olmalı... Lan Zhan süslü püslü şeyleri sevmez." Wei kendi kendine konuşurken, elinde ki kalemi bıraktı.
Çizdiği şeye bakarak gözlerini kıstı. "Kullanışlı?" Kıyafetine asabileceği boncuklu takı sade ve hoştu. "Huysuz Wangji beğenir mi ki?" Kıkırdayıp ayağa kalktı, masa da ki kağıdı eline aldı ve dışarı çıktı.
Büyük ve koyu kahve olan, tahtadan da olsa sağlam kapıyı tıklattı. "Gir Wei Wuxian." İçeriden gelen yaşlı sesle yüzüne şirin bir gülümseme koydu. Kapıyı açıp içeri girdi.
"Nasıl anladın ben olduğumu? Kendini baya geliştirmişsin yaşlı adam!" Yerde meditasyon halinde ki upuzun saçlı, bembeyaz sakallı adamın yanına oturdu.
"Senin enerjin çok güçlü evlat. Ne istersin yine benden sen?" Yaşlı adam'ın gözleri neredeyse görülmeyecek halde kısıktı. Wei Ying kendisine bakan yaşlı adama göz devirdi. "Ben senin yanına sana ihtiyacım olduğu için mi geliyorum hep!"
"Evet." Dedi yaşlı adam gülümseyerek. Wei Ying hınzır tonda kıkırdadı. "Doğru."
"Ne var bu sefer evlat?" Wei Ying elindeki kağıdı yaşlı adama uzattı. "Lan Zhan'ın doğum günü için... Küçük bir şey ama hoş olsun istedim. Senden daha iyi takı yapan biri de tanımıyorum... Bunu sekiz gün içinde bitirebilir misin?" (Medyada lan zhan'ın kıyafetin üstünde ki takı, artık her ne boksa işte ne deniyor bilmiyom)
"Hallederim evlat." Gülümseyip elini genç adamın omzuna koyup patpatladı. "Hadi saat geç oldu doğru yatağa."
Ay bok gibi oldu hiç beğenmedim bu bölümü
Saat 8 buçukta başladım 11 olmuş şkfsomşd4pğ
Neysem miyane diyom bu bölüm için boktan olsa da bölm işte okuyun llsslsmsşksisöxjsks
ŞİMDİ OKUDUĞUN
兔子 • WangXian
FanfictionLan Zhan, mucizevi bir şekilde kucağında susan bebeğe baktı. |Şu ana kadar en etkileyici sırlamalar| #1 theuntamed #1 modaozushi #1 lanzhan #1 wangji #1 wuxian #2 weiying #2 wangyibo #7 yizhan