Hoseok, onu bulacaktı bunda kararlıydı. Kendini toparladıktan sonra hemen hastasının bilgilerini almış ve kapısının önüne gelmişti. Kapıyı çalmalı mıydı? Sadece bir hasta için neden bu kadar uğraşıyordu ki? Her neyse o, buraya gelmişti ve amacına ulaşmadan da dönmeyecekti.
Ev, daha çok bir harabe gibiydi. Çok eski olduğu her halinden belliydi. Kapıyı yavaşça tıklattı. Kapı yavaşça açıldı. Kapısını kilitlememişti, acaba evdemiydi?
Eve girdi. İçerden belli belirsiz sesler geliyordu, odaklanmaya çalışıyordu. Seslere doğru yöneldi ve karşısına çıkan kapıyı açtı.
Yoongi! O, napıyordu böyle? Sa-sanırım kendini rahatlatıyordu. Ama peki ya bu sesler... Hoseok daha da yaklaştı. Yoongi, ağlıyordu.
Onu bu berbat duruma getiren neydi ki? Yıpranmış görünüyordu. Boş...
Hoseok, Yoongi'nin yanına koştu. Yoongi, onu fark etmemişti.
Hoseok, Yoongi'nin elini yavaşça bulunduğu yerden çekti. Yutkundu. Bu... çok büyüktü. Fakat şu an önemli olan bu değildi. Yoongi, onu hala fark etmemişti. Sadece sessizce hıçkırarak ağlıyordu. Onu bu halde görmek.... Hoseok'un içini acıtmıştı.
Yerde yatan hastasını zorla kaldırdı, pantolonunu çekti ve biraz çekidüzen vermeye çalıştı. Yoongi ağlamayı kesmişti. Şimdi ise sadece mırıldanıyordu. Hoseok, Min'i sırtlandı ve hareket ettirmeye çalıştı. Sonunda! Yürüyordu.
Yakınlardaki küçük bir kafeye götürdü Yoongi'yi, sandalyeye oturttu ve karşısına geçti.
JH= Nasılsın?
MY= İyi mi görünüyorum seni adi piç
JH=Sanırım daha sakinleşemedin... Sana bir kahve söyleyeceğim, olduğun yerde kal lütfen. Sanırım konuşmaya ihtiyacın var.
Dr. Jung, elinde kahvelerle döner. Yoongi, hala oradadır. Hoseok, kahvesini Yoongi'ye uzatır.
JH= Başla bakalım
MY= Neye başlamamı istiyorsun?
JH= Neden kliniğime geldin, yardım istemediğini söylüyorsun.
MY= Senin iğrenç kliniğine isteyerek mi geldim sanıyorsun, ha!? O lanet olası adam olmasaydı bunların hiç biri olmazdı!
JH= Sanırım babandan bahsediyorsun, seni oraya o mu gönderdi?
MY= Sen bunu nerden-
JH= Hastalarımın bilgilerini alamazsam, ne yararı olur ki değil mi? Neyse sanırım aile meselelerine girmesem daha iyi, rahatsızmışsın gibisin.
MY=Beni sadece kendi halime bırakamaz mısın
JH=Elbette seninle bu kadar ilgilenmemin bir sebebi var, fakat bunu şu anda söyleyemem.
MY= İşin bittiyse gidiceğim
JH= İşimin bittiğini sanmıyorum
MY= Bak seni küçük sıçan, insan içerisindeyiz ve başımı derde sokmak istemiyorum. Bana gidip gidemeyeceğimi söyleyebileceğini de hiç sanmıyorum. Umarım beni rahat bırakırsın küçük sıçan!
Min Yoongi, bir hışımla kafeden çıkar. Hoseok arkasından:
JH=Umut iyidir!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi ve Gri ... Güneşin Umudu
RomanceDr. Jung'un, Min Yoongi' nin çökmüş hayatını kurtarma çabası... Ve bu çaba karşısında kazanılan duygular ve bedenselleşme... Sence de ilginç değil mi?