İstanbul
İstanbul... bir genç kızın hayatını değiştiren şehir. Her şey o metrobüs ile başladı... Bazen seçim yapmak gerçekten her şeyden daha zor olabilir. Ve istemediğin halde hayatını değiştirirsin...
İstanbul... bir genç kızın hayatını değiştiren şehir. Her şey o metrobüs ile başladı... Bazen seçim yapmak gerçekten her şeyden daha zor olabilir. Ve istemediğin halde hayatını değiştirirsin...
Bir karar, bir insanın tüm hayatını değiştirebilir miydi? Umutlarını kurutabilir miydi? Gökkuşağının renklerini silebilir miydi gözlerinde? Bir adam, bu kadar acımasız olabilir miydi? Geride bıraktıklarını unutmaya çalışmak ne kadar doğruydu? Yeni bir sayfa açılmıştı, Buke için. Ancak bu sayfa bembeyaz deği...
Gül ve onun baş gardiyanıyla tanışın. Gül için Mardin artık bir kafes haline gelmiştir ve bu kafesin baş gardiyanı Azat'tır. Peki ya Gül yanılıyorsa ya Azat kafesin değil de kalbinin efendisiyse? Azat Gül için özgürlüğünde olmuştu. O artık Mardin'e tutsaktı, abisi yüzünden ağalık ona dayatılmıştı. Azat bu kadar fedak...
Çirkin. Pasif. Asosyal. Olması sebebiyle dalga geçilen Almira, Değişip geri dönüyor. Artık; daha güçlü. Daha hırslı. Daha kötü. İstediği tek şey ise; İntikam. Aşk. Acı. Entrika. Umut. Dostluk. Hepsi bir araya geliyor. "Kötü Kız adından çok söz ettiriyor."
Mardin'in 3 kapısı vardı.Birinci kapı girmek için,ikincisi Mardin'den çıkmak için.Üçüncü kapısı ise Konağa girmek için.Ama bu konağın çıkışı yoktur. Siz aşık oldunuz mu? Yandınız mı? Peki ya onun aşkı? Onun aşkı yaktı her şeyi kül etti bütün Mardin'i, konağı. Ayaz ağa sevdiği kız için her şeyi göze alabilirdi.
"Sen annemin istediği gelinin tam zıttısın. Boyama tahtası bir yüzün, sarı olan boyalı saçların, beyaz bir tenin, çılgın ve kıpır kıpır bir kişiliğin var...Ha birde bakire değilsen tam da annemin istemediği gelin tipine uyacaksın. Bakire değilsin değil mi?"
"Ben uzun zamandır hiçbir şeyden emin olamıyorum. Bir sabah kalkıyorum, yaşamak istemediğimi düşünüyorum. Hayatta kaybettiklerin kazandıklarından fazlaysa yaşamanın ne anlamı var ki? En son ne zaman bir şeyi kazandığımı, en son ne zaman mutlu olduğumu hatırlamaya çalıştığım anda da..." derken gözlerim yine dolmuştu. "...
Arkadaşlıklar, aşk, aile, okul... Hayatınızda her şey mükemmelken, elinizdekilerin farkına tam olarak varamazsınız... On yedi yaşındaki Güneş, anne babasını ve küçük kardeşini kaybettikten sonra, yaşadığı acıların ardından hayatına devam etmek istiyordu. Güçlü olmak zorundaydı. Eski okulundan işlemediği bir suç yü...