Wei Ying'in o günden sonra neşesi gelmişti,tekrar eski haline dönmüş ve ortalığı birbirine katma işine devam etmişti. Her gün ceza alıyor, ertesi gün ceza almamış ve almayacakmış gibi haylazlıklarına devam ediyordu.Lan Zhan ile göz göze gelince ikisi de utanıyor gözlerini çekiyordu, utansalar da birbirlerine bakmadan duramıyorlardı. Lan Zhan bu duruma yorumunu yapmazken, Wei Ying bu durum canını sıktığını ve Lan Zhan ile konuşmak istediğini düşünüyordu.
Ve konulacaktı.
---
"Ne güzel geldin şimdi ne demeyi planlıyorsun? Ah cidden aptalın tekiyim..." Kendi kendine söylenirken işaret parmağı ile burnuna dokunuyordu.
Çıkacaktı karşısına masaya elini vuracktı, seviyorum seni dicekti. Sonra, ya benimsin ya da kara toprağın dicekti. Dur bu biraz saçma oldu.
Önünde durduğu kapı açılınca yerinde irkildi. Lan Huan nazik gülümsemesiyle kendisine baktı. "Günaydın genç efendi Wei." Wei Ying gülümsedi, "Günaydın zewu jun, hazırlanmışsın nereye?" Lan Huan başını eğip daha içten güldü, utanmış gibi? "Jin GuangYao ile gece avına çıkacağız."
"Yaa, öyle mi ne iyi ne iyi." Kimse bilmiyordu zaten onu sevdiğini, onunda seni sevdiğin aynen. "İyi günler o halde." Wei Ying başını sallayıp, Lan Huan'ın önünde saygıyla eğildi.
Lan Huan gidince, içeri de kendisini izleyen Wangji'ye biraz bakıp içeri girdi. Kapıyı ardından kapatıp sahte bir kahkaha attı. "Lan Wangji, bende tam sana geliyordum." Şirince sırıtarak konuştu. Valla koçum seviyorum seni, ya seninle burada öpüşürüm ya da seninle kendimi toprağa atarım hadi seç birini. "Neden?" Kulakları çoktan kızarmış olan Lan Zhan saçma bir soru sordu. Normalde sormazdı ama...
"Şey dicektim..." Lan Zhan'a yaklaştı. Elini onun yanağına koyup dudağının kenarına bir öpücük kondurdu. "Immm.... Seni, seni seviyorum!" Biraz bağırmıştı ancak söylemişti, önemli olan buydu.
"Bende." Dedi Lan Zhan, Wei şeytani bir gülümseme koydu dudaklarına. "Sende, ne?" Dediğinde Lan Zhan başını eğip yüzünü saklama çabasına girdi. "Seviyorum." Wei tatmin olmamış gibi 'tch tch' demiş arkalarında ki koltuğa Lan Zhan'ı itmişti. Lan Zhan koltuğa oturur şekilde düştüğünde, kucağına oturdu ve kollarını onu boynuma doladı.
Lan Zhan refleksle ellerini onun beline koydu, düşmesin diye.
"Seviyorsun, ama neyi?" Yüzünü ona yaklaştırdı, Lan Zhan'ın yüzü yumuşamıştı. "Seni, seni seviyorum." Dedi, Wei Ying tatmin olmuştu. Gülümsedi, burnunun ucunu Lan Zhan'ın burnunun ucuna sürttü. Lan Zhan hafif hafif gülümsedi.
"Sende beni seviyorsun, değil mi?" Lan Zhan başını salladı. "Mn." Wei Ying'in kalbi pır pır oldu. Gözleri bile doldu, aşk bu muydu?
Kitabı çok uzatıp saçmalamak istemiyorum, herşey tadında güzel.
1-2 bölüm daha devam ettirebilirim, hepinizin kitabıma olan ilgisi için ayrı ayrı teşekkür ederim.
Duygusallaştım lssllsşskdlsşs
Bide reklamsız bitirmiyim yizhan kitabına başladım isteyen okusun lsksösösçlslwö
Gidiyorum sıkılırsam bölüm yazabilirim kdşsksösç
ŞİMDİ OKUDUĞUN
兔子 • WangXian
FanfictionLan Zhan, mucizevi bir şekilde kucağında susan bebeğe baktı. |Şu ana kadar en etkileyici sırlamalar| #1 theuntamed #1 modaozushi #1 lanzhan #1 wangji #1 wuxian #2 weiying #2 wangyibo #7 yizhan