Selamke, bu işte BkDk kitabı ne diyem. İşte size kurgumdan bahsedem;
Bakugou Deku'yu seviyo işte ve belli olmasın diye de zorbalık yapıyo.
Deku seviyor ama daha bilmiyor. Zeqi jojuk yani.
Todo kötü değil. OMG
Kötü olarak başka bir karakter eklicem öylesine.
Ya da kötü yapmasam mı? Neyse...
Word'dan yazdım bu kısmı bulamadım kalın şeysini neyse... Başlağ
Okuldan dönerken heyecandan elim ayağım titriyordu. Ertesi gün All Might'tan aldığım o özgünlükle beraber UA sınavına girecektim. Daha One For All'ı denememiştim bile ama ertesi gün sınava girecektim. Heyecanlıydım. Bir aslanın avına yaklaştığındaki zaman kadar... Zor olacaktı. Hele ki Kacchan beni tehdit ederken. O ortaokulumuzdan UA'ya tek giden öğrenci olmak istiyordu ve bu durumda beni engellemeliydi. Fakat ben de girmek istiyordum ve asla da vazgeçmeyecektim. Hele ki All Might bana güvenmişken. Evime geldiğimde çantamı odama bırakıp salona girdim. Anneme ''Ben geldim.'' diyecekken odada başka biri olduğunu fark ettim.
Deku-Kacchan?
Bakugou-Ne var Deku?
Anneme soran gözlerle baktım. Annesiyle fena bir tartışmaya girdiğini söyledi. Yarına sakinleşirmiş. Biz de kalacakmış. Onlar bunu söylediğinde su içiyordum ve o şokla (Yok A101) ağzımdaki suyu püskürtüm. Su Kacchan'a gelmişti. Normalde olsa beni kovalamaya başlardı fakat annemden korkuyordu. Sadece Deku diye bağırmayla yetinmişti.
Anam- Izuku (Deku yazıyordum) koş ve Katsuki-kun'a kıyafet getir.
Odama hızlıca çıkarken ayağım takılıp düştüm. Çok utanç vericiydi. Ayağa kalktığımda odaya girip bana büyük gelen bir sweat aldım.
Bakugou şeften-
Deku odaya girerken ayağı takılıp düştüğünde ne kadar tatlı olduğunu hatırladım. Odaya gidip üstünde siyah bir sweat ile geldiğinde elinden çekip aldım. Deku'nun odasına güya giyinmek için girmiştim. Fakat odaya girince yoğun bir nane kokusu sardı etrafımı. Acı naneydi bu, görünüşü tatlı olsa da kızdı mı sinirlenen Deku'ma (-m çokğ önemli) benziyordu acı nane. Yastığına sarıldım. All Might figürleriyle donanmış odasına baktım. Ben de All Might'ın çok büyük bir hayranıydım fakat onun gibi bir şeye taktığımda abartmıyordum. Aslında onun en çok da bu yönünü seviyordum. Bir şeyi sevdi mi bırakmaz o. Deku'nun bağırışlarıyla kendime geldim. Katsudon diye bağırıyordu. Ayağa kalkıp sweat'i giydim. Nane kokuyordu. Yüzümde bir gülümseme belirdi. Gülümsediğimi fark ettiğimde kendimi toparlayıp odadan çıktım.
-Oi Deku!
Korkmuştu Deku. Oysa ki korkmasına gerek yoktu. Inko teyze vardı yanında. O çok korkutucuydu. Ne kadar masum görünse de Deku'ya bir şey yapınca çıldırıyordu. Sanki öldürmüşüz gibi.
-E-Efendim K-Kacchan?
Bu çocuk neden bu kadar tatlı olmak zorunda ki. Herneyse..
-Açım.
Rahatlamıştı. Katsudon diye bağırmaya devam etti. Kat-su-don.
Deku bacımdan-
Bakugou garip bir bakışla bana bakıyordu. Evet Katsudon seviyorum bunda ne va- Bir saniye... Katsu-ki... Hayır hayır. Kızarmıştım. (Mido Midotes) Kacchan'ı kahkaha tutmuştu. Katsu- İşte ondan soğuttunuz be. Kapı çalmıştı. Kapıya bakmaya gittim. Hayır Kacchan'ın bunu görmemesi gerek...
Gıcık yazarınız müq bir yerde bitirdi değil miğ?
Hali hazırda yazdığım bir kitap var neyse. Yapam mı acep. Daha bitmedi amağ.
Neyse votelardan çok yorum atarsanız sevinirim.
Kısa demeyin 411 kelimeydi bak şimdi 462 kelime olmuş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağlama (BkDk)
General FictionAğlıyordu önümde... Brokolinin acılısını ilk defa görmüştüm. Sanki tatlısını hep yemiştim de. Ona ''Sus'' dersem daha fazla ağlayacaktı. Ona sarıldım. İçten sarıldım ama... Öylesine değil. Karşılık verdi. Ama yıkık bir şekilde. Elimi saçlarından geç...