KUZEN.
Almanya'ya gitmemle hayatımın degismesi, neredeyse ayni anda oldu. Yeni okuluma alısmak bir yana bir de evde beni bekleyen bir cocuk vardi. KUZENİM!
Almanya'ya gitmemle hayatımın degismesi, neredeyse ayni anda oldu. Yeni okuluma alısmak bir yana bir de evde beni bekleyen bir cocuk vardi. KUZENİM!
Ateş suyu elinden tutup etrafında döndürürken nazikçe gülümsedi ve suyun bir eli ateşin beline kaydığında birbirlerine olan bakışları insanoğlunun tüm temaslarını sıradan hale getirdi... Ateşi hiç hissettiniz mi? Peki ya suyu? Ateş hiç içinizi yaktı mı? Peki ya su sizi serinletti mi? İkisinin aynı anda bulunmasına hiç...
"Yanımızdan geçip giden adamlar var... Bir de dönüp baktıklarımız, durup izlediklerimiz... Onlar Efsunlu Adamlar... Sırası geldikçe anlatılacaklar."
Sen hiç bir kitap karakterine âşık oldun mu? O, oldu. Asıl tuhaf olan ise... Kitap karakteri de ona âşık olmuştu. "O gece bir kitapla tanıştım. Kaderime giden yolda bana rehber olacak bir kitapla." (DÜZENLENİYOR.) © Tüm Hakları Saklıdır! ©
Wattys 2019 Yeni Yetişkin kategorisi kazananı Dünyanın tüm yükünü bile isteye omuzlanmış bir adam, aşkı birinci elden yaşamayı reddeden bir kızla tanıştığında; hayatları bir daha asla eskisi gibi olmayacaktı. *** Daha önce, hayal kırıklıklarımın ölüme sebebiyet verebilecek kadar ağır yaralanmalara yol açabileceğini h...
Mavi gözlü bir dev, Yeşil gözlü ruhu güzel katil bir kadın. "Bir hikaye başlıyor; okursan ölürsün. Ölürsen, ölürüm." Kor adam, yanık bir hanın mahzeninden, gül tenli Dolunay'a sesleniyor. Kadın duymuyor, adam gülüyor. Gülüşleri kadının dikenlerine batıyor. Dolunay, karanlığın göğsünde, siyaha karışıyor. Hayır! Hayır...
"Acıdan geçemeyen kadının, acısı bitemeyen adamla; kırık dökük sevdası." Kendini bilmez bir gecede, ay tamda göğün bağrında uyuklarken başladı her şey. Kader; dizleri yaralı bir kızı, dudakları kan kokulu bir adamın koynuna sardı. Yitirdiği hafızasının ardından, hiç bilmediği bir adamın elini tuttu. Geçmişi h...
Her şey bir kurşunun değil de, bir çift kara gözün kurbanı olmakla başladı. Bedenimde ki değil, ruhumdaki ölü tohumların yeşermesiyle attı nabzım. Ve o günden sonra üzerimdeki çiğ toprağı atıp yaşamaya başladım. "Çünkü burası Veda Caddesi," dedi kara gözlerini, gözlerimin içine mıhlayarak. "Çünkü burada her veda bir...
Ölümün sıcak nefesi ensesini okşarken günahın harlanan ezgisi balçıkla sıvanmıştı. Babasının gölgesi ve esareti altında yaşama tutunan, sol yanındaki acılarıyla perçinlenip, kozasındaki duvarları tırnaklarıyla kazıyan bir kız. Avuçlarında kırık kanatları, ruhuna satır satır işlenen bir aşk. Tüm hayatının çetrefilli yo...
Sana bakmak canımı acıtıyor.Neden böyle olmak zorunda Rüzgar? Papatyaların canı acımak zorunda mı hep? Hiç bir papatyanın canı acımaz İnci. Yalnızca....Senin canın acır,çünkü sen ait olduğun topraklarda değilsin.Seni kopardım ben toprağından. Sen güzel bir papatyaydın ufaklık.Bense bencil bir adam.Sen güzeldin,bense b...
Dışarıda devam eden bir hayat, içimde kalbi duran bir kız çocuğu vardı. Asi Merve Karakuyu, ailesi ve kendisiyle devamlı olarak savaş veren genç bir üniversite öğrencisidir. Ansızın bastıran yağmurun kelebeğin kanatlarını ıslatması gibi hayatına birdenbire giren esrarengiz bir adam, Asi'nin hayatını kökten değiştirmey...
Ailesini şüpheli bir yangında kaybeden Arya, kimliği gizlenerek yetimhanede büyümek zorunda kalır. Vasisi olan aile avukatının izniyle küçüklüğünden bu yana yalnızca telefonda konuşsalar da aralarında bir bağ oluşan gizemli bir kadının vesilesiyle on sekizine basmasına yakın bir zamanda yetimhanede çıkar ve kendi evin...
"Kimseye güvenim kalmadı benim." dedi kuru bir sesle. "Yanından gitmem için mi söylüyorsun bunu bana?" Sesimi onunki kadar ifadesiz tutmaya çalışmıştım ancak boğazıma oturan yumru buna engel olmuştu. "Yanımda kalman için söylüyorum." diye itiraf ettiğinde sesi acı çekiyormuş gibi çıktı. Yıkılmaz Doğu Keskin'i ilk def...
O insanın tenini ürpertecek kadar güzel. Tenine işleyen karanlığa rağmen. O ölümcül derecede soğukkanlı. Çimen yeşili gözlerinin derinliklerinde, karanlık bir kuyuya attığı acı dolu bir geçmişi var. Onun bir kalbi yok. O bir kimsesiz. O bir yabancı. O bir katil. O... Ediz Çağıran. Ve pençesine aldığı kurbanına a...
Yayınlama Tarihi:6 Temmuz 2014 [Tamamlandı, düzenlemede.] •Bu ad ile yayınlanan ilk hikayedir. Taklitleri değil, aslını okuyun.• ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬ Dizlerini karnına çekmiş, boş gözlerle evine girip çıkanları izleyen küçük bir kız çocuğu. Ağlamaktan korkan, kafasından çıkmayan o sesin tutsağı altındaki, zavallı kız çocuğ...
Safir Mila Safkan, şu an olduğu yaşından çok daha ufakken, hayatının taşlarını yerinden oynatan bir olay yaşar ve kendini ansızın, yetimhanenin soğuk duvarları arasında kimsesiz bulur. Sahip olduğu şeyler, her ne yaşarsa yaşasın iyi kalan kalbi ve tutkuyla bağlı olduğu dansıdır. Kalbi yalnızca bir tek şey için, bale...
Çocukmuşum, asla da büyümeyecekmişim; evet ikiniz de yüzüme vurduğunuz için artık ben de ne bok olduğumu biliyordum. İstemediğim olduğunda bencil davranıyormuşum; hep aynı muhabbet... Oysa ne kadar özür dilemişti bunları bana önceki söyleyişinde. Benim hakkımda düşünceleri değişmeyecekti. Benim hakkımda hiçbir şey değ...
"Ah, saçları; ölümü üzerine giyinip boğazıma sarılan saçları." Tenlerinde ateşten bir mızrak, ruhlarda yanığın asil dumanı. Alınan her solukta, almaya yemin içilen canlar vâr oldu, canlar ceset oldu. Her ceset, kanlı parmaklarla açılan mezara idam edildi, aç istekler ölümün kucağına yuvarlandı. Kaderin ağır bir tebess...
☆YAKINDA KALDIRILACAK☆ Bir yıldız kaydığında hep tek dilek dilerdim... 'Uzaylı istilası istiyorum.' Ve bir uzaylı gelip tüm kalbimi istila etti. O bir uzaylıydı... Ben ise artık Uzay'lıydım. ⭐⭐⭐ "Ya Sedef niye bana inanmıyorsun? Yıldız kaydı diyorum, dilek diledim diyorum. Sonra hop biri bir uzaylıyı paketleyip kapıya...
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geç...
Donmak üzereyken buldum onu, beyaz teni neredeyse tamamen morarmak üzereydi. Belkide geç kalmıştım... Çaresizlik içinde çırıl çıplak soyundum ve ölü gibi yatan kadının üzerine uzandım. Bedenime yayılan soğuğa inat Azrail ile savaşmaya başladım. Bana gelen bu mucizeyi ona vermeyecektim...
Bir metro istasyonu, 14 rehin. Sınırlı yemek, Sınırlı su. Tuzak ve ölümler. Hayatta kalmak için neler yapardınız? Peki onlar ne yaptı? Bu oyununun sadece bir kazananı olacak, Ve herkes bir bir ölecek. Benimle bu oyunu oynar mısınız?
Burası bir kar küresiydi, biz de içindeki figürler. Bizi tutup salladılar, ne olduğunu anlamadık, alt üst olduk...
(+18) Eylem ve Ömer Asaf, çocukluklarından itibaren tanışan, yaklaşık on yıldır birlikte olan bir çifttir. Ateşin yaktığını, buzun dondurduğunu, rüzgarın üşüttüğünü ve güneşin bunalttığını dahi birlikte öğrenmiş, birbirlerini gördükleri ilk andan son ana kadar aralarında derin bir bağ oluşmuştur. Oldukça güzel ilerle...
''Şeytanın bileklerinde saklıdır belki de insanlığın rehberi zira böylesine bir insanlık yalnızca ondan öğrenilmiş kadar kötü olabilirdi.'' Her şeye rağmen yaşamaya devam etti çünkü yaşaması gerekti. İdealleri uğruna, hiçe sayılmış ruhu uğruna ve yıkık dökük bir harabeyi andıran kalbi uğruna. Ellerinden alıp ellere ve...
Her şey bir ölümle başladı. Ölüm, nefreti takip etti. Nefret, intikamı körükledi. Ve aşk hepsini alaşağı etti. Yüksek kayalarda uçan kartal, kayanın en dibinde yaşayan küçük kıza âşık oldu. Onların aşkı, çığlık. Onların aşkı, feryat. Onların aşkı, acı. Onların aşkı, ölüm. Onların aşkı, VAVEYL...
O gece yağan yağmur, yer ve göğün yerini değiştirmişti. O geceden sonra bir daha şafak sökmemeli, güneş doğmamalı, sabah olmamalıydı. O gece şafak söktü, güneş doğdu, sabah oldu. Olmamalıydı.