the story of us
Bir sonraki bölüm.
“Ben Zayn,” dedi sonunda. Gözlerimi irice açarak bana uzattığı ele baktım. Ne yapmak istiyor olabilirdi? Boğazımı temizleyip, bir şekilde ona iyi görünmeye çalıştım. “Ben de, Effie.” Anlam veremediğim elini boşta bekletmek yerine uzanıp, kucağımda birleşmiş ellerimden tekini tuttu. “Seninle oynayabilir miyim?”
Terapist bize baktı. "Michael önce sen başla." "Tam bir deli! Michael çoraplarını yerden al, Michael Lola'ya alfabeyi öğret, Michael çorbaya tuz at, Michael çatıyı onar, Michael uzaya çık!" Ona baktım. "Uzaya çık demedim."
"Yarısı benim, yarısı senin." Ellerini kaldırdı. "Bir sorum olacak, eğer evin sana ait olan tarafına geçersem ne olur?" "Kafanı klozete sokar ve evi ateşe veririm." @lineofsight her şey senin için
Sık sık gördüğüm, ama konuşmaya aşırı utandığım çocuğa. |Gerçek Bir Hikayedir|
Calum Thomas Hood 30 yaşında tanınmış bir yazar, yönetmen, senarist ve eleştirmendir. Hayatında başardığı tek şeyin yazı yazmak olduğunu düşünen Trudy ise bir gün ilhamının tükendiğini anlar ve Calum'dan yardım ister. ©TributeJessieJ
"Bana babacık diyebilirsin" "Siktir,ciddi olamazsın." Orijinal yazarı @_Calums_Bae_ Thank you so much for your permission!
Hapishaneden yeni kaçmış, suçsuz bir mahkum olduğunuzu düşünün. Sizi kaçıracak birine ihtiyacınız vardır. Bir rehineye. Bunun için yoldan geçen herhangi birini seçebilirsiniz. Herhangi birini rehineniz olarak alabilirsiniz. Ama dünyaca ünlü bir popstarı alamazsınız. Hayır. Bu hiç uygun olmaz.
"Mankenler, aktrisler ve şarkıcılar... Harry, bu iş daha fazla böyle devam edemez." dedi, grubumuzun halka ilişkilerinden sorumlu olan Mike. "Harry, hayranların normal birileriyle olduğunu görmek istiyorlar. Fiziği mükemmel olmayan, aileden zengin olmayan, sürekli göz önünde olmayan biriyle..." dedi, imaj sorumlumuz R...
“Birazcık üstelesem, benimle yatmak için bana yalvarırsın Colin.” Ben mi? Bir erkeğe mi? Yalvaracak mıyım? Hah! Dalga geçiyor olmalıydı. Kaşlarımı kaldırdım ve alaylı bir sesle konuştum, “Tanrım! Üzerimdeki tişörtü çıkarıp yanına gelsem üstüme çıkmak için yapmayacağın şey kalmaz.” Fark ettiniz değil mi millet...
İlk defa nerede, ne zaman tam bir karşılaşma-tanışma yaşayacağımızı çoktan belirledim. İkincisini. Ve üçüncüsünü. İlk randevumuzu binlerce defa prova ettim, elbette aylar önce satın aldığım kıyafetlerle. Onun ilk sevgililer günü hediyesini çoktan aldım. İrlanda aksanını konuştuğumda kimse bana dönüp; “Hey sen, aptal İ...
“Birincisi-” “Harika, bir de maddelemiş.” gözlerimi devirdim. Beni önemsemeden, devam etti. “Birincisi, kimse bilmeyecek.” “Hah, ben de insanlara piçin tekiyle düzüştüğümü anlatmak için ölüyordum.” Sen bilirsin, der gibi omuz silkti. “İkincisi, duygusal hiçbir şey istemiyorum,” yüzünü buruşturmuştu. “Onlar olmayacak...
"Sen benim bir daha asla rastlayamayacağım bir düştün."