COOL ÇOCUK |DÜZENLENİYOR|
'Geçti sandığın her yaranın, ruhunda izleri var.'
Annesinin doğumda öldüğünü sanan Hira peşine düşen sapığından kurtulmak için rol yaptığı çocuğa aşık oldu. Hayattaki tek öncelikleri bira, uyku ve kadınlar olan Barış hayatındaki tek masum şeye aşık oldu. Yaşanmışlıklar, anılar, dostluklar, verilen sözler ve hayaller... Tüm bunların birer yalan olduğunu öğrendiğiniz...
Kapat gözlerini... Karanlık hala çekici, yalnızlık hala en kalabalık sokak.. Dinle sesleri! gürültülü yalnızlık hepsi... Hisset beni...! Rosalie Storm... Elleri kayıplarla dolu, ruhu paramparça olmuş, uçurumun kenarında rüzgara karşı dans eden bir kız..! Birgün o uçurumundan onu bekleyen canavarının kollarına düşüveri...
"Biz her zaman farklıydık. Normal diye bir kavram bizim hayatımızda hiç var olmamıştı. Zıttık, birbirimizle uyuşmuyorduk. O siyahsa ben beyazdım. O karanlıksa ben aydınlıktım. O soğuk bir kış rüzgârıysa ben ılık bir yaz esintisiydim. Biz Ateş ve Su'yduk. Evrende bilinen en büyük zıtlıktık. Belki birlikte olmamız bile...
Göz göze geldiğin o minicik anda bu denli hızlı nasıl çarpabilir bir kalp... Bir koku bir insana nasıl bu kadar hayat verebilir. Kalbinin tüm hücrelerini nasıl bir kaç saniyede kaplayabilir? Tek cümlesiyle beni göklere çıkartan o dudakları nasıl beni tek bir cümleyle yerle bir edebilir?! Yaşamak için bir kalbe, savaşm...
Babası tarafından geçmişinin esiri olmuş bir kız Geçmişinin ezikliği altında kalmış bir erkek İşin garibi ikisi de mafya İşin garibi ikisi de acı çekmiş İşin garibi ikisi de aşık Önlerindeki tek engel gururlarından dolayı aşklarını geriye iten kendileriydi **** Rüzgar ve Gece aşkı klasiklerin dışında bir aşktı. Onları...
Hikayeyi okurken ve okuduktan sonra hiçbir erkeği ve ilişkiyi beğenmemeniz, bu durum sonucunda da ebediyen yalnız kalmanız durumundan yazar kesinlikle sorumlu değildir. Ve önemli not; Mıçmıç, sulu bir aşk okumak istiyorsan, sevgili okuyucu; Lise hoşlantılarını veya dizilerde aşk olarak anlatılan saçma duygular var ya...
Çoğu zaman karar vermek zorunda kalırız. Her ne kadar önemsiz gibi görünse de, hayatımızı şekillendirecek kararlar... Cansel de, küçük ama sanıldığı kadar önemsiz olmayan bir karar anıyla yüz yüzeydi. Zar zor ayarladığı iş görüşmesine giderken karşısına çıkan yaralı adam, ona yardım istermiş gibi bakıyordu. Cansel'...
"Ben seni hiçbir bahar çiçeğine değişmem, Yaprak." Bir yanda sonbaharın hazanı olan, baştan aşağı hüzne bulanmış Kuzey; diğer yanda tüm olumsuzluklara rağmen hazana gönlünü kaptırmış, onun çekimine karşı koyamayan Yaprak... Kuzey'den gelen sert rüzgârın, umut dalına tutunan narin bir Yaprak'a etkisi ne kadar olur? ***...
"Bunca insanı öldürürken hiç mi canın acımadı?" Sigarasından bir nefes çekip yüzüme üfledi. "Bunu bana insanlara işkence eden bir sadist mi söylüyor?" Yüzündeki ukala tavır ruhuna ördüğü ateşten duvarlar gibi yakıp geçmişti ruhumu. "Biz böyleyiz Derin. Biz insanlara acımayız. Biz insanların hayatlarını umursamayız. Bi...
"Özür dilerim." "Dileme.Ben özür diliyor muyum? Sana köpek gibi aşık olduğum için senden özür diliyor muyum?" *** O benim öğretmenimdi, bana nasıl güzel sevilir o öğretti.
'Güçlünün daha güçlü olduğu, fakirin daha fakir olduğu çağdan sesleniyorum. Hoşunuza gitmedi mi? O zaman televizyonu açın. Bakın, orada her şey günlük güneşlik.' 80 kuşağından sıradan bir genç... Öykü Tan... Üniversiteden sonra ışıltılı bir yaşam hayal ederken; özel iş yerlerinden kapı dışarı edilmek, her atama döne...
Bir başka komedi hikayesi, fakat söz konusu olan Irmak, Deniz ve Ege'yse kesinlikle sıradan değil!
Siz hiç sevgilinizden bir mesaj, e-posta ya da daha kötüsü bir post-it ile ayrıldınız mı? Ben az önce yaptım! Üstelik üstümdeki giysiye rağmen. Ne mi giyiyorum? Gelinlik! Ah evet doğru duydunuz ben az önce nişanlıma bir post-it üzerinde ondan ayrıldığımı ilan ettim. Şimdi düşünüyorum da belki daha duyarlı birkaç söz y...
(Kitap düzenleneceği için bölümler kaldırıldı) Ankara her zaman gözümde hayallerimin şehriydi, şimdiyse ona pekte iyi gözlerle bakmıyordum doğrusu. Antalya'da hayatım çok daha sadeydi. Yalnızdım öncelikle, annem bile fark etmezdi bazen evin içinde beni. Hayaletten farkım yoktu. Ve hayatımdaki tek sorun en sevdiğim kit...
Beni kendine doğru çekip son kalan iç çamaşırımı da yırttığında artık saklanabilecek bir yerim kalmamıştı.. Bacaklarımı aralayıp üstüme uzandığında sadece fısıldayabildim.. -"Ben hala bakireyim... Lütfen.. Lütfen.." Ama bu sözlerim onu pek etkilememişe benziyordu.. -"O halde en eğlencelisinden başlayalım" dedi ve ben...
Ölüm saati geldiğinde oturulan o masa saniyeler içerisinde kavrulacaktı. Ve kavruldu. Kimisi o masada bedenini kaybetti. Kimisi o masadan bedenini kurtarmaya çalışırken ruhunu kaybetti. Ailemin ölümüne gözlerimle şahit olmuştum. Benim de onlarla ölmem gerekirken son anda ölümden caymış, canımı kurtarmıştım. Sonrasınd...