Gece'nin Ardından // one-shot
Acaba ne kadar kaldı? Bu son mu yoksa bir gün daha geçer mi böyle? Bir şiir daha çıkar mı bu acıdan? •Gece Mavisi'ni okumadan, bunu okumayın.
Acaba ne kadar kaldı? Bu son mu yoksa bir gün daha geçer mi böyle? Bir şiir daha çıkar mı bu acıdan? •Gece Mavisi'ni okumadan, bunu okumayın.
ben öyle birini sevdim ki, bir nevi intihardı kirpiğine düştüğüm gün, ölümüm başladı @ScPattz
❝Babasız büyüyen her çocuk dokunduğu tene aşık olur.❞ O cümleyi hazmetmek diğer bütün şeylerden daha güç geldi Ali'ye. Ve son gözyaşıyla beraber kitabın kapağını kapattı. Kitabın kapağında iki büyük yıldız, onların tepesinde siyah mürekkeple belirginleştirilmiş üç de kuş simgesi vardı. Ve bir de yazı. Aynı sihirle süs...
"Hercai çiçeğinin hikayesini bilir misin, Mertoğlu?" Terastan festival alanını izlerken, onun kaba ayak seslerine sinir bozucu kahkahası da karışınca istemsizce gerildim. "Ben de kime soruyorum değil mi?" Gülmeye devam etti ve tam yanımda durup benim gibi aşağıdaki kalabalığı izlemeye başladı. "O hikayeyi en iyi sen...
❝İlk öpücük dudaklarımdan nefesi çalmıştı, sonuncusu neden bizi ayırdı?❞ hantol fanfiction // @scpattz
"Ben o günden beri deniz için yaşadım. Çünkü yaşamım kaynağını artık denizden almıştı. Onsuz bir bütün olamazdım. Korktuğumda ona koştum ben, canım yandığımda, can yaktığımda... Yalnızlığıma ortak olan, kalabalık ıssızlıklar içinden beni koparıp alan oydu. Beni tek yapan, çok yapan, beni hem hiç hem de bir şey yapan...
Okyanus gözlü çocuk ve onun yaralarını sarmaya hazır güzeller güzeli bir kız. Herkes yaralarını iyileştirmek ister, birçoğu bunu başaramaz. Ama onlar birbirine sahipler. Kalbi kırık küçük bir erkek çocuğu ile acı çeken küçük kızın hikayesi.
Selin Yılmaz üniversiteden mezun olduğunda, hayatında çok büyük bir değişiklik yaratacak haberi babasından öğrenir. Yıllarca el bebek gül bebek büyümüş, ne istese elde etmiş olan bu genç kız; evinden uzakta bir kasabaya yerleşmek zorunda kalır. Alışık olmadığı hayata ayak uydurma çabaları sürdürürken, yolu Cemil ile...
Rüya gibi bir aşk, güzel giden bir evlilik ve harika bir bebek... Filmlerden ya da kitaplardan beklediğimiz mutlu son bunlar değil mi? Peki ya bunlar olduğu halde oluşan mutsuzluklar? Peki tüm hikaye asıl burada başlıyorsa? Kızının doğum sancılarının başladığını öğrenen Güneş Hanımın hastaneye giderken korkunç bir...
Eline aldığı sarı büyük zarfa baktı... Hayallerini süsleyen, uzun zamandır gelmesini beklediği o gün neden düşlediği kutlama sevincini de beraberinde getirmemişti? Her bitişin yeni bir başlangıcı simgelemesi gerekmiyor muydu? Peki ama neden her şey bitmiş gibi hissediyordu, bitmiş miydi gerçekten? Umut vardı, umut...
*Selin'den* "Öpersen geçer." "Oldu Ali.Uf mu oldu diye de ağlayayım mı başında?" Hala yavru köpek bakışlarıyla bakmaya devam ederken kıyamıyorum ona. "Gel başımın belası gel." diyerek iki dolabın arasına sürüklüyorum onu.İyi ki herkes derste şuan. Ali rahat bir biçimde duvara yaslanırken gelecek öpücüğü bekliyor.Ben o...
Bu cümle, yazmayı öğrendiğimin kanıtıdır. Bu cümleyse, okumaya devam ettiğinin kanıtı. Birlikte, iki kanıtı olan bir suç işleyeceğiz. (-Şizofren Şair-)