İHTİLAL
O gece yağan yağmur, yer ve göğün yerini değiştirmişti. O geceden sonra bir daha şafak sökmemeli, güneş doğmamalı, sabah olmamalıydı. O gece şafak söktü, güneş doğdu, sabah oldu. Olmamalıydı.
O gece yağan yağmur, yer ve göğün yerini değiştirmişti. O geceden sonra bir daha şafak sökmemeli, güneş doğmamalı, sabah olmamalıydı. O gece şafak söktü, güneş doğdu, sabah oldu. Olmamalıydı.
Korkunç bir gecenin belleğinde kalan izleriyle mücadele eden Asya Tunç, sık sık gittiği bir kafede arada bir gördüğü ve varlığına ilgi duymaya başladığı gizemli bir adam tarafından kaçırılır. Gizemli adam Enis Koçyürek kimliğine büründüğünde, Asya'yı da Asya Koçyürek olmaya zorladığında olaylar akıl almaz bir hızda te...
16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın. Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözlerinden ayrılmıyordu. Hepimiz yine bir amaç uğruna toplanmıştık. "Sokak...
Alnını alnıma yasladı. "Benim ateşimi ölçme Gaye. Ben yanarsam, yandığım kadar yakarım. Ben seni yakarsam, senin yandığın ateşte yine kendim kavrulurum. Ne beni yak, ne kendini." deyip çekildi aniden. Benden uzaklaştığı zaman hızla atan kalbimin sesiyle kendime gelmeye çalıştım. Oysa bilmiyordu ki, Yanarak var ol...
Hayatını kendi koyduğu kurallara göre yaşayan işkolik bir kadın. Yeni transfer olduğu şirketin, attığı adımlardan en tehlikelisi olduğunu nereden bilebilirdi? Hayatın ona sunduklarıyla yetinmeyip hep daha fazlası için çalışan, kırgınlıklarından inşaa ettiği surların arkasında huzurlu bir hayat sürdüren Suna Cihangir...
"Gitmek mi istiyorsun?" diye sordu. "Evet," dedim. "Gözlerime bak," dedi. Baktım. Ve saatler sonra bakışlarında ilk kez, ufacık bir ihtimalle cebelleşen şüpheyi gördüm. "Ben sana her şeyimsin dedim. Ama sen hiçbir şeyimmişsin." Artık yapabilecek hiçbir şey kalmamıştı. Yolun sonu burasıydı ve o ne yaparsa yapsın, gidi...
"Beyaz sayfaları kirleten siyah hayatlar." Bu hikâye, ne birinin yolculuğa çıkması ne de şehre bir yabancının gelmesi ile başlıyor. Bu hikâye, yarım kalanların tamamlanma savaşına girmesi ile başlıyor. Masum olduğu kadar günahkârdı kadın, Günahkâr olduğu kadar masumdu erkek. Pişman olduğu kadar çaresizdi kadın, Çaresi...
Uzay, hayatımda unutamayacağım tek kişiydi. Kaymayacak olan yıldızım, asla tutamayacağım dileğimdi. Uzay, anlaşılması zordu ama sevilmesi en kolay kişiydi. O, Uzay'dı. Ben ise; uzay boşluğunda sürüklenen değersiz bir taştım.
Ne ben ayırmıştım gözlerimi ondan. Ne de o. Şu an için aklımdan geçen tek düşünce gözlerine baktığım bu insanın bana ne yaptığıydı. Kendimi bilmesem ona aşık olmaya başladığımı düşünürdüm. Gerçi kendimi biliyordum ama bilmediğim şey aşktı. Olsam da anlamazdım sanırım. Sahi aşık olunca böyle mi hissederdi insan? Böyle...
"Keşke sohbet edebileceğim biri ile burada kalmış olsaydım. En azından bu kadar sıkılmazdım." Gözlerini aralayıp bana baktı. Kollarını çözüp yavaşça bana yaklaştı. "Dua et benim gibi biriyle kaldın. Bir sapık ve ya katille de kalabilirdin ki şimdiye kadar işini çoktan bitirmiş olurdu." "Bu sapık olmadığın anlamına...
"Ruhum kanlı ellerimde can çekişirken, aldın ellerimi avuçlarına..Usulca açtın birbirine kenetlenen kan içindeki parmaklarımı..Buldun yok olmaya yüz tutmuş olan ruhumu kuytu köşede..Sevdin..Öyle güzel sevdin ki, ruhuma dokunduğun yerden hayat buldu bedenim.. Vazgeçme ne olursun..Yok olacağımızı bilsen bile vazgeçme."...
"Sen ..." dedi adam boğazındaki acı tortuyu bastırmaya çalışarak; "Sen benim en karanlık odalarıma girip, hiç sevilmemiş saçlarıma dokundun." Sigarasını içine bir kez daha çekerken; kısık gözleri kızın beyaz, küçük, kemikli ellerine kaydı. "Ve ben bu elleri hiç bırakmayacağım."
MESE - DÖRT Genç yaşınıza rağmen ünlü bir polisiye roman yazarısınız ve son kitabınızda asıl katil olan kişi yerine suçsuz birini katil olarak gösterdiniz. Yeni çıkacak kitabınızın taslağı hazır ve yayıncınıza göndermek için kapıdan çıkacağınızda bir not buluyorsunuz, "Ben katil değilim." şeklinde. Taslağı götürmekten...
Gezgin Kuzel, yurt edindiği bir kenar mahalle entrikasının merkezinde, bizzat kendisi, kendi için tasarladığı kalıpların içerisinde yaşayan genç bir kızdır. Tecrübeli bir rotaya, hayatı boyunca onu yalnız bırakmayan dostlara, dikenli bir maziye ve kuşlara sahiptir. Geçmişinden kopamayan yanı, iradesini bir örümcek ağı...
İki sene boyunca, insancıl yanını uzaktan keşfettiği Tarık'a umutsuzca aşık olan Ela, bir gün kendisini ona fark ettirmeye kararlıdır. Ancak bu farkındalık, beraberinde bazı gerçekleri de ortaya dökecektir. Tarık'ın ve Ela'nın kaderi, inanması güç bir şekilde aynıdır. Bu, onların arasında garip bir bağ meydana getirec...
Duyuyor musun? Sallamayı bıraktığın beşikte ağlıyor ölüm. (Bölüm sayısı sizi korkutmasın, iki seri (1 ve 3) aynı hikâyede yayınlanıyor.) 1. Seri Ölümün Elçisi 3. Seri Azrail'in Gölgesi bu serinin içinde yayınlanmaya devam ediyor. Cennetten cehenneme kovulan bir melek ve ona aşık olmak üzere olan bir zebani. ...
Hiçbir günah kefaretini unutmaz. Hiçbir kirli sır gecenin nezaretinde tutuklanamaz. Geleceği ellerinden tek gecede koparılan bir adam, öleceğini bilse dahi sessizliğin kanatlarına sığınmaz. İki karanlık gecenin iki büyük suça gebe kaldığı ve iki yabancı ruhun birbirine körkütük düğümlendiği acı bir hikâyenin içindeyim...
Adam, ait olduğu kadını bekliyordu ve kendisine ait olacak kadını... Gülüşüne kadar ona ait olmasını istiyordu. Bir kadın geldi... Ve adam o kadına ait olmak istedi, onun da kendisine ait olmasını. İki kalp birbiri için atarken adam kadından uzak durdu, gülüşüne kıyamadığı için... ABİMİN FEDAİSİ'ndeki Emir karakterini...