Ayrılıklar Mevsimi
Biz bir şarkının söz ve müziği gibiydik. Birlikteyken uyumlu ve coşkun, ayrıyken yalnız ve eksik.
Biz bir şarkının söz ve müziği gibiydik. Birlikteyken uyumlu ve coşkun, ayrıyken yalnız ve eksik.
Adel, hayatın yükünü taşıyamadığına karar verdiği bir günde, kendini bir uçurumun ucunda geride kalan her anısıyla vedalaşırken buldu. Gözleri daha fazla gözyaşlarını taşıyamazken kollarını iki yana açtı. Bir adım ilerledi ve rüzgâr saçlarını savurdu. Her şeyin bittiğini düşündü. Ona karşı sevgisini hiç gösteremem...
"Ben uzun zamandır hiçbir şeyden emin olamıyorum. Bir sabah kalkıyorum, yaşamak istemediğimi düşünüyorum. Hayatta kaybettiklerin kazandıklarından fazlaysa yaşamanın ne anlamı var ki? En son ne zaman bir şeyi kazandığımı, en son ne zaman mutlu olduğumu hatırlamaya çalıştığım anda da..." derken gözlerim yine dolmuştu. "...
Umut etmek; hepimizin yaptığı bu değil miydi? Önümüzdeki engelleri aşmak için destek aldığımız, düştüğümüzde tekrar kalkmamızı ve yürümeye devam etmemizi sağlayan o kutsal histi umut. Karanlıkta yolumuzu aydınlatan bir araç, pes etmek üzereyken yavaşça kulağımıza bir daha denememizi fısıldayan inanç dolu bir ses. Bir...
Sevgili Varisim, Ruh Kontrolcümüz Hira; Bu mektubu okuduğuna göre, ruhun dört bilgesini bulmayı başarmışsın. Seni en içten şekilde kutlarım. Artık atalarından sana geçen tek şey güçlerin değil. Sana yenilmezliği de bahşediyoruz. Ruhun dört bilgesini gece yarısı tam on ikide ormanın derinliklerindeki çınar ağacının dib...
İstanbul... bir genç kızın hayatını değiştiren şehir. Her şey o metrobüs ile başladı... Bazen seçim yapmak gerçekten her şeyden daha zor olabilir. Ve istemediğin halde hayatını değiştirirsin...
Arkadaşlıklar, aşk, aile, okul... Hayatınızda her şey mükemmelken, elinizdekilerin farkına tam olarak varamazsınız... On yedi yaşındaki Güneş, anne babasını ve küçük kardeşini kaybettikten sonra, yaşadığı acıların ardından hayatına devam etmek istiyordu. Güçlü olmak zorundaydı. Eski okulundan işlemediği bir suç yü...
Sıradan bir blog kullanmıyordum. Tüm okulu avucumun içinde tutacak bir blogdu benimkisi. İstediğim kişiye istediğim rütbeyi verip kendisine saygınlık bahşedebildiğim gibi, istediğim kişiyi yerden yere vurabilir, insanların gözünde küçük düşürebilirdim. Bunu mümkün kılan, blog sahibinin gizli olmasıydı.