TEĞMEN - GAY
Kara Harp Okulu'ndan yeni mezun Fransız teğmen ve Türk yüzbaşının hikayesi. Yıldırım × Christopher
Kara Harp Okulu'ndan yeni mezun Fransız teğmen ve Türk yüzbaşının hikayesi. Yıldırım × Christopher
"Dayan, şimdi zil çalacak ve hızla ayağa kalkıp lavaboya yetişeceksin." [Öğretmen/Öğrenci kurgulu bir kitaptır ve çok fazla argo kelimeler içermektedir. Rahatsız olanlar okumasın lütfen.]
Cinsen kimliğini yeni yeni keşfeden Teoman, lisenin son senesinde gittiği yatılı okulunda bu keşifte kendisine yardım edecek arkadaşlar edinir.
[TAMAMLANDI] Abisinin zoruyla gelmiş olduğu çiftlik evinde, korumaya aşık olan bir genç... Abisinin sağ kolu.. Ablasının da aynı adamdan hoşlanması işleri zorlaştıracak gibi. Başlangıç:12.10.2020 Bitiş:17.01.2021
Yeni mezun olmuş bir edebiyat öğretmeni, İzmirden ayrılarak körpe bir kasabaya taşınır. • İki erkeğin aşkını konu alır. Cinsellik ve argo vardır.
❝Sevmek: kıskanmak, endişelenmek ya da özlemek değildir. Sevmek sadece acı çekmektir. Ve ben sevgilim. Sevgilim değil, sevdiğim. Sana her baktığımda acı çekiyorum.❞ Kendisine Lanet'in bilekliği tarafından bağlanmış bir kız. Kızın yıllardır aşık olduğu başka bir adam ve Felaket. Bu ikisi arasında kalınca hayatı iyice k...
Efsun Zorlu; atandığı Urfa'da mecburi hizmetini yapan tıp fakültesinden yeni mezun, çiçeği burnunda bir hekimdir. Daha mesleğinin ilk günlerinde, henüz on sekizine yeni girmiş bir hastanın intihar vakasıyla karşı karşıya kalır. Hastasının vücuduna bırakılan izler onu adım adım kendi geçmişine götürürken, geleceğini an...
"Işıklar sana evinin yolunu gösterecek..." 3391 Kilometre ile başlayan seri Sıfır Kilometre ile devam ediyor! Kilometrelerce öteden birbirini tanımak, sevmek hatta aşık olmak kolaydı... Peki tüm bunlar yan yanayken de kolay olacak mıydı?
Burası bir kar küresiydi, biz de içindeki figürler. Bizi tutup salladılar, ne olduğunu anlamadık, alt üst olduk...
Mine internet üzerinden Yeşil Küpeli Kız takma ismiyle magazin haberleri yaparak milyonlarca takipçiye ulaşmıştır ve Mine'nin şimdiki haber hedefi genç kızların yeni sevgilisi Efe Duran'dır... Yepyeni bir yaz macerasına hazır mısınız? "Ben notalarını değil seni istiyorum Efe..."
Gözlerinizi açtığınızda yıkılmış bir evde uyanacaksınız. Tek çıkış yolunuz yerin altı olacak. Kendinizi bulduğunuz çıkış noktası her bir yanı kameralarla çevrili, her yeri izlenen bir plato. Tek amacınız ise alandaki ipuçlarını takip edip evinizi bulmak. Tüm yarışmacılar evlerini bulduğu an, kazanan belirlenmiş olacak...
Ellerim hala kolyemdeydi. Bu kalp benim sarayımdı ve yanımda olduğu sürece ben her zaman iyi olacaktım. Zira kalbin sahibi bendim ve dört bir yanım onlarla çevriliydi. Kalp Muhafızlarıyla...
Boş kalan son sayfa dolmadan, kibritler yere saçılmadan, yanan son mum sönmeden, bu yabancı duman her yanımızı sarmadan ve onlar beni bulmadan bul beni...
En yetenekli öğrencileri toplayarak onlara en güzel geleceği vermekle ünlü okula davet aldım ve yatılı olarak bu okula geldim.Bir anda bütün hayatın değişebilir diyorlar. Bu okula geldim ama bu okuldan sadece bir şekilde çıkabilirim. ÖL YA DA ÖLDÜR. Benim gibi her şeyden habersiz 16 çocukla birlikte hayat mücadelesi v...
Hayatı boyunca yüzü hiçbir şeyden gülmemiş bir kadın, Jülide Erbaş. Hep eksik bırakılmış, hep yalnız. Tam olmanın ne demek olduğunu hiç bilememiş. Ev nedir, aile nedir hiç tadamamış. Aşk'ı tattığını sanıp, yanılgılara kapılmış. Ama yinede hayatın taktığı her çelmeden sonra ayağa kalkmış. Kendisine sunulan kimsesizliği...
ఌ︎. Sahip olduğu kudret hep onunla. En tepede ve belki de içinde. Bazen kanayan, bazen ağlayan biri. O bir Ay, gölgesi bir insan. Tüm insanlığı etkisi altına alabilecek bir kudrete sahip, elbette ki örselenip, kıskanılacak bir taht. Uğruna dökülen kanları bağışlamak için en tepede yanıyor, yakıyorken birlikte. Cenneti...
"Ondan hoşlanıyor musun?" Kıskanç çıkan sesine ne tepki vereceğimi bilemiyordum. "Ona sarıldın." Kaşları çatıldı. "Hoşlanmasaydın sarılmazdın. Hoşlanıyorsun ki sarıldın." Burnundan nefesini sertçe verdi. "Bana bile sarılmadın." Ters ters baktı. "Bana niye sarılmıyorsun?" Kıskandığı kişi en yakın arkadaşıydı. Ve onun a...
❝Savaşı durduramam ama elime mikrofon alarak insanların sesini duyurabilirim.❞ Savaş kaybolmaktır. Ben bu savaşta kayboldum. Beni babam bile bulamadı. Belki de hiç aramadı. 04.04.2021 © Tüm Hakları Saklıdır.
PUKKA YAYINLARI ARACILIĞIYLA KİTAP OLMUŞTUR. BÖLÜMLER, 3. KİTAP ÇIKANA KADAR WATTPADDE KALMAYA DEVAM EDECEK. Doğduğu ilk gün yetimhaneye bırakılan Rüzgar, hayatı boyunca bir şeylere ve birilerine bağlanmaktan kaçınan, soğuk bir tiptir. Aynı yetimhanede büyüdüğü yaramaz bir kız çocuğu dışında da bağ kurduğu kimse yoktu...
*14 Kasım 2023 güncellemesi* İlerleyen bölümlerde yorumlarda birçok spoi ile karşılaşabilirsiniz. Her ne kadar uyarı geçsem, o yorumları silsem de maalesef devam edenler var. Bu nedenle özellikle kritik sahnelerde yorumlara bakmamanızı öneriyorum. Gözlerinizi kapatıp tepkinizi yazabilirsiniz elbette :) Keyifli okumala...
Bilinmezliklerle dolu bu girdabın içinde neler bulacağımı bilmiyordum. Tek bir hedefim vardı, o da sevgilimi kurtarmaktı. Ancak karşımdaki adamın tehlikeyle parlayan koyu gözlerinin tüm hayatımı ne kadar değiştireceğini henüz bilmiyordum. Bana Nörosa'yı getiren bu yabancının benim için zamanla bir araç olmaktan çıkı...
"ÇIĞIR AÇANLAR Kategorisi - The Wattys 2016 Ödülü Sahibi" Mutluluk yoktu, sevinç yoktu, heyecan yoktu, korku yoktu, üzüntü yoktu, acı yoktu, hiçbir şey yoktu. Sadece saatin her geçen saniye vücuduma bıçak gibi saplanan akrep ve yelkovanı vardı. Bu saat sonsuzdu, sonsuzluktu. Ben sonsuzdum, sonsuzluktum. Eğer...
Hafızanı kaybedersen düşmanına âşık olabilir misin? Karaca Yıldırım, ailesini kaybettiği kazadan aylar sonra iyileştiğinde teyzesinin yanına taşınır. Hayatına devam etmek için üniversiteye kaydolup güzel sanatlar bölümüne gitmeye başlar. Başlangıçta her şey iyidir. Onu çok seven bir teyzesi, samimi arkadaşları ve başa...
X-18AB9 adında bir virüs..Kim bile bilirdi ki bu küçücük virüsün medeniyetin eşiğindeki Dünya 'nın sonunu getireceğini..Kaosun..Katliamın..Acı içinde haykırış ve çığlıkların kısacası vahşetin habercisi olduğunu.. Hayat ile ölüm arasındaki ince çizgide kıyasıya bir mücadele vererek bir o yana bir bu yana savruluyors...
Eşini yeni kaybetmiş bir adamla evlenmek mi? Hemde daha birkaç aylık bebeği olan bir adamla? Kendi halimde yaşayıp giderken nerden çıkmıştı bu evlilik? Ben kendim daha küçüktüm, minicik bir bebeğin sorumluluğunu nasıl alabilirdim ki? -------------- (Töre hikayesi değildir. Yalnızca Doğu'da geçmektedir.)
O gece yağan yağmur, yer ve göğün yerini değiştirmişti. O geceden sonra bir daha şafak sökmemeli, güneş doğmamalı, sabah olmamalıydı. O gece şafak söktü, güneş doğdu, sabah oldu. Olmamalıydı.
(+18) ''Seni görünce belki elim ayağıma dolanıyordur. Ne diyeceğimi bilemiyorumdur. Ondan tutarsız hareketlerim vardır belki de.'' derken aramızdaki mesafeyi sıfırladı Cihangir. Cihangir... güzel isimdi yalan yoktu. Belime dolanan kaslı kollar suyun altındaki bedenlerimizi birbirine yapıştırmıştı. Titrek bir nefes...
Yaşıyorduk, işkence çekiyorduk, idam ediliyorduk, köle gibi çalıştırılıyorduk, susuyorduk, çığlık atıyorduk ama hepsinin sonunda sesli ya da sessiz bir savaş veriyorduk çünkü seviyorduk. Şaşırtıcıydı, sevgi bazen bir savaş meydanının ortasında size uğruyordu. O an iki yolum vardı. Ya sevecektim, ya ölecektim. Sevmeyi...