Bildiğimiz ve aklımızın kabullendiği üzere herşeyin bir başlangıcı var. Bunu şöyle düşünelim bir çizgi çiziceksiniz. Kalemi elinize aldığınız an mı başlangıçtır, yoksa kağıda kalemi koyup çizmeye başladığınız nokta mı? Belki de çizmeyi düşündüğünüz zamandır. Cevap nedir bilinmez her alana göre farklıdır. Geometri ve matematik ilk noktayı ele alır. Felsefe ve kuantum fiziğine göre düşünmeden öncesi bile başlangıç olabilir. Çizginiz yamukda olsa eğri de olsa başlangıç ve bitişi olmalı. Olmaya bilir mi? Ve cevap akla göre hayır. İşte din burada devreye giriyor. Tanrının başlangıcı ve Sonu yoktur. Şüphesiz ki yaradan ve onun hakkında milyonlarca kitap basılmıştır. Birde biz yarattıklarına göz atalım. Benimle gelin size para ve siyaset dışında birşey göstereyim, yaşamı, aslında herşeyi. Sanırım artık hazırsınız. Değilsenizde beni takip edin ve herşeyi iyi dinleyin zamanla soru sormaya, kendi içinizde ve çevrenizde cevaplar aramaya başlıyacaksınız. Bunların bir kısmının cevabını bulacaksınız. Geriye 2 soru alıcak. Kim ve neden? Bu yolculukda ara ara mekan ve zaman kavramını aşıcaz. Bunun için bir zaman makinesi gerek ve benim ışık hızını bile geride bırakan zamanda bile seyahat etmemizi sağlayan harika bir hayal gücü gemim var. Rahat mı tartışılır ama elimizde olan bu. Şimdi başlayalım, gelin benimle. Bildiğimiz kadarıyla evren 13,5 ila 14 milyar yıl arasında bir yaşa sahip. Bundan önce sorulması gereken, ne oldu da başladı? Az önceki çizgi olayı gibi. En çok desteklenen teoriye göre yani büyük patlama(big bang) iki atom çarpışması sonucu enerji ve bu enerjinin yoğunlaşması ve soğuması sonucu farklı atomlar, birleşmesi sonucu maddeler, yıldızlar, dünyalar ve evren oluştu. Peki bu iki atom nerede çarpıştı? Yeri tam olarak belli yanlız benim sorduğum. Nerede yani olmayan birşeyin içinde çarpışamazlar. İkinci soru ise bu atomlar nasıl oluştu, neredeb geldi. İşte en önemli sorularımız burada başlıyor kim ve neden? Sanırım bunları ölene kadar bilemiyicez. Şimdi evrenin başlangıcına gidelim. Hazır mısınız? Gelin benimle. 13,5 milyar önce zamanın 0 olduğu yer. Heryer karanlık, boşluk. Tek bir yıldız, madde, atom dahi yok. Bir ışık bile yok. Sadece karanlık. Ve Tanrı o mükemmel dokunuşu yapıyor. Sonsuzluktan iki atom geliyor. O kadar hızlılar ki, hayalgücü gemimiz bile yetişemiyor. Ve ilk kıvılcım. Ne harika bir manzara. Şuanda evrenin öbür ucundan yani milyarlarca ışık hızı uzaktan seyrediyoruz. Görünen ışığın her tonu bir duman gibi etrafa saçılıyor. Evrenin ilk ışığı. O kadar güçlü ki evrenin öbür ucunda ki biz bile sallanıyoruz. Sıcaklık bizim birimlerimizle ölçülemiyecek derecede yani bizim güneşimiz bu sıcaklık karşısında 1 C° 'den kat ve kat küçük kalır. Enerji dalgası bizi savuruyor. Merak etmeyin hayal gücü gemimiz elmastan bile dayanıklıdır. Şimdi zamanı biraz hızlıca ileri saralım. Sıcaklık ve yoğun enerji o kadar fazla ki zamanla enerjiler kümeler halinde toplanıp atomları oluşturuyor. Turuncu ve mor renkleri görebilirsiniz. Birde kızıl ötesi ve mor ötesiyle bakalım. Işık saçan yün toprakları gibiler. Şimdi atomlarımız ve evrenimiz var. Peki ya maddeler, yıldız ve dünyalar? Atomlar enerji kümelerinin yoğunluğuna ve sıcaklığına göre çeşitlendi. Ve çekim kuvvetleri büyük olanlar bir diğerini çekmeye başladı. Zamanı biraz daha hızlı sarsak iyi olucak. Bakın artık o kadar çok atom oluşup birikti ki astroitler(gök cisimleri) oluşmaya başladı. Şu parlak halkaları gördünüz mü? İşte onlar ilk yıldızlar. Renkleri ve boyutlar bizimkine göre biraz değişik. Bunun sebebi sıcaklıkları ve onu oluşturan atomların çekim kuvveti. Biraz uzaklaşalım ve zamanı ileri saralım. Şu parlak ve dönen yapıları gördünüz mü? onlar galaksiler. Durun sıkılmayın. Bakın bu turuncu, mavi, mor bulutlar gök adaları. Daha binlercesi var. Düşünün binlerce gök adası, galaksiler, ve bunları oluşturan milyarlarca yıldız. Bunları saymak mümkün değil ve sayısıda sürekli değişiyor zaten. Nasıl mı? Yıldızlar ölüyor ve doğuyor. Korkmayın bizim güneşimizin daha çok fazla vakti var. Şimdi biraz durup düşünelim. Önce 2 atomumuz vardı ve boşluktaydık. Sonra bunların çarpışması sonucu birçok atomumuz oldu. Peki bunlar evrene nasıl sığdı? Birçok bilim insanının ortak kanısı evrenimiz ölçülemeyecek kadar büyük olduğunu düşünüyor ve araştırmalar bunun doğru olduğunu hattâ evrenimizin sürekli olarak genişlediğini bile biliyoruz. O zaman sorumuz şu evrenin bir sınırı var mı? Onun sonuna ulaşmış olsak sonrasında ne var? Gelin benimle. Dediğim gibi yıldızlar doğar ve ölür. Bazen bazı yıldızlar o kadar büyüktür ki yani çekim kuvvetleri o kadar fazladır ki hacimleri kendi ağırlıkları altında ezilir. Bizim güneşimizi ele alalım eğer hacminin 4 milyonda 1'i kadar yani çapı 3 km lik bir küreye sığdırabilmiş olsaydık bir kara delik oluşturmuş olurduk. Size açıklayayım. Yıldızlar ölürken atomlar arası çekim kuvveti artar. Yıldız hacimce küçülür. Bu çekim kuvveti o kadar büyüktür ki sonunda kendi çekimine yenik düşüp neredeyse hacmi 0 olur. Etrafında ki herşeyi daha kuvvetli biçimde çekmeye başlar ve diğer yıldızlar, gezegenler bu 0 hacimli kozmik cismin etrafına disk denilen bir halka oluşturur. Bu çekimden hiçbir madde hatta ışık bile kaçamaz. Bu cisim ışıkları çektiği ve hiçbir ışık yansıtmadığından kara delik adını almıştır yani ortada evrene açılmış bir delik yok. Kara delikler tek boyutludurlar. Ve çekim kuvveti ışığı bile kendine çeken bir cisim zamanı da yavaşlatır hatta belki de durdurabilir. Hayal gücü gemimizi test etsek iyi olur. Gelin yakından bakalım. Şuanda karadeliğimizin diskine birkaç yüz kilometre uzağız ve gördüğünüz gibi diskimiz kara deliğin etrafını saran güneşten yüzlerce kat sıcak bir çember. Bakalım gemimiz bu sıcaklığa dayana bilecek mi. Şuanda 75 km genişliğinde kara deliğimizin hemen yanında diskin içerisindeyiz. Gemimiz sallanıyor sanırım fazla durmasak iyi olur. Geli benimle kara deliğin merkezine tam 0 noktasına inelim. Ne mi olur? Gözümüzü başka bir evrende, başka bir zamanda açabiliriz. Belki de o evrende zaman kavramı olamaya bilir. Hattâ yeni evrenimiz 3 boyutu aşmış bişe olabilir. Şimdi kendimize şunu soralım eğer bir yıldız kara delik oluşturuyorsa ve yanında başka bir yıldız varsa? Sonucu açık oluşan kara delik diğer yıldızı kendi diskine katar ve genişler. Şimdi tekrar konumuzun başına evrene dönelim. Yıldızların oluşumundan sonra dünyamız nasıl oldu? Yaşam nasıl başladı? İlk canlı kim? Bu güne nasıl geldik? Karanlık madde nedir? Karanlık enerji nedir?
Bunları 2. Seride daha az sıkıcı olan biçimde yayınlayacağım.
Unutmayın hayat sadece ; ödev yapmak, işe gitmek, para ve siyasetten ibaret değil.