Guyslar vote ve bol bol bol bol satır arası yorum istiyorum :(
Neyse ben size şarkı bırakayım .
İyi okumalar :)
Giriş şarkısı : Blackpink - Forever Young ( Slowed Down )
...
Konferans salonundan çıkıp , dolabıma doğru yöneldim . Sonra kıyafetlerimi alıp giyinme odasında değişip kantine geçtim ve kahve ile cheesecake alıp oturdum.
Elime telefonumu alıp karıştırmaya başladım . Evet duyurulmuştum ama ne bir adım ne de grubum vardı . Hâlâ yerine oturtturamadım ve bana bu ne kadar hızlı oldu diyeceksiniz ama Min Joon .
Bilmiyorum kızgın kalamıyorum . Şuan elime kahve alıp yanına gidesim var. Sohbet etmek istiyorum . Bilmiyorum belki de bu yalnızlıktan dolayı oluşmuş olabilir ama ben yalnız değilim ki. İtzy var . Felix var . Soobin var . Bir dakika sadece bu kadar mı ?
Telefonu hızlıca masaya koyup oflaya oflaya tatlımı yedim. Herhalde beni farketmiş olacaklar ki Youngjae gelip karşıma oturdu . Bir anda öyle korkmuşum ki ! Tak diye önüme oturdu adam.
"Ah korkuttuysam özür dilerim " dedi gülerek.
" Oh yok problem değil . Daldım zaten ."
" Bugün dansın ve vokalin gerçekten çok iyiydi . Bunu beklemezdim . Seni daha önce hiç izlememiştim ama bu kadar da beklemezdim."
" Yani beni kötü sanıyordunuz demi Jae Hyung ?"
"Dürüst olacağım . Evet ."
" Ah mükemmel ! Bu arada hemen bekle sana da çatal alayım ." diye fırladım yerimden ve bir tane daha çatal alıp Yooungjae'ye verdim . Sonra ikimizde tatlı yemeye başladık.
...
" Tatlını paylaştığın için sağol acemi kız ." dedi gülerek.
"Her zaman ." dedim ve ikimiz de kantinden sonra ayrıldık.
Daha bir buçuk saatim vardı . Ne yapacağımı bilmiyorum . Normalde uykum olsa gider uyurdum ama şuan gıdım uykum yok . Kızlarda provada . Ufff . Soobin ' de kendi vokal koçunda.
Aa harbiden şuan Min Joon ne yapıyordur ? Ahhh saçmalama Beyza dedim ve kendime bir tokat attım. Acaba gitsem mi yanına ? Hem daha ne kadar kaçabileceğim lanet olsun ! dedim ve adımlarımı odasına yönelttim . Kapısını çalıp çalmamakta tereddüt ettim ilk başta . Sonra içeriden sesler geliyordu . Yapmak istemesem de dinledim.
" Ahh Min Joon kendine gel ! Ne yaptın sen !? Beyinsiz . Ya kız bir daha seninle konuşmazsa ? Ne bok yiyeceksin ? Ha?" dediğini duyunca kapıyı çok yumuşakça açıp içeri girdim ve aynı şekilde kapattım .
Beni fark etmedi. Bu yüzden biraz daha kapının önünde dikilip onu dinledim.
" Lanet olsun . Sen tam bir adi şerefsizsin Joon " dedi ve alnına vurdu . Şimdi ben araya girecektim .
"Yani tam sayılmaz ama biraz öylesin ." dediğimde döner sandalyesi ile hızlıca bana döndü. Ben ne yapacağını kestiremezken hemen yerinden kalkıp bana sarıldı .
Bak bu iyi olmadı . Şuan öyle bir durumdayım ki . Hem mutluyum , hem şaşkınım , hem kızgınım . Ne oluyor lan bana.
Üç dakikadır koala gibi. Bırakmıyor çocuk beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
What İf İ Stay ?
Fanfiction"Ben bunu yapamam , Stray Kids'te tek kız olamam. Bu sorumluluk benim için çok fazla..." demiştim umutsuzca . Sonra arkamdaki el beni döndürdü. " Ben sana inanıyorum , herkes inanıyor."