4. Bölüm

1.5K 97 26
                                    

***Bölümü Kris - I Will Be Waiting For You dinleyerek okuyun ve yorum yapmayı unutmayın lütfen***

276. Gün!

~KRIS~

"Alo YiFan?"

"Oh Gege?" Esneyip telefonu sol kulağımdan sağ kulağıma aldım ve yavaşça yatakta doğruldum.

"Sana mükemmel haberlerim var! Filmini yabancı dillere çevirmeye başlamışlar bile! İzlenme sayısı da hızla artıyor. Bunu kutlamalıyız! Seni evinden alacağım." Sesi gerçekten heyecanlı geliyordu. Öyle ki hepsini tek seferde söylemişti.

Onayladığımı belirten bir mırıltı çıkardım ve telefonu kapatıp komodinin üstünde bıraktım. Hemen yanındaki bilgisayarı aldım ve kucağıma koyup açılmasını bekledim. Filmi açtım. Wow, gerçekten de izlenmese sayısı beni şok etmişti.

İstem dışı hafifçe tebessüm ettim. Bunun farkına vardığımda yüzümdeki tebessümü hemen sildim. Bunu yapmamalıydım. Onlar olmadan elde ettiğim başarıyla gurur duymak, yapmak istediğim en son şey bile değildi.

Bilgisayarı yatağa bırakıp ayağa kalktım. dolaptan yeni çamaşır çıkarıp banyoya girdim.

~

Duştan çıktıktan sonra gelişigüzel bir kahvaltı yapmıştım. Evin içinde bir süre oyalandım. Gegenin gelmesine yakın odama gidip dolabın önüne yaklaştım. Dar bir pantolon, beyaz bir tişört ve kot bir ceket çıkardım. Kıyafetlerimi giydikten bir on dakika sonra kapım çalmıştı.

Telefonumu elime alıp kapıya yöneldim.

"Oh YiFan, harika görünüyorsun!" Dişlerini göstererek genişçe gülümsedi.

Hafifçe gülümseyerek karşılık verdim.

Kapıyı çekip önden ilerledim ve arabaya bindim.

"Kutlamayı bir barda yapacağız. Barı kapatmak için baya dil döktüm. Bizimkiler orada bizi bekliyorlar. Bay Suhuo (Filmin yazarı) bize katılamayacakmış. Bir işi varmış. Her neyse biz de beşimiz eğleniriz."
Sadece gülümseyip arkamdaki koltuğa yaslandım.

Uzun ve sıkıcı bir gece olacaktı. Etrafa yine o mükemmel(!) gülümsemelerimden sunacaktım.

~

İçeri girdiğimde keskin bira kokusu başımı döndürmüştü.

Birlikte barın ortasındaki büyük ve ihtişamlı masaya doğru yürüdük. LiKun, JingLei ve Gordon (Filmin diğer oyuncuları) gülümseyerek bize döndüler. Ayrıca masada JingLei'ın menajeri de vardı.

"Merhaba!" LiKun sıcak bir karşılama yapmıştı.

Aynı şekilde gülümsemeye çalıştım ve pek de samimi olmayan bir "Merhaba." dedim.

Gege Likun'ın yanındaki sandalyeyi çekip oturdu. Ben de oturmak için bir sandalye çektim ama buna bir el engel oldu. Başımı kaldırıp elin sahibi, sırıtan Gordon'a döndüm. Tek kaşımı kaldırdım ve 'ne yapıyorsun' bakışı attım.

"Burası dolu." dedi kıkırdayarak.
Amacı neydi bunun? Omuz silktim ve kendimden emin bir şekilde "Boş görünüyor." cevabını verdim.

Masadan bir tabak aldı ve masaya koydu.
Sırıtmaya devam ederek "Artık dolu!" dedi ve önüne döndü.

Elimi sandalyeden çektim. Gege ayağa kalktı. Ona döndüm.

"Buraya otur YiFan." dedi gülümseyerek.

Bakışlarımı kalktığı sandalyeye, oradan da hemen yanda Gordon'a minnettar bakışlar gönderen LiKun'a kaydırdım. Gözlerimi devirdim ve Gegenin kalktığı sandalyeye oturdum. Gege de Gordon'un yanındaki sandalyeden tabağı aldı ve oraya oturdu. Aman ne güzel(!)

TaoRis Comeback~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin