Merhaba Herkese GÜNAYDIN !!
Mutlu hafta sonları... ^^- Jisung'un Görüşünden -
Minho'ya beraber uyumak için tamam demiştim ama ailesinin evinde olduğumuzu unutmuştum ben o sırada. Ailesine ne diyip de onunla uyuyacaktım ki?
Bu yüzden ona bir şey demeden annesinin bizim için hazırladığı odaya gittim ve yatağın içine girdim.
Tam rahat pozisyonu bulmuştum ki telefonuma mesaj geldi. Oflayarak telefonu elime aldım ve mesaja baktım.
Mesaj Minho'dan gelmişti.Sevgilim lavaboda yaşamaya karar vermedin değil mi ? Eğer öyle bir karar alırsan bana söyle lütfen.
Hayır neden ki ?
En son beraber uyuyacağız diye bir konuşma yaşanmıştı.
Biliyorum ama evde annen ve baban var.🥺
En son attığım mesajdan sonra herhangi bir mesaj gelmeyince telefonumu eski yerine koydum ve rahat bir pozisyon için tekrar uğraşmaya başladım.
O kadar çok dönmüştüm ki yüzüme gelen yastıkla bir müddet olduğum şekilde kaldım.
Changbin hyung hafif sinirli sesiyle söylendi.
" Eğer bir hareket daha yaparsan üstüne gelen şey sadece bir yastık olmaz."
Dediklerini dinledikten sonra sinirle yüzümdeki yastığı çektim ve Changbin hyunga geri attım. Ortamda yükselen kalın ses ile aslında ona değil Felix'e gelmiş olduğunu da anlamış olduk.
O sırada odanın kapısı açıldı ve içeriye ışık dolduğu için gözlerimi kısmak zorunda kaldım.
Kimin geldiğine bakmak için kafamı kapıya çevirirken kafama çarpan yastık ile yana devrildim. Gelen bir yastık olsa da sanırım beyin hücrelerimi hissetmiyordum şu an.
Yastığı kafamdan çekip yattığım yerden gözlerimi kısarak Changbin hyunga baktım ama şu an orada bir kargaşa vardı.
Minho Changbin'in yastığını almış ona yastıkla vuruyor Felix ise yastığı yakalamaya çalışıyordu.
Chan hyung ise... Bilirsiniz hayatını sorguluyor gibiydi.
Minho, Changbin'i rahat bıraktıktan sonra bana doğru yürürken kaşlarını çatmış ve kafasını sağa sola sallıyordu.
" Meğer ben minik kuşumu kurtlar sofrasında yalnız bırakmışım." Dedi ve yanaklarımı iki taraftan bastırıp dudaklarımı ördek gibi öne çıkarttı.
Bir süre öyle durduktan sonra dudaklarıma baktı ve minik bir öpücük kondurdu.
Tabi o sırada Changbin hyung yediği dayaklara doymamış olacak ki yine yalandan bir kusma sesi çıkardı. Ardından da " Aile var aile." Diye ekledi.
Chan hyung da bu duruma sessiz kalmayarak " Sevişecek iseniz kendi odanıza gidin kardeşim. Ben bunu görmeye hazır değilim." Dedi.
Halbuki onun mantıklı bir insan olduğunu düşünüyordum.
Minho gözlerimin içine bakarak kolumdan tutu ve beni çekiştirerek odadan çıktı. Ama çıkmadan önce " İyi geceler" demeyi de ihmal etmedi.
................................
Yatağa girmiş ve gerginlikten hiç hareket etmeden sırt üstü yatıyordum.
Minho bana döndü ve kolunun üstünde durarak bana bakmaya başladı.
" Bu kadar gergin olmanın sebebi ne ?" Diyerek rahatlatıcı bir gülümseme sundu.
" Annenlerin bir kaç oda ötemizde olması geçerli bir sebep olabilir."
" Annemlerden bu kadar çekinmen için hiçbir sebep yok."
Aynı zamanda yanaklarımı da okşuyordu.
" Onlar senin ailen Minho beni yanlış anlasınlar istemem."
" Buna diyecek bir şeyim yok ama yanlış anlayacakları bir durumda yok ortada. Biraz rahatla lütfen." Dedi ve yine şu yavru köpek bakışlarından attı.
Bu bakışı attığı an hiçbir şeye hayır deme ihtimalim yoktu zaten. Bu yüzden onaylamak için hafifçe kafamı salladım.
Minho onayladığımı görünce gülümsedi sonra da kendini sırt üstü yatağa bıraktı ve elimi tuttu.
Hiç ses çıkarmadan ellerimiz birleşik bir şekilde ikimiz de tavana bakıyorduk. Daha fazla boş tavana bakmaktansa Minho'ya döndüm ve onu izlemeye başladım.
Minho'da bunu fark etmiş olacak ki muzipce gülümsedi ve yüzündeki ifadeyi bozmadan bana döndü.
" Benden hoşlandığını ne zaman anladın?" Diye sordum.
" Kulüpte üstüne düştüğüm zaman olabilir sanırım."
" Kalçanı ellememden mi hoşlandın yoksa?"
" Sanırım.. bilemiyorum belki daha öncesi seni kafede ilk gördüğüm zaman da olabilir. Çünkü ilk kez kahve içerken seni orda tek bıraktığım zaman seni asla bırakmak istememiştim. O günden sonra da sürekli aklıma geliyordun ve sürekli seninle zaman geçirmek, birlikte olmak istiyordum." Dedi ve yanağımı baş parmağıyla hafifçe okşayıp alnımdan koklayarak öptü.
Gözlerimin içine o kadar dikkatli bakıyordu ki, içimi görmek ister gibi. Baş parmağıyla yanağımı okşamaya devam ederken bir şey söylemek için tekrar ağzını açtı.
" Seni gerçekten çok seviyorum."
Dudağına hafif bir öpücük kondurup bende söyledim.
" Bende, bende seni çok seviyorum."
Bende hepinizi çok seviyorum. 🥺
------ Profilimde ki diğer kitaba bakmayı unutmayın..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YUÁNFÈN•缘分 | Minsung
FanfictionYuánfèn, bir ilişkinin önceden belirlenmiş ya da alın yazısı olması görüşünü tanımlar ve atasözü olarak kullanılır. -Minsung - bxb Başlangıç ~20.12.08~ Bitiş ~20.12.28~ 23.12 🥇# minsung