DİLZEDE
Beni terk eden ailemin mahallesine taşınmıştım en fazla ne olabilirdi ki... Zümra Altun ~ Kayahan Yıldırım
Beni terk eden ailemin mahallesine taşınmıştım en fazla ne olabilirdi ki... Zümra Altun ~ Kayahan Yıldırım
Hiçbir günah kefaretini unutmaz. Hiçbir kirli sır gecenin nezaretinde tutuklanamaz. Geleceği ellerinden tek gecede koparılan bir adam, öleceğini bilse dahi sessizliğin kanatlarına sığınmaz. İki karanlık gecenin iki büyük suça gebe kaldığı ve iki yabancı ruhun birbirine körkütük düğümlendiği acı bir hikâyenin içindeyim...
Daha dün geceye kadar bana sarılıp, beni sevdiğini söyleyen sevgilimin kollarında uyurken şu anda gecenin bir köründe, sokağın ortasında, kıçımın altındaki yırtık bavulla kala kalmıştım. Ağlıyor ve kendimi özgür hissediyordum. Tamam, kesin içimde yatan bir mazoşist vardı benim. Ben içimdeki sesle tartışıp dururken, ön...
AGAPİ YAYINLARI TARAFINDAN KİTAPLAŞTIRILDIĞI İÇİN SADECE İLK 9 BÖLÜM TANITIM AMAÇLI BIRAKILMIŞTIR. Hiç hesapta yokken çıkardı bazen insanın karşısına aşk. Bazen de çocukluğundan beri yanı başında olurdu. Sanay bilmese de, aslında her ikisine de sahipti, sadece henüz farkında değildi. Çocukluğundan beri yanındaydı Bora...
İkisininde peşinde oldukları şeyler, amaçları, hedefleri vardı. Birinin sorusu, bir diğerinin cevabıydı. Onlar farkında olmadan birbirlerini kovaladılar. Kovalama bittiğinde, kim kimi yakaladı peki? 'Gördükleri ile karar verenler, görmediklerine yem olurlar.' Kapak Yapımı: Megakitap
Annem ve babam, bana karşı hiçbir zaman, o sevgi dolu ve ilgili anne babalar gibi olmadılar.O yüzden ben de küçüklüğümden beri kendimi, rengârenk hayaller kurarak mutlu etmeyi öğrendim.En sevdiğim hayalin rengi ise beyazdı.Beyaz bir gelinlik... Beyaz, mutluluğun, aşkın ve bir gün kendi yuvamı kurabileceğimin müjdecisi...
-"Zaten beni kaçırmak istemezsin" dedim yine zorlama bir kahkaha ile.. Bir yandan da gözümü yoldan ayırmıyordum.. Ormanlık bir yola girdiğimizde hava da yavaş yavaş kararıyordu.. İçimin ürpermesine engel olamamıştım.. -"İşimiz çok uzun sürecek mi?" Yan gözle Xander'a bakmayı ihmal etmiyordum ama birden gözlerindeki yu...
Sus Ne olur inandırma Aşkına Senden sonra gidecek yer bulamam, yurdu yuvası olmayan bir kuşum Mavilerini küçüçük ellerimle taşıyamam orada kendime yer bulamam.. EYLÜL Yapma Arkana bakmadan gitme Gör sensiz fırtınalarımı sen dindirirsin ancak geçmeyen acılarımı Sonbaharımsın Eylül, izin ver yurdun, yuvan...
Yaşadığımız anların sonuçları, kaderin basamaklarıdır aslında. Bazı şeyler vardır; olacağını asla tahmin etmeyeceğiniz ve olduğunda da hoşlanmayacağınızdan emin olduğunuz şeyler... Hayat, bize inat yaparmış gibi bu şeylerle karşılaşmamızı sağladığında, önceden yaptığımız planların hatta varsayımların nasıl da boşuna o...
Kendi planlarımızı yapıyorduk ama kaderin de planları olduğunu unutmuştuk. (Dostoyevski) Nesin sen? Kimsin? Her nefesimde benimlesin... İçimdeki tutkuların sebebi sen, Aldığım tüm nefeslerin sahibisin... Bu aşk denen savaşta istemesem de benimlesin... (Nazlı Ozan)
"Hayat iki dudağın arasında değil, sonsuza değin atan kalpte gizlidir..."
Bu hikayedeki çirkinler çirkin olarak, şişmanlar gram zayıflamayarak, gözlüklüler hayata bir camın ardından bakarak, sivilceliler hâlâ mide bulandırarak hayatlarına devam edeceklerdir. Vücutları hiç değişmese de okula yeni gelen Defne ile zihinleri tamamen değişen okulun ezikleri, artık ezip intikam almak için kolları...
Bir kadının, yirmi altıncı yaş gününde alabileceği en güzel hediyeydi, Ateş. Ve İdil hayatında aldığı her bir pırlanta ve elmastan, pahalı araba ve kıyafetlerden, vücuduna pelesenk olan küçük, altın pırıltılarından daha güzel olan bu hediye için, şükredecekti günün birinde...
Kamuflajlı kollarının kızın sarı bukleleriyle oluşturduğu tezata gülümsedi. Sonra gözlerini aşağıya indirdi. Bedeniyle duvar arasında küçücük kalan bir kız. Beyaz dantelin örtemediği göğüslerin arasındaki muhteşem vadi. Kızın kokusuyla sarhoş olmuş burnunu o çukura gömmemek için kıvranırken mırıldandı. "Ben askerim...
Bedenim iki tane olabilir ama içimdeki kalp tektir. Ruhum ateştir. Aşkım serindir. Aynada görünen yüzümü değil Kalbimi gör, kalbimi sev... O kalp sonsuza kadar senindir...
Geçmişin intikamını isteyen asi bir erkek Kalbi kırılmış kirlenmiş masum bir kadın ve masum bir bebegin öyküsüdür
'Kumarda kazanan aşkta, aşkta kazanan kumarda kaybeder,' derler. Peki ya kumar masasında hem oyunu hem de aşkı kazanacak kadar şanslıysan? En büyük düşmanına verdiği son şans, aslında kendisinin tek şansı oldu... Sarp, şanslıydı ve intikam oyunları peşinde koşarken, en büyük şansı yakaladı... Aşkı kazandı... NOT: Tüm...
Aldatılan bir adam... İhanet eden bir kadın... ve masum bir kalp... Kalbi çıkarılıp ezilen bir adam nasıl tekrar sevebilir ya bir kadın bir erkeği yeniden hayata döndürebilir mi? SADAKAT... Aşka ve sevgiye güvenini kaybetmiş insanların hikayesi.
Tüm kitap sitelerinde ve kitapçılarda bulabilirainiz. "Pabuç kadar dilin var laz kızı seni alanı acıyorum"dedi mavi gözlerini gözlerime dikerek mavi gözleri o kadar güzel gözüküyordu ki bir an gözlerine takılı kaldım.Oysa mavi gözlü insanlar beni hep ürkütmüştü. "Kimseyi acımamak gerekirmiş Allah insanı acınacak durum...
Törenin amansız yaptırımlarına bir de insanoğlunun saplantılı düşünceleri eklendiğinde iyiden iyiye kanlı bıçaklı ediyordu insanı kaderle... Kader dediğimiz neydi?Temelini törelerden alan bu topraklarda kaderi töreler çizerdi... Yıllar öncesi örmüştü aslında kader ağlarını,bazı yerlerini kördüğüm yapmış ve bu iki...
Ne kadar yağmur yağarsa yağsın çıplak bir tene, insanoğlu iki şeyden arınmazdı bu hayatta. Geçmişinden ve günahlarından...
Aşk... Gurur... Her şey bir iddia ile başlasaydı... Sizce bu iki kelimeden kazanan hangisi olur? Hangisi daha yoğun yaşanır? Hangisi bizi daha çok yönlendirir? Biri için birinden vazgeçmek zorunda olsak hangisini seçeriz? Ya da ikisi de aynı duyguda harmanlanır mı? Yeni hikayemizde bu soruların cevabını arayaca...