her kış gözlerim seni arayacak
bugün o adam için, her güne uyanırken onun için yaşayacağım
bugün o adam için, her güne uyanırken onun için yaşayacağım
kanımla sulanacak başaklar, fışıkırıp kötülüğümü salacaklar dünyaya, kökleri zehir olacak, salkım salkım afyonlar yeşerecek buradan, intikamım böyle olacak.
Yıldızların teker teker söndüğü ve Dünya'nın bir çöl ve eski günlerden kalan yıkıntılardan oluştuğu evrenin sonunda, rüzgarı durdurmak için yola çıkan bir insanın yolculuğu ve sonunda bulduğu cevap... Kısa hikaye. Hikaye: Mert Özer Kapak: İrem Çakmak
inançsızdım, lakin uğruna dualar edilebilecek kadar kutsaldın. bâzı kadınlar geceleri güzeldir, onu bana bir eylül gecesi getir tanrım.
hiç gelmeyen, gitmişlere ithafen. - yirmi iki mayıs o'nun, bilmediğim ismine baş üstümde yer ayırmıştı. yirmi iki mayıs o'nun benden hiç gitmeyeceğinin kanıtıydı. -
"Göçmen kuşlar yerli kuşlardan daha mutlu olmalılar. Hayatı dolu dolu yaşıyorlar." demişti, unutamıyorum. -erdem bayazıt
'tüm ideolojileri kınıyorum, anlarlar belki o zaman.' ..yalan söyledim bu zarar bize. şimdi kalbimi bırak yalan söyleyen küçük bir diş perisiyim ben çünki.- *eller'den onyediye
Bir Monna düşünün bir sürü kısacık hikaye yazsın. Hepsi de birbirinden bağımsız olsun. Şimdi bir okur düşünün, Monna'nın dağınık zihninde dolaşsın. Yeri gelsin arşa çıksın yeri gelsin cenaze evinde halı desenlerine takılsın. Ben isterim ki o okur siz olun. Monna Yönlü Kaotik Sıçramalar, dağınık zihinler için hikayeler...
-Bu hikayede basitlik kavramı yok. -Bu hikayede sırların bile sırları var. -Bu hikayede hayal olarak düşündüğünüz gerçek, gerçek olarak düşündüğünüz ise hayal olabilir. -Bu hikayede içgüdülerinizi geride bırakın, sizi istediğiniz yere getirmeyecektir. Ve son olarak bu hikayede iyi ya da kötünün savaşı yo...