.
.
.
.
.
.
.
Jimin yorucu bir günün ardından kendisini zorla çalıştığı odadan çıkarmıştı. Bugün hafta sonu olduğu için evde çalışmak durumda kalmıştı. Saatlerdir gözlerini küçük ekrandan ayırmadan çalışmıştı. Sonunda rahatlamak için oturma odasına ilerliyordu.
"Hile yapıyorsun." Diye bağırdı Jungkook.
"Hiçbir şey yaptığım yok." Diye karşılık vermişti Taehyung alayla. Ne yaptığının farkındaydı ama bunun Jungkook'un bilmesine gerek yoktu.
"Ne oynuyorsunuz?" Dedi Jimin kendini yorgunlukla koltuğa bırakırken. Koltuğun önünde oyun oynayan sevgililerinin yanığına bir buse koyup geri çekilmişti.
"Tae hile yapıyor, sürekli beni tahrik ediyor ve yenilmeme sebep oluyor." Jungkook hafif yumruğunu Taehyung'un omzuna bırakmış ve elinde ki konsolu bırakmıştı.
"Benim hiçbir şey yaptığım yok koca bebek."
Jungkook tekrardan vuracağı sırada Taehyung onun elinden tutup kucağına düşmesine sebep olmuştu. Yüzünde ki samimi gülüş Jungkook'u da gülümsetmiş ve rahatla başını omzuna koymasına neden olmuştu.
"Benim de ilgiye ihtiyacım var. " Dedi Jimin dudaklarını büzerek. Yatan bedenini koltuktan kaldırmış ve kollarını ikilinin arkasına dolamıştı.
"Sen yeter ki iste bebeğim." Jungkook oturduğu yerden kalkmış ve eşinin yanına oturmuştu. Hafif olan eşini hızla kucağına almış ve ikisini de koltuğa oturmuştu. Dudakları sevgi ile buluşurken Taehyung da oturduğu yerden kalmıştı.
"Bugün çok çalıştın." Dedi Taehyung siyah saçları sevgi ile okşarken. Jimin öptüğü dudaklardan ayrılmış ve Taehyung'un dudakları ile birleştirmişti.
Taehyung'un elleri yanakları ve boynu arasında dolanırken Jungkook rahat durmamış ve ellerini eşinin kalçaların da dolaştırmıştı.
"Bugün ayrı bir güzel gözüküyorsun bebeğim." Jungkook şehvetle eşinin kulağına fisıldamış ve dudakları ile boynunu emmeye başlamıştı.
Jimin ince dudaklara inlemişti. Oturduğu yerden biraz yükselmiş ve eşinin aletinin üzerine oturmuştu. Ne istediğini söylemesine gerek yoktu. Eşi onun ne istediğini kolaylıkla anlayabiliyordu.
"Yada daha yaramaz mı demeliyim." Dedi dolgun kalçalara sert bir şaplak atarken. Jimin'in vücudu ani gelen zevkle zıplamış ve öptüğü ince dudaklara daha fazla asılmıştı.
Jimin'in geniş şortunu çıkartırken bir kez bile düşünmemişti Jungkook. Şortu ve iç çamaşırını birlikte dizlerine kadar inmişti. Şimdi kalçaları tamamıyle çıplak kalmıştı.
İnce uzun elleri hızla deliğini bulmuş ve deliğin kenarlarına mesaj yapmaya başlamıştı. Jimin nefes nefese ince dudaklardan ayrılmış ve derince inlemişti.
"Oynama benimle." Diye uyardı Jimin. Vücudu ateş gibi yanmaya başlamıştı ve bu güzel bir gecenin olacağının habercisiydi
"Yoksa ne olur bebeğim."
Jungkook deliğiyle oynamaya devam ederken alayla gülüyordu. Biliyordu ya Jimin asla yaptığı birşeyi yarıda kesmezdi.
"Bu gece istediğini alamazsın." Dedi Jimin ve önünde ona alayla gülen yüzü itmişti. Hemen yanında olan Taehyung'a dönmüş ve omuzlarından iterek koltuğa yatırmıştı onu.
"Aceleci davranıyorsun güzelim. Daha vaktimizin olduğunu biliyorsun."
Alaylı başka bir ses tekrar duyulmuştu. Her ne kadar bu ses tonundan nefret etsede hepside bu ses tonundan ne kadar zevk aldığını biliyordu.
