Aralık Kapı - Tek Bölüm
Üniversitede geçen bir hikaye... Hem yılbaşı, hem de aralık ayı için kabul ediniz...
Üniversitede geçen bir hikaye... Hem yılbaşı, hem de aralık ayı için kabul ediniz...
En büyük arzusu kız kardeşiyle birlikte okuyabilmek olan sıra dışı bir genç kızın, hayali sevgilisi ya gerçekse!.. Bütün sesler sustuğunda, dünyanın bu yakası uykuya daldığında, görmemek için karanlıkta, ellerimi birbirine kenetliyorum. Parmaklarımı birbirine sarıp, sol elimin sevdiğimi hayal ettiğim erk...
Genç kızın gözleri adamınkilere dokundu uzaktan ve saniyeler o anda asılı kaldı. Kulaklarında çalınan bambaşka bir şarkıydı artık. Adını bilmediği, adını henüz koyamadığı bir şarkı. Belki de o gözlerde gördüğü mavinin en güzellinin, okyanusların ya da gökyüzünün melodisiydi. O andan itibaren ölümsüz bir aşkla dinlemek...
Tarçın Kokusu, Kahve Kokusuyla devam edecek. Koku serimizin ikinci hikâyesi olan Kahve Kokusu Berrin ve Yalçın başta olmak üzere bütün kahramanlarımızı sizinle yeniden buluşturacak.
Oyun evi, sır odası, akıl oyunları...adına ne derseniz deyin, hayatın içinde bir sürü oyun var. Bir de eğlenmek için isteyerek katıldığımız oyunlar... Şevval ile Cüneyt işte böyle bir oyun evinde tanıştı. İpuçlarını iyi değerlendirdiler. Odalardan kurtuldular da aşktan kurtulabildiler mi? Hem bu ayın, hem de bay...
AŞK HALİ Ayda Solmaz; aşkın peşinden koşan hayallerle dolu bir genç kızdı. Nişanlısı Erman'ın peşinden yola çıktığı Amerika'da ayağının tozuyla tüm kaleleri yıkılırken hayat tesadüflerle dolu bir ağ örüyordu onun için. Belki babası haklıydı, o hiç doğru kararlar alamıyordu; ama bunu dengeleyecek bir de ilahi adalet va...
Cinayet Masasının çevik polisi Hakan Çevik... İşinde taviz vermeyen, kurallara bağlı bu polisin bile 'hayır' diyemeyeceği güçler var. Nil Aydıner, eczacılık yaparken bir de Yosun Güzellik Merkezinin sahibi oldu. Kahve fincanını bahane ediyor ve bir şekilde insanlara yardımcı oluyor. Bir tarafta Cinayet Masasının po...
Denizli'de bir üzüm bağı... Bağın yorulmak bilmez sahibi... Geçmişinden gelen bir gençlik aşkı... Ve hayatındaki Yakışıklı...
Hayatın sürprizleri bitmez. Bir karşılaşma, bir yanlış anlama, bir doğrulama... Hepsi hayatın gerçekleri Bir de bunların ardından gelen aşk var... Fotoğraf çekmeye meraklı bir genç kızın kurs macerasına biraz aşk kattık... Pazar günün çıtır çerezi..... Tek bölümle gelsin, hoşluğunu bırakıp gitsin...
Derler ki, aşık olduğunuzu en net anladığınız an 'kaybettiğiniz' anmış... Meriç ve Ertan... severken ayrılanlar... Bu ikili ayrılıklarını yaşarken biz de onlara yardımcı olalım. Pazar gününüz güzel noktalansın...
Kısa hikayelerim genelde kısa olur. 15-20 sayfa gibi. Bu 40 sayfa ile kısa hikaye rekorumu kırdı. Kısa hikayelerim aslında bir kelimeden, bir olaydan ortaya çıkar. Mesela bir şarkı içinde geçer tek kelimeden hikaye yazmışlığım var. Taşınırken aklıma gelen bir hikayem var. Uçağa binmem gerekirken oluşan bir başka hika...
Hayatımız kararlarımızla, tercihlerimizle yönlenir. Çok sevdiğim bir söz vardır, HER TERCİH BİR VAZGEÇİŞTİR... Bu hikayede kararlar alan, tercihleri yüzünden vazgeçtikleri ile hesaplaşma yaşayan Işıl'ın doğum gününü okuyacağız. Tek bölümlük MAYIS hikayesi haftaya gelecek... günün anlam ve önemine uygun olmasa da bu...
Bu hikayenin kahramanları gerçek. Büyük bir aşk yaşadılar. İmrenerek izledik aşklarını. Anlatım biraz değişik gelebilir. Bir şeyleri yetersiz bulabilirsiniz. Şaşırmayın... Hatta bir okuyucumun zamanında dediği gibi "'bunu Asuman mı yazmış gerçekten?' diyerek okudum" demeyin... Ben yazdım... Denemeler yapmayı seviyor...
Bir polisiye yazarı... Kışın en sert günlerinde kapısı çalındı............ Keyifli okumalar
Oyuncuların ilişkilerine bakarken hiç düşündünüz mü, gerçekten seviyor mu, yoksa seviyor gibi rol mü yapıyor, diye? Ben düşündüm ve hala düşünürüm... Bu hikaye de o düşünceden doğdu......... Keyifli bir pazar hikayesi daha diyelim... çıtır çerezinizi taze taze tüketiniz...
Bir pazar günü hikayesi daha... Beklenen ama belli etmemek için uğraşılan teklif... söylenmeyenler... belki de konuşulmuyor diye biteceğinden korkulan aşk...
Bazı pazar günleri çıtır çerezlikler yayınlıyorum. Tek bölümlük, bir anda ortaya çıkıp alelacele yazılmış hikayeler... Bir filmin romantik sahnesi gibi mesela. İşte yine onlardan biri. Bu kez karda mahsur kalanların hikayesi... ama öyle zor şartlarda değil, aksine keyifli bir ortamda...
Eski hikayeleri... yani, Sırlar, Yalanlar ve Kararlar'ı, Alize & Poyraz'ı, Buzdaki Ateş'i, Kahve Falımda Cinayet Var'ı, Doğru Erkek Nasıl Bulunur'u okumuş olanlar... özellikle sizlere Yakışıklı'nın ailesinden minik bir haber getiriyorum... Tüm bu adı geçen hikayelerin kahramanlarından minik minik haberler alacağımız...
İkinci Bahar ''Bahar...ikinci şanslara inanır mısın ?'' Yeşil gözleri hüzünle doldu. Uzun kirpiklerinin gölgesi düştü kadının yanaklarına... ''İnanmam...Çünkü bana ilki için bile verilmedi şans...'' Adam kara gözlerini dikti kadına...O kadar güzeldi ki... O kadar şiir gibiydi... Nazım olası tuttu adamın... ''İnanman...
Futbolu sever misiniz? Ben severim. Hiç futbol ile ilgili hikaye yazmamışım diye düşünüp, biraz da Norveç'in güzelliklerini katmalıyım dedim... Çıtırlardan yine... Hikayenin sonunda bir blog adresi var. Hikaye içinde geçen Norveç ile ilgili tüm bilgiler o blogdan... Görmeden yazmak için bence mükemmel bir kaynaktı...
Tek bölümlük, pazarınıza keyif versin diye eklenen, biraz erkek gözünden bakan bir hikaye.
Aşkı yaşamak için o kişiye yakın olmak mı lazım? Yüzünü hiç görmediğiniz birine aşık olabilir misin? Sesini duymadığınız, hatta kim olduğunu bile bilmediğiniz birine? Aşk, imkansız kelimesini sevmez...
İstanbul'u terk edip Fethiye'ye yerleşme kararımdan hemen sonra yazılmış tek bölümlük bir hikaye. Hayatta büyük değişiklikler zordur. Sadece doğru zaman ve doğru yer, bu zorluğu kolaylaştırır. Keyifli okumalar.
Her yılbaşı olduğu gibi bu yılbaşında da bir çıtır çerez yazıldı. Aşkın ilk evreleri, karmaşık düşüncelerle doludur. Onu niye dedi, bunu neden yaptı, dediğimiz, kendimizi yediğimiz zamanlar... Biraz eğlenerek o zamanları yaşayan çiftimize mutlu yıllar dileyelim mi?
Bir kısa hikaye daha... Çıtır çerez dediklerimden. Okuyun eğlenin, biraz romantizm, biraz gülümseme ile pazarınıza tat katın...
İnsanı sadece sevdiklerinin ihaneti yıkar, kalp kırılır izi derinlerde kalır. Kişiliği oturmuş olan, yaşadıklarından sıyrılıp küllerinden yeniden doğar. Daha güçlü, daha dirayetli... daha... yalnız!..
Duygularını rafa kaldırmayı hayat biçimi olarak seçen genç adam, sevmenin ne demek olduğunu bilse de sorumluluğunu almak istemez. Kendisi için biçtiği gelecek yalnızlık üzerine kuruluyken, hele kendi şeytanlarıyla savaş verirken hiç istemez. Tabi mecbur kalmazsa!.. Yaşantısının içine kötü bir tesadüf eseri giren Güli...
Yine eski bir hikaye Üstelik eskiden apartmanlarda olan dostluklara da selam çakıyor. Güzel günleri anımsayanlara, hiç yaşamadığı için bilmeyen gençliğe ve bir gün yine insanların eskisi kadar dost canlısı olacağı günlerin geleceğine inananlara gelsin. Aşk mı? Aşk olmadan olmaz...
Canı acıyordu... Aşkı bu kadar erken tatması yetmezmiş gibi bir de acısını tadıyordu. Aşık olduğu adam tarafından bir hiçmiş gibi görülmesi gururuna dokunuyordu... Belki de canının yanması bundandı... Sevdiği adam tarafından sevilmemekti acı... Ya da belki de onun gözlerinde görmek isteyip de göremediği duygular y...
Yıllardır düzenlenen bir evlilik müsabakası... Bu yarışa katılan geçmişi gizemli ve ruhu intikamla dolu bir İngiliz leydisi... Evlilikten köşe bucak kaçan genç bir dük... Onların gizemli ve bir o kadar da macera dolu yolcuğuna çıkmaya var mısınız?