Halam yüzüme tokatı geçirdiğinde hayatımın ne kadar boktan olduğunu bir kez daha anlamıştım. Bu hayat bize göre değildi, bu hayat bize bir kaç beden büyüktü. Eve geç geldiğim için, ev işlerine yardım etmediğim için (!) yemiştim bu tokatı. Ha bir de biraz da babam yüzünden. Halam bir kaç yıl önce babamın zoruyla kocası ondan ayrılmak zorunda kalmıştı. Kocası ayrılırken halamdan kalan hiçbir şeyi istememiş,oğlunu da bırakıp terk etmişti bu şehri. Oğlu Kerem benimle aynı yaşta olmasına rağmen benden hep iki üç yaş büyükmüş gibi dururdu. Şimdi ise bana tokat attığı için annesine bağırıp duruyordu. Her zaman bana bi gibi olmuştu tüm dertlerimi ona anlatırdım. Yakın arkadaşım olmamıştı şimdiye kadar,herkes ikiyüzlüydü ya da gururlu değillerdi. Benim için gurur her şey demekti.
Yavaş adımlarımı mutfağa doğru yönelirken kapı pervazından Kerem'e bakış atmıştım artık durması için. Sabahtan kalan bütün bulaşıkları elimle yıkarken sabrediyordum bazı şeyler için, mesela elimdeki bıçağı alıp o lanet olasıca kadına saplamamak için. Ama yapamazdım, eğer yaparsam babam denen şerefsiz beni evinde barındırmazdı. Benim de gidecek veya sığınacak bir yerim olmadığı için sokak kenarlarında dımdızlak kalırdım. Bunu istemezdim açıkçası, aslında yaşadığım evin sokaktan bir farkı olmaması dışında pek sakınca yoktu. Bulaşıkları yıkayıp, süpürgeyi alıp her yeri temizledim. Camları açıp içerisinin havalanmasını sağlarken perdenin ardından kapıda ki siyah araba dikkatimi çekmişti. Kaşlarım çatılırken Keremle kaldığım odaya girdim. İçeri girdiğim de surat ifademi görmüş ve soran bakışlar atmıştı.
"Dışarı da bir araba duruyor bakar mısın bi' biraz tedirgin oldum." elin de ki telefonu gri eşofmanının cebine koyup ayaklandı.
"Babamın işidir." hafif bir gülümseme atıp, "Desene akşam kaos var." Arkasını dönüp bana garip bir bakış attı. Dudaklarımı büzüp önden ilerledim, tamam tamam hafife almamız gerekiyordu. Bunu en çok benim anlamam gerekiyordu ama babamın o adamlara onlarca kez boyun eğmesi beni eğlendiriyordu. Salonun ışığını kapatıp perdenin arkasından bakınca arabanın orda olmadığını görünce şaşırmıştım.
"Gitmiş," Kerem'in bakışları bana dönerken üzerimde ki korku birazda olsun gitmişti, "korkma hadi yatalım saat geç oldu." başımı hafifçe sallayıp odaya doğru ilerledim. Saat 11'di ama bizim her zaman erken uyuma alışkanlığımız olmuştur. Ayaklarımı sürüye sürüye odaya doğru gidince, dolaptan geceliklerimi alıp banyoya gittim. Üzerimi değiştirdikten sonra, Kerem'in de kirli kıyafetlerini alıp neredeyse ölecek olan çamaşır makinsine attım. Kısa programa alırken, küçük kitaplığımdan kısa olan dünya klasiklerinden Bir Bilinmeyen Kadının Mektubu olan mükemmel kitabı okumaya başladım. Kitabı bir çok kez okumuştum, ama yine de o kitabın sonunda ki hüznü asla unutamıyor,tekrar tekrar yaşamak istiyordu ruhum.
Geceyi bölen yüksek sesle elimde ki kitap yeri boylamış korkuyla etrafta gezmişti başım. Kitabın son sayfaların da uyuya kalmış olmam dışında ki bu silah sesine benzer güçlü sesle uyanmak beni korkutmuştu. Oturduğum koltuktan kalkıp koşarak odaya gittim, Keremi oda da göremeyişim korkumu daha da körüklerken yatağımın altına elimi gezdirirken silahın orda olmayışının tehlikenin içinde olmamız gerçeğiyle elim ayağıma dolaşırken, üzerime kapı arkasından hırkamı alıp arka bahçenin camına doğru koştum. Camı açarken diğer tarafta ki bantlı olan çakıyı alıp, salona doğru koştum. Camdan dışarıdaki adamlara ve Keremin bir adama bağırıp çağırmasına baktım. Adam Kerem'e sert bir yumruk geçirince dişlerimi sıkıp sakin olmaya çalıştım. Ben onlarını konuşmalarını izlerken arkamdan gelen sessiz ve temkinli adımları duymamla çakıyı sıkıca kavradım. Bir şeyler oluyordu ve bunların hiçbiri hoş şeyler değildi.
Güçlü bir el ağzımı kapatınca, diğer eliyle de kollarımı sarmıştı. Bu hamlesini beklemesem de debelenmeye çalışsamda ayaklarımı yerden kesmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzbe-Selin Kidil
Literatura FemininaNe kadar Selin kidil ile hayalet kitabı olsa da,ben devam ettirmek istiyorum. Yani normal bir kitap gibi. Zaten yakında adını değiştirmeyi düşünüyorum. en azından Selin okuyana kadar. Kitap değişecek ama karakterleri değiştirmeyi düşünmüyorum yani S...