düşlerimin baş köşesi, cânım ibrâhim.
ibrâhim ve gönlünü sancıtan, büsbütün kaygısı hâline gelen aşkı.
ibrâhim ve gönlünü sancıtan, büsbütün kaygısı hâline gelen aşkı.
firûze... gözlerinin kahvesine bitap düşmüş düşlerde bulunduğum kadın. yirminci yüzyılın en güzel annesi, aşkımın nicesini doğurmuş firûze. naçizane tenimin, çehresinin hâyâsıyla kavrulduğu, gözlerimin, tanrının varlığına şahit olmasını sağlayan, en güzel duam. firûze'm... evine hoş geldin.
hiç gelmeyen, gitmişlere ithafen. - yirmi iki mayıs o'nun, bilmediğim ismine baş üstümde yer ayırmıştı. yirmi iki mayıs o'nun benden hiç gitmeyeceğinin kanıtıydı. -
yasin ruhiye'ye şöyle dedi: "sen kendini kafanın içinde bir kışlaya kapattın, kendi acına asker ettin kendini." ben duraksadım orada biraz. instagram-twitter | @nerossable
hayır, hayır burası benim evim değil, beni eve götür. ancillulaa [2019]
kırgınım. yani bilirsin, istemese de kırılır insan bazı şeyler eksiktir çünkü. bu satırlara senin adını dökecek kadar kırgınım.
tamamlandı. "karanfil," dedi alnını alnıma yaslayarak, "kafanın içinde dönüp duran şeytanları susturacağım. onların yerine geçmek mecburiyetinde kalsam bile, onları susturacağım." nefesi dudaklarıma vurduğunda gülümsedim, "Bay Süleymanov," dedim, "ay 23'e vardığında, günbatımında bir şeytan doğuracağım. beni bulduğun...
kısa hikâye, tamamlandı. laleler boyunlarını büker, sular ısınır, ellerin vâkitsizce titrer durur sıla..sen yine de adımlarını eskitme bu dağın yamacından./23
tamamlandı. senin o od tutup yanan yüreğin var ya hacer, bu çulsuz ahmet'in elinde ayağında yaşayacak güç bırakmadı./23
tamamlandı. avuç içlerin kan, intiharın yamuk, lavinia./23
tamamlandı. tutunacak bir yerim kalmadı benim münevver, elimi tut n'olur./23
kısa hikâye, tamamlandı. yıl 1983'dü, aylardan ağustos, günlerden 23'dü ve züleyhâ o akşam ansızın yusuf'un göğsüne düşüvermişti./23
masal, tamamlandı. sen gittiğin gün, bu kentin gövdesini karanlığa boğmak için, evimizi yaktım, ayçiçeği./23
tamamlandı. hâyyam; tanrı ile aynı içki masasına oturmanın günâhı, kırk kez aynı yerden düşmekse kuyuya, kırk kez düştüğüm kuyudan kırk birinci kez çıkmayı da bilirim. havva'nı âdem'in omurgasından yaratmakla, âdem'in omurgasında yangın çıkardı tanrı. yüzyıllardır aynı yangının ortasına on üç kez diz çöktüğümüzden ols...
efsâne, tamamlandı. sarı badanalı evlerde kazanlar kaynar sarı badanalı evlerde günahlar işlenir her gece sarı badanalı evlerde ölüler yıkanır sarı badanalı evlerde uyur tavus kuşları* sarı badanalı evleri sev biraz-/23