entrar
ihanet, çok ağır bir şey olsa gerek. özellikle de sonu intihara kadar gidiyorsa... •tamamlandı. başlangıç tarihi: 01/09/2021 bitiş tarihi: 01/10/2021
ihanet, çok ağır bir şey olsa gerek. özellikle de sonu intihara kadar gidiyorsa... •tamamlandı. başlangıç tarihi: 01/09/2021 bitiş tarihi: 01/10/2021
seninse güzeldir kesinlikle sendeyse güzelleşmiştir kafanın içi tamamen bir gökyüzü benim için felaketim olabilir belki huzuru da andırıyor gibi
"Korkma," dedi buruk bir tebessümle. "Dinanzi a me non fuor cose create, se non etterne, e io etterno duro, diyor Dante. Benden önce her şey sonsuzdu; sonsuza dek süreceğim ben de."
ezberler ezberler yırtardım ama ben kendimi bu satırların içinden çıkarttım. yazmayı bırak, elim kalem tutmaz bundan sonra. âsıl anlatmak istediklerim, aslında hiç yazamadıklarımda. ─────────────────────── *bu yüzyılın kirine bulanmamış, tarihi aşklardan satırlar veyahut mektuplar.*
gittikçe daha yabancısın anlayacağın, gittikçe daha az evindesin. instagram-twitter | @nerossable
"bayan clarisse, tanrı'nın bitmeye yüz tutmuş boya tüpleri gibiyiz."
Ah! Bu kadar okudum, bu kadar öykü ya da destan duydum, aşkın yolu asla düz gitmiyor. Güzelini buldukça paylaşıyorum. Sözlerin aynı olmamasına özen göstereceğim.
(Tamamlandı.) Keşke her şey küçük bir bebeğin yanlış ama tatlı bir telaffuzla ağzından çıkan bir kelime gibi, bir kedinin, bir köpeğin, bir kuşun veya herhangi bir hayvanın saf ve sıcak bakışlarındaki gibi masum olsaydı, masum kalsaydı. Nasıl bir çağdayız? Herkesin üzerinde bencillik kumaşından yapılmış menfaat elbise...
Onunla tanışmamız klişe kitap girişlerindeki gibi olmamıştı. Bilirsiniz, yağmur yağmıyordu, hava kararmamıştı. Koşmuyor veya yürümüyordum. Bir sabah erken uyanmıştım ve onu odamda görüvermiştim işte. "Çocuk, sen bir garipsin. Ölmüş ama gömülmemişsin." xxx İthaf: Kabuslarla büyüyen büyük kalpli küçük bedenlere. xxx 17...
tek bölümlük hikaye* Geceleri, yalnızca şehrin uyuduğu günlerde beliren bir adamın peşine düşmüştüm. xxx 210919
Yapraklar sararırken öfkesiyle birlikte atardı üstünden ağaç onları. Yapraklarını severdi, severdi sevmesine ama günlerini çalıyorlardı ondan. Ve günleri yapraksız kaldığında, o da günsüz kalmıştı. Kaybı büyüktü. Hem yapraklarından olmuştu hem de bir gününden. Peki sarı, turuncu ve kırmızı yaprakları olmadan sonbahar...
"Beni kendi inşa ettiğim o korkunç okullardan alıyor, uyuz Sokrates gibi sorular sorup konuşturuyor, sistemimdeki tüm karanlığı kendi kendime anlamamı sağlıyorsun." Gülümseyerek yanağını hafifçe okşarken gözlerim yanıyordu. "O itaatkâr karanlığın yanında senin ışıklarının kâfirlik olduğunu söylediğimde bana enfes resi...
Ön yargılarımız cehennemimizdir. xxx (*Fr) dégoûté: tiksinti. xxx İthaf: S. ve T. müthiş ilham için teşekkürler. Bu kitap sizin için. xxx 100520 - 270221
Delirmek bazen gerçekliğe verilebilecek en uygun tepkidir. - Philip K. Dick *** |10.12.2016 / Cumartesi| © Tüm hakları saklıdır. (Ç)Alıntı durumunda yasal işlemler başlatılacaktır.