***
"Sinirli halim size keyif mi veriyor Bay Aytanca?" dedim sahte bir sinirle. Yine de sesimden muziplik akıyordu. Cümlem üzerine yüzündeki tebessümün yayılarak sırıtan bir yüz ifadesine dönüşünü izledim.
"Fazlasıyla eğlenceli ve bağımlılık yapıcı Bayan Türker," dediğinde beynim cümlenin içinden bir kelimeyi cımbızladı. Bağımlılık... Kuruyan boğazımı ıslatmak adına yutkundum. O böylesine bağlandığım ilk ölüydü ve bunu fark etmek beni tedirgin etti. Er geç o da gitmeyecek miydi? O zaman ne yapacaktım? "Hey ne oldu? Neden astın suratını birden?" diye sorduğunda gözyaşlarına bulanmış gözlerimi gözlerine kaldırdım.
"Bağımlılık," dedim, "korkutmuyor mu seni? Bir şeye bağımlı olunca bırakamazsın ama... Gideceksin Arıkan. Bırakıp gitmek zorunda olacaksın ve karşı koyamayacaksın. Bağımlısı olduğun şeyin yokluğunu çekerken gireceğin krizlerden korkmuyor musun?" Bunları ona mı anlatıyordum yoksa kendime mi?
Gözlerini kapattı yavaşça. Aldığı derin nefeslerle inip kalkan göğsüne gitti eli. Gözlerini geri açmadan önce konuşmaya hazırlanırcasına ıslattı dudaklarını. Öyle de oldu, gözlerini açarken dudaklarından firar etti kelimeler.
"Tüm bu dediklerinin farkındayım fakat farkında olmak buna söz geçirmiyor," derken elini biraz daha bastırmıştı göğsüne. "Beynimin ikazlarını göz ardı ediyor," dediğinde gözleri gözlerimde dolandı. "Benim geçireceğim kriz seni üzmemeli, üzüyorsa şayet bağımlı olan tek kişi ben değilim demektir."
Derin bir nefes çektim içime. Bunu bu şekilde yüzüme vurması zaten dolu olan gözlerimin çeşmeleri açmasına sebebiyet vermişti. Yutkundum, defalarca yutkundum fakat boğazımdaki o kuruluk geçmiyordu.
***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mabeyn (Önizleme)
FantasyYetimhanede büyümüş birbirine kenetli dört gencin hikayesi... Önce sadece Berin'in duyduğu fısıltı sonra yazın ortasında yağan kar ardından bileklerindeki dövmeye gelen ani sancı... Ve sonunda kendi fantastik bir dünyanın içinde bulan dört genç...