-ℍ𝔼ℝ𝕊𝔼𝕐𝕀 𝕆𝕃𝕌ℙ𝕋𝔸 𝕂𝕀𝕄𝕊𝔼𝕊𝕀ℤ 𝕆𝕃𝔸ℕ𝕃𝔸ℝ-
bir hikaye değil ama işinize yaricak şeyler var...
Görevini aşk ile perdeleyen bir adam ve o aşka yalnızca yüreğiyle kanat çırpan bir kadın. *** "Gözlerin dünyanın en güzel, en ihtişamlı masalını anlatıyor ve ben o masalda bana yer olmamasından deli gibi korkuyorum...'' dedi sarhoşluğuna rağmen kelimeleri net kullanmayı başararak. Saçlarındaki ellerimi alnına kaydırar...
Arızanın ta kendisi olan adam DOĞU ÜZEYİROĞLU! Ne çok iyi ne çok kötü. Onu acımasızlaştıransa kardeşinin bir başka kıza ondan habersiz nakil edilen kalbi. Batu'nun kalbini geri almaya ant içtiği günlerin azabını ise yaşam çiçeği yeni oksijen almış İnanç Gürmen çekecekti. Sessizliğin içinden doğmuş Ekinezya. Bütün...
Gerçeklerin yalanları arasında ilerleyebilir misin? Asıl yalan sensen ilerlersin. Bir hayata binlerce kaçış sığdırdıktan sonra kocaman çukura düşersen bocalarsın. Ne olduğunu bilmediğim kaosun tam içine düştüğümde içimde bir mum, elimde bir ölüm vardı. Kimdim, neydim, neredendim önemi olmadığı için bu çukurda bocalam...
Meşru yaşamların ötesinde, kuytuların en dibinde dalaverelerle iş çeviren yobaz çetesinin nezdinde, hüküm süren eziyetin birer aracı onlar. Kim mi? Kadınlar! Fahişe kadınlar! Çaresiz kadınlar! Antika kadar değerli kadınlar! Ama asla satılık mal olarak görülmeyi hak etmeyen kadınlar. Labirentin aşağılık hayatında olma...
#1- Power ❤️❤️ 23/09/2021 -Keşke o yangından sağ çıkamasaydım. Keşke o gün oraya tam o anda girseydim de şimdi en azından rüyalarımda özlem giderdiğim ailemin yanında olurdum. - Eğer o gün yangından sağ çıkamasaydın daha güçlü bir kadın olmanın ne demek olduğunu asla öğrenemeyecektin . Eğer tam o anda içeriye girmi...
Sen hiç bir kitap karakterine âşık oldun mu? O, oldu. Asıl tuhaf olan ise... Kitap karakteri de ona âşık olmuştu. "O gece bir kitapla tanıştım. Kaderime giden yolda bana rehber olacak bir kitapla." (DÜZENLENİYOR.) © Tüm Hakları Saklıdır! ©
Tüm insanlık yalan üzerine kurulu. Bastığımız toprak, soluduğumuz nefes. Aldığım her emanet nefes onu anımsatıyor bana. Camın açıkta bıraktığı boşluk kadar görüyordum gök yüzünü. Ayaklanarak odanın çıkışına adımladım. Oturma odasına adım atacaktım ki gördüğüm manzara, emanet olan nefesimi kursağımda bıraktı. Eller...
'•Oysa biz hep bir yarım, biraz da tamdık. Şimdi ruhumdan aldığın parçaları kim birleştirecek sevgili?•'
O her zaman açık sözlülüğüyle, dik duruşuyla dikkati kendine çeken başarılı bir kadın olmuştu. O her zaman her şeyin en iyisini yapardı. Hayatında hataya yer yoktu. Ama aşk gibi bir hataya düşeceğini bilemedi kadın. Ailesinin ölümünden sorumlu kişileri bulmak için çıktığı bu yol ona hem çok güzel hemde çok kötü anılar...
''Ahu Dila Tanin.'' Sesi şehrime düşen yıldırım gibiydi, sesi şehrime düşmekle kalmayıp evimi viran ederdi. Dehşetle kapattığım gözlerim, adım yabancı sesin dudaklarından döküldüğünde aynı dehşeti yaşarcasına tekrar açıldı. ''Lezâ Çukuru... Cehennemin yedinci kapısının önüne gelmekle kalmayıp, alevli ateşe dokunan ell...
Sesimi duyuyor musun? Yitip gitmeden sana sarılmalıyım. Gün geceye kavuştuğunda geç olabilir sevgilim... Sesimi duyuyor musun? Sesimi duymalısın; ben ellerinden kayıp gitmeden, soğuk bir gecede uçurumdan aşağı düşmeden, soluğum kesilmeden... ve beni öpmeden! Sesimizi duyurmalıyız sevgilim!
Bir kadın ve zor bir Aşk.. Bir adam ve zor bir Tutku.. Ece Aslan ve Ömer Parlayan zorlu bir Aşk ihtiras dolu bedenler.. Zorba bir adam güçlü bir kadın.. Gelin bu aşka birlikte tanık olalım..
*** "Hiçbir şey beni senin bu korkaklığın bu ilişkiye sahip çıkmayışın kadar üzemez. Seni seviyorum diye senden vazgeçemiyor değilim. Bugün olmaz yarın. Vazgeçerim. Bir başkasına aşık olurum!" dedim öfkeyle. Elini ağzıma kapattı, bir elini belime koyarak bedenimi kendine çekti. Savrulan bedenimin eğer tutmasaydı düşe...
Altı koruyucu ve altı krallık... Evrenin en güçlü altı krallığı ve onları koruyan, birbirlerini daha önce görmemiş, aynı kaderi ve aynı gücü paylaşan altı koruyucu... Hepsinin kendine ait ve krallıklarını koruyan kadim yaratıkları vardır lakin bağlı oldukları krallar hariç bu kadim canlıların ne olduğunu bilen bile y...
bir yabani güvercin penceremin çivisine kanadını sürttü. kan aktı aktı. sonra mürekkebe dönüştü.
"Acısı kanamış dünyanın aşkları arasında kendini gizleyen, avuçlarından öptüğüm bir kadın var."
"Bir acı var kalbimin tam sol köşesinde. Hemen sen kokan satırların arasında beliriveren çok fazla acı var, sevgilim."
• Ölümü göğsünde avutan bir kadının, ölüm kokan adamın parmak uçlarında taşıdığı ölümü sobelemesinin hikâyesi. •
''Şeytanın bileklerinde saklıdır belki de insanlığın rehberi zira böylesine bir insanlık yalnızca ondan öğrenilmiş kadar kötü olabilirdi.'' Her şeye rağmen yaşamaya devam etti çünkü yaşaması gerekti. İdealleri uğruna, hiçe sayılmış ruhu uğruna ve yıkık dökük bir harabeyi andıran kalbi uğruna. Ellerinden alıp ellere ve...
Doğum gününden sonra, kardeşiyle eğlenmek için konsere giden bir genç kız... Fırtına yüzünden iptal olan konserden eve dönmeye çalışırken, kendini bir anda hiç bilmediği bir yerde bulursa... Ve bu bilmediği yerden, evine dönecek hiçbir yolu olmasa... Kendisini yabancı hissettiği bu şehirde, tüm bunlar yetmezmiş gibi...
🥀 "Geçmiş, bazen mutlu bir anı bazen acı bir tebessüm. Bazı zamanlarda ise adı konulamayan duygunun adı..." Eflâl... Ölüme ve insanlara karşı gardını almış genç bir kadın... Korkuyla attığı her adımın, hayatından çaldığını fark edemeyecek kadar kimsesiz üstelik. Lâl... Ölesiye nefret ettiği insanlardan kaçıp sığın...
Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini. "Saçların kadar uzun ve güzel...
"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle his-," duraksadı. "İnsanlar nasıl seni yaralayabiliyorlar?" Konuşma engelli bir kız ve onun için işaret dili öğrenen bir adamın hikâyesi...
"Kimsesizlik bir kelime olsaydı eğer; kimselere sahip olanlar, cümle dahi kuramazdı." Bir piyanonun acı dolu notalarındayım. Siyah beyaz tuşlara dokunuşlarıyla can veren o parmaklar değil, kanlı bir oyunun hain zaferiyle taçlandırılmış kan göleteyim. Bir piyano... Güzel bir melodiyi veyahut şarkıyı değil, ölüm çanlar...
"Fuoco," dedim bir kez daha, dilim damağım kupkuru bir hâlde. "Sen, ateşin yakacağını öğrendiğinde kaç yaşındaydın?" "Sen çok sarhoşsun!" "Ben on sekiz." O, on sekiz yaşımın hayal kırıklığıydı. 🏚 "Lorenzo... o kadar çok özledim ki... Allah bana acıdı, Allah bana acıdı ve ben o kadar sarhoş oldum ki, gözlerini görd...
(+18 cinsellik ve şiddet!!) ~•Can l kiss you, before l kill you..? 'Kötü deyin, bencil deyin, zalim deyin.. Ne derseniz deyin. Hepsiydim. Kötüydüm. Ama en azından bunda çok iyiydim.' İki katil.. İki acımasız insan.. Yeraltının iki lideri.. Savaştan aşk doğar mıydı gerçekten de?
Bir metro istasyonu, 14 rehin. Sınırlı yemek, Sınırlı su. Tuzak ve ölümler. Hayatta kalmak için neler yapardınız? Peki onlar ne yaptı? Bu oyununun sadece bir kazananı olacak, Ve herkes bir bir ölecek. Benimle bu oyunu oynar mısınız?