SESLİ KİTAP - Cennet Beyazı
Cennet Beyazı, bir şizofreni anlatısıdır. Aşkın en zor ve en kanlı hali için nefesini çek içine. "Şimdi yeniden sevecek kadar günahsızız hepimiz."
Cennet Beyazı, bir şizofreni anlatısıdır. Aşkın en zor ve en kanlı hali için nefesini çek içine. "Şimdi yeniden sevecek kadar günahsızız hepimiz."
Yaprak; küçükken, markette annesinden sürpriz yumurta istediği için bulgur reyonuna sıkıştırılıp çimdiklenenler, ilkokul önlüğünün altına eşofman giyip okula gidenler, yeşil silgisini diş izi yapanlar ve kırmızı kapaklı tüm dersler kitabının saman sayfalarını silerken yırtanlar kadar sıradan bir kız çocuğuyken; birlik...
Hikayeyi okurken ve okuduktan sonra hiçbir erkeği ve ilişkiyi beğenmemeniz, bu durum sonucunda da ebediyen yalnız kalmanız durumundan yazar kesinlikle sorumlu değildir. Ve önemli not; Mıçmıç, sulu bir aşk okumak istiyorsan, sevgili okuyucu; Lise hoşlantılarını veya dizilerde aşk olarak anlatılan saçma duygular var ya...
Yaralar vardır; Hiç kapanmayacakmış gibi hissettiren. Yaralar vardır; Kapanmış olsa bile dokununca sızlayan. Yaralar vardır; Kapandığına dair bir iz bırakmayan. ✱ Batu ve Melis... Hayat onlara oyun oynamış ve yü...
Devrim Altun. Bu benim. Devrim ismini hakkıyla taşıyorum çünkü 'devrim' sayılabilecek işlere imza attığım söylenebilir. Mesela, yatılı bir erkek kolejindeki tek kızım. Mesela oda arkadaşım bir erkek, en değişiğinden, yakışıklısından, üstelik yavaş yavaş fark ettiğim gibi, oldukça karanlığından. Ve mesela hayatım çok g...
"Benim yüzümden öldü" "Sen bir şey yapmadın Eylül" "Seni seviyorum ve bu benim ilk çaresizliğim" "Bir daha konuşmayalım rahatsız oluyorum" "Senden asla vazgeçmeyecem bunu ikimizde biliyoruz" "Osman ben galiba yine deliriyorum" "Hayır Eylül saçmalıyorsun" "Her şey çok karışık biliyorum ama mutlu olacaksın" "Etr...
Koca bir boşluktaymışım gibi hissediyordum... Sanki herkes kurulu bir oyun üstüneydi.. Ailem , arkadaşlarım vb... Kitap okumayı seven biri olarak ; Hayatım kitap gibiydi.. Başı olan Sonu olmayan... Belki de vardır , Kim bilir ? Ben bilmiyordum işte ! Her şey kitaplardaki gibi olsun istiyordum. Toz pembe değilde , be...
Geçmiş, bitmiş olmalıydı. Üzerinden ne kadar süre geçtiğinin çok da bir önemi yoktu.. sadece gelecekte yaşanacak günlere çelme takmaması gerekirdi. Bir ölüm, bir hayat vaat etti genç kıza. Bir ölüm, kırık dökük bir geçmişin kapısını araladı, Bir ölüm, bir insanı yaşattı. 'Her şey bitti!' denilen noktada başladı hika...
Bu hikayenin tüm telif hakları yazarın şahsına ait olup, izini dışında çoğaltılması ya da ticari bir amaç uğruna kurgunun kullanılması kesinlikle yasaktır. Böyle bir durum ile karşılaşılırsa, gerekli mercilere ulaşılacaktır. 18.10.2013 - 02.07.2014 -------------- Daha 18 yaşında öksüz, yetim bir genç kız.. İnsafsız...
''İnandığın şeye dönüşürsün,'' Dönüşüm kaçınılmazdı. Onu kontrol edebiliyorsan şanslı sayılırdın, çünkü kontrol güç demekti ama eğer o gücü kontrol edemiyorsan... İşte o zaman felaketin kaçınılmaz olurdu. ''...ve sonra inandığın şeyin ta kendisi olursun.'' Basit bir denklemin üzerinde oynamamız gereken oyu...
Eğer sizde kendinizden yaşça büyük birine aşık olduysanız kendinizden bir parça bulacaksınız. Eğer olmadıysanız bile aralarındaki yaş farkına ve imkansızlıklara rağmen birbirine aşık olan insanlara karşı bakış açınızı değiştirecek bir hikaye.
Parlayanların buluşma noktası Facebook grubumuz: Gamze Aydeniz Hikayeleri Instagram hesaplarımız: @gamzeaydenizz @aydenizdongusuu @curetkar_yakut Bir şeyler olduğu kesindi... Bıçak gibi keskin, aynadaki yansımalar kadar bencil, nefesle aynı doğrultuda olmazsa olmaz bir şeydi. Görmezden gelmeyi denedi genç kız. Görmedi...
Bir çift eli tutmak değildir aşk. Uzun uzun sarılmakta değildir. Aşk kendini unutmaktır.Aşk tutmadığın elleri düşlemektir. *** Yağmuru sevdiğini söylüyorsun ama yağınca şemsiyeni açıyor , güneşi sevdiğini söylüyorsun ama açınca gölgeye kaçıyorsun . rüzgarı sevdiğini söylüyorsun çıkınca pencereni örtüyorsun . İşte bu...
ŞİMDİ EPSİLON YAYINEVİ KATKILARIYLA TÜM KİTAPÇILARDA... ------- "Biz, aynı rengin iki farklı tonuyduk. Bir yanda soğuk bir gecenin üzerine dökülen ay ışığı, diğer yanda kar yağarken bile parıldayan bir güneş... O ve ben, birbirinden uzak ama aslında bir o kadar yakın iki kişiydik. O ateş, ben baruttum. Temasımız son d...
Ve zaman fısıldadı. "Geçmişteki izleri gelecekte canını daha çok yakacak." •• O kalbimin davetsiz misafiri.. Dokunduğu her yeri kül edicek kadar aşık olduğum adam. "Ben sana alışmaktan korktum için dokunmaktan vazgeçtim."
Herkesin bir derdi vardır. Bazıları geçer, bazıları geçmez. Bazıları anlatılır bazıları da anlatılmaz. Bazen de anlatmak istersin ama dinleyecek kimseyi bulamazsın. Bilirsin, muhabbettir ihtiyacın ama edecek kimse yoktur. İşte bu kitap bunun için, dertleşmek için yazıldı. Yalnız olmadığını bil diye yazıldı. Muhabbet i...
Ayrı bir eve taşınmak başta çok güzeldi. Hele ev arkadışınız en yakınınızsa. Ama sonra o evi başkaları da alır ve tanımadığınız insanlarla yaşamak zorunda kalırsınız. Alışırsınız hem de çok alışırsınız. Ve bi bakmışsınız ki onsuz yaşayamazsınız.
Kim aldatılmak ister ki? Kim intikam almak ister sevdiğinden? Her zaman aldatılan mı çeker acıyı?Her zaman erkek mi alır intikamı? Rüzgar ile tanışıp hayatının aşkını yaşadığını sanan saf kalpli Elena... Ve tam bir yıl sonra Rüzgar ın Elena yı aldatmasıyla alt üst olan dengeler. Bütün saflığından arınıp kötü birine dö...
Üvey kardeş yada kuzen ilişkisi değildir. Veya öz kardeş. ********************************* "Rüya. Sana bazı sorular soracam ve sende doğru cevap vereceksin.- Parmağını çıtlattı- Tamam mı?" "Tamam." Parmağını çıtlattı. "Seninle ormanda konuşurken birini sevdiğini söylemiştin dimi?" "Evet." Parmağını çıtlattı. "O kişi...
Siz hiç suç işlemek zorunda kaldınız mı? sizi buna mecbur eden biri yada birileri oldu mu? olmadıysa şanslısınız ,çünkü ortalıkta gördüğünüz ve görünce belkide insanın dizlerini hatta yüreğini titreten bazı kaba saba görünümlü adamlar vardır kimileri kabadayı der kimileri de mafya , aslında o görmüş olduğunuz insanlar...
Onun gri kaldırımda oturup sigara içmesini bekleyen küçük kızdım ben. Bakışları bana döndüğünde 'Acaba ne için kızacak?' diye kendini korkutan Ufaklıktım ben. Gülümsediğinde ona hayran olan, onun güzelliğinden canı yanan biriydim ben. Bana sarıldığında bulutların üzerinde uçan onun Küçüğüydüm ben. Ben Su Yıldırım...
Aşk... Gurur... Her şey bir iddia ile başlasaydı... Sizce bu iki kelimeden kazanan hangisi olur? Hangisi daha yoğun yaşanır? Hangisi bizi daha çok yönlendirir? Biri için birinden vazgeçmek zorunda olsak hangisini seçeriz? Ya da ikisi de aynı duyguda harmanlanır mı? Yeni hikayemizde bu soruların cevabını arayaca...
'Bir yanda kül olmuş kalbiyle bir adam, diğer yanda kendi varlığından haberi olmayan bir kadın.' Deniz hayatımın aşkı dediği kadın tarafından düğününe bir hafta kala kendisine ihanet ettiğini öğrenir. Ruhu karanlığa gömülen genç adamın artık hayattan bir beklentisi kalmamıştır. Nihal genç bir doktor...