3; Pink Dress

406 62 34
                                    


Felix buraya geldiğinden beri en utandığı anı yaşıyordu. Jisung elinde tuttuğu pembe elbise ile ona yalvaran gözlerle bakarken oldukça rahatsızdı. Doğum günü hediyesinin daha çok birkaç çiçek tohumu olacağını düşünmüştü ama Jisung onun için bir oyuncak bebeğin üstünde beğendiği pembe bir elbise getirmişti.

"Lix, eminim çok yakışacak? Sadece denesen olmaz mı?" Jisung tekrardan konuşurken Chan eline geçen yastığı arkadaşına atmıştı. "Periyi sıkıştırma" birkaç dakikadır Jisung'u miniğinden uzaklaştırmak istiyordu ama yapamıyordu. İçten içe Felix'i o minik elbisenin içinde görmek istiyordu. Periye pembe çok yakışacaktı.

Felix ise göz ucuyla başından beri Chan'ın onlara olan bakışlarını izliyordu. Büyüğün sürekli tepkilerini ölçtüğünü görebilmişti. Meraklı bakışlarına engel olamıyordu Chan. Bu yüzden Felix her ne kadar utansada Chan'ın meraklı bakışlarının devamını merak ettiği için Jisung'un elinden pembe elbiseyi sinirle aldı. Parkenin üzerinde ses çıkarmaya çalışarak sertçe yürürken Minho periye gülüyordu.

Chan ile birkaç gündür kaldığı odada Minho'nun onun için diktiği kıyafetleri çıkardı ve elbiseye baktı. Kendine oldukça yakışacağını biliyordu ama bunun için utangaçtı. Yinede kendini zorladı ve üstüne giydi. Zorlanmadan elbiseyi giyebilmişti çünkü Jisung ona getirmeden önce kanatları için özel olarak düzenlemişti elbiseyi.

Aynada kendini hep köydeki diğer perilerin giydiği ve özenerek baktığı elbisenin içinde gördüğünde istemsizce gülümsedi. Hoşuna gitmişti gördüğü manzara. O kadar kötü hissettirmiyordu. Bu yüzden kendinden emin adımlarla çıktı odadan. Kısa bacakları yüzünden yatak odasından salona uzun sürede ulaşsada artık alışmış sayılabilirdi. Chan'ın kapüşonlusunda her şey daha kolaydı gerçi.

"Jisung salak saçma fikirlerini kendine sakla bir dahakine" salona girdiğinde Chan'ın Jisung'a kızdığını görmüştü. Bir an için utanıp hızlıca odaya dönmeyi düşünsede çoktan Jisung onu görmüştü. "Oha" hızlıca Chan'ın elleri arasından kaçıp yerdeki minik periyi daha yakından görmek için ona yaklaştı.

"Mükemmel gözükeceğini biliyordum" zaferle bağırıp Felix'in irkilmesine neden olsada Jisung mutluydu. Minik peri o sırada asıl merak ettiği kişinin bakışlarını fark etti. Chan ona şaşırmış gözlerle bakıyordu. Yanakları daha fazla kızarırken bir adım geri attı kendine engel olamadan.

"Jisung haklıymışsın" diye fısıldadı kendine engel olamadan Chan. Minho Chan'ın fısıltısını duyup gülerek ıslık çalarken sevgilisine göz kırptı. "Sanada oldukça yakışacaktır güzelim" şimdi kırmızı olan sadece Felix değildi. "Aptal böyle şeyler söyleme" Jisung dizlerinin üzerinden kalkıp sinirle koltuğa otururken Chan ikiliyi yalnız bırakmak için hızla ilerlemiş ve yerdeki miniği kapüşonlusuna alıp salondan çıkmıştı.

Felix hala utandığı için tamamen siyah kapüşonun içine gömülürken Chan hala konuşamıyordu. Miniğine elbise çok yakışmıştı ve onu utandığını fark etmişti. Her ne kadar onu övgülere boğmak istesede sessiz kalmaya çalıştı. Övgülerin periyi daha utangaç yapacağından korkmuştu.

Felix mutfak tezgahında gezip etraftaki kavanozları karıştırken Chan'da her zaman yaptığı gibi kahve hazırlıyordu. Zaten çok kahve içsen biri olsada Felix geldiğinden beri daha fazla içer olmuştu. Bazen özellikle Felix istiyordu. Tadını sevmişti ve ilk gün üstüne döküldüğünü hatırladıkça minik olan kıkırdıyordu.

Soğuk balkondan kurtulup Chan'ın sıcak kollarına geldiği için mutluydu.

Felix ortamdaki sessizliği rahatsız edici bulmuştu. Chan salonda ona baktıktan sonra tekrar bakmamış ve sürekli kahveyle ilgilenmişti. Dayanamadan "Channie" diye mırıldandı. "Evet Lix?" Chan sessizliğin bozulmasıyla irkilerek yanıtladı periyi.

 Coffee [Chanlix]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin