Mıknatıs /texting
*çek şu çirkin kalbini,gözlerimin önünden. *herman tømmeraas fanfic.
Bildiğim tek şey, O. O'nun sesi. O'nun görüntüsü. O'nun ihtiraslı nefesi. O'nun hırsı. O'nun acımasızlığı. O'nun katran kaplı, güneş yüzü görmemiş siyah kalbi. O'nun hisleri. O'nun hissettirdikleri. Ne gökkuşağının sekizinci rengi, ne de bir sirenin adım adım ölüme doğru kürek çektiren cezbedici ezgisi... O, Anka Kuş...
Sonra gece üstümü örttü, yıldızlı gece göğüne benzeyen gözlerine bakmaya fırsat bulamadan.
Bu hikaye,sevgiyi hakedenlere ithafen yazıldı. kapak için: @veyl02 'e teşekkürler.<3
"Kapanına hoş geldin Küçük Fare." O... Gerçekten göz kamaştırıyordu. Her şeyiyle mükemmeldi. Bir şey hariç. Olması gerekenden 10 yıl daha yaşlıydı. Benimle aynı yaşta olan birine nasıl bakıcılık yapabilirdim? Ben kapana kısılmış küçük bir fareydim. Zarar görmeden kurtulabilecek miydim? * Meyra, ailes...
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geç...