BENİM HAYATIM (Raflarda)
Pişmanlığın yeterli gelir mi affetmeye bilmem Mutlu geçen günler hayatın bana borcuydu Artık bu saatten sonra senden gidemem Ama şimdi telafi etsen de yaşanmamış yıllar unutulur mu?
Pişmanlığın yeterli gelir mi affetmeye bilmem Mutlu geçen günler hayatın bana borcuydu Artık bu saatten sonra senden gidemem Ama şimdi telafi etsen de yaşanmamış yıllar unutulur mu?
Astrolojiye saçma-sapan bi sempati besleyen işsiz bir şahıs olaraktan,yine işsizlikten öldüğüm bir anda aklıma böyle,işsizce bir fikir geldi geldi.Bi siteden kopyala yapıştır yapıyorum ama bu suç sayılmaz herhalde. Kendinizin %12'sini tanımanız dileğiyle,iyi okumalar... (Burada yazanlar sizi tamamen tanımlayacak diye...
Bizim aşkımız sarılmayla başlamıştı, sarılmayla devam edecekti ve sonumuz, ikimiz sarılıyorken bitecekti. Bizimki aşk hikayesi değil, bizimki bir sarılmadan doğan, koca bir beraberliğin hikayesiydi. Ve birde... kaybedenlerin hikayesi.. * Her cümlede nefesiniz kesilmezdi. Hafif bir tebessüm veya kıkırt...
-"Zaten beni kaçırmak istemezsin" dedim yine zorlama bir kahkaha ile.. Bir yandan da gözümü yoldan ayırmıyordum.. Ormanlık bir yola girdiğimizde hava da yavaş yavaş kararıyordu.. İçimin ürpermesine engel olamamıştım.. -"İşimiz çok uzun sürecek mi?" Yan gözle Xander'a bakmayı ihmal etmiyordum ama birden gözlerindeki yu...
"Bu söylediklerine inanmıyorum, hepsi deli saçması! Hafızamı kaybettim diye benden faydalanmaya çalışıyorsun! Ben asla seninle birlikte olmadım!" "Ne derler bilirsin; 'Asla, asla dememek lazım.'" Karşımda durmuş yüzünde o nefret ettiğim ukala gülümsemesiyle bakarken bütün vücudum öfkeyle cayır cayır yanıyor. O ise...
Hayali bir şehir. Maskeli bir balo. Hayat dolu bir kız. Ateş gibi bir adam. Ve ansızın gelen bir dans teklifi. Dans değil, yıldızlara dokunmak. Aşk değil, ateşe koşmak. Sevmek değil, uğruna ölmek. * "Bayım, bir baloda dans kaldırdığınız bir bayana bu sözleri söyleyerek çok iddialı ve hızlı davranmıyor musunuz? Siz ate...
"Ve ateş kül oluncaya dek yanmaya devam etti. Su ise buhar olacağını bilmesine rağmen savaşından vazgeçmedi.'' Masal on sekiz yaşını doldurduğunda kaldığı yetimhaneden ayrılmak zorunda kalmıştı. Bu arada eski yurt müdürü tarafından ona İstanbul'da bir kolejde burs ayarlanmıştı. Kendine kalacak bir yer bulması gerekiyo...
Üzgünüm hanımefendi. Bu adamla evlenemezsiniz . Çünkü başka bir adamla evlisiniz. Bu cümle ile eski hayatım yok oldu. Ha bu arada kocamın kim olduğunu söylemeyi unuttum. Her yerde aranan bir HIRSIZ.
"Sen annemin istediği gelinin tam zıttısın. Boyama tahtası bir yüzün, sarı olan boyalı saçların, beyaz bir tenin, çılgın ve kıpır kıpır bir kişiliğin var...Ha birde bakire değilsen tam da annemin istemediği gelin tipine uyacaksın. Bakire değilsin değil mi?"
Asla kimseye güvenme sözleriyle büyümüş genç bir kız ve ne olursa olsun pes etmeyen genç bir adam... İliklerine kadar hissettiği tanıdıklık hissiyle kavrulan genç bir çocuk. Aşk ve nefret birbirine karıştırılırsa ne olur ya da masum duygular tutkuyla eş tutulursa? Peki ya ölüm? Bir ağabey giderken, geride bıraktığı kü...
Bu hikayenin tüm telif hakları yazarın şahsına ait olup, izini dışında çoğaltılması ya da ticari bir amaç uğruna kurgunun kullanılması kesinlikle yasaktır. Böyle bir durum ile karşılaşılırsa, gerekli mercilere ulaşılacaktır. 18.10.2013 - 02.07.2014 -------------- Daha 18 yaşında öksüz, yetim bir genç kız.. İnsafsız...
Biri babası için, birisi arkadaşı için bu teklifi kabul etti. Onlar birbirlerinin en yakın arkadaşları hatta kankalarıydı. Birbirleriylr ilgili herşeyi biliyorlar. Çok iyi arkadaşlar. Ama hepsi o kadar . Onlar Kankalar. Şimdi ise sadece kendilerinin bildiği bi anlaşmayla evleniyorlar. Onlar yalnızken kankalar ama başk...