Denize Karşı (Kitap Oldu)
İnsanı sadece sevdiklerinin ihaneti yıkar, kalp kırılır izi derinlerde kalır. Kişiliği oturmuş olan, yaşadıklarından sıyrılıp küllerinden yeniden doğar. Daha güçlü, daha dirayetli... daha... yalnız!..
İnsanı sadece sevdiklerinin ihaneti yıkar, kalp kırılır izi derinlerde kalır. Kişiliği oturmuş olan, yaşadıklarından sıyrılıp küllerinden yeniden doğar. Daha güçlü, daha dirayetli... daha... yalnız!..
En yakın arkadaşının evlilik arifesinde tanıştığı James'e aşık olan Selen, hissettiği yoğun duygulara rağmen genç adamın beraber yaşama teklifine çok ters tepki vererek hayatına kaldığı yerden devam eder. Ta ki!.. Sevgili Brandon amcası devreye girip iş bahanesiyle kendisini Amerika'ya çekene kadar!..
Kitap olduğu için tanıtım amaçlı ilk 5 bölüm dışında hikaye yayımdan kaldırıldı. En büyük hobisi, uygun çiftleri birleştirip evlendirmek olan bir anneannenin, kızında eksik gördüğü yönleri torununda kapatıp, Naime Sultan'a yaraşır özelliklerde, İdeal Gelin Adayı Projesi kapsamında yetiştirseydi ne mi olurdu? ...
"Ve ateş kül oluncaya dek yanmaya devam etti. Su ise buhar olacağını bilmesine rağmen savaşından vazgeçmedi.'' Masal on sekiz yaşını doldurduğunda kaldığı yetimhaneden ayrılmak zorunda kalmıştı. Bu arada eski yurt müdürü tarafından ona İstanbul'da bir kolejde burs ayarlanmıştı. Kendine kalacak bir yer bulması gerekiyo...
Kalp bu sefer derin bir enkazın altında fakat aşk imkansız değil. Hele 'aşk' diye haykıran kalp her şeyi göze almışken! Derin Uysal, geçmişinin prangasını ardında sürükleyen güzel ve alımlı bir doktor. Hayatı iş ile evi arasında geçiyor. Kuzeni Okan ve arkadaşı Nehir'den başka kimsesi yok. Deniz Sezen ise bu rutin hay...
'Ben Ateş'im, o da Alev. Hangimiz daha çok yakıyoruz belli değil ama yandığımız kesin.' Diğer tüm hikayelerden farklı bir hikaye bu. Kız masum değil. Adam umursamaz değil. Aralarında çekim var ama bunun adı aşk mı ki? Asi, haksızlığa boyun eğmeyen, özgürlüğüne düşkün, güzel, çekici ve dövüşçü bir kız. Alev! ...
*Tamamlandı* "Sence bizden bir cacık olur mu?" dediğimde önce bana öylece baktı, sonra kahkahalarla gülmeye başladı. Öyle ki boynumdaki kolunu çekip dizlerine dayadı ve katıla katıla gülmeye devam etti. "Lan ne gülüyorsun?" diye sinirle sordum. Teyzeler pencereye çıktı ve gözleri hemen bizi buldu. "Sussana lan, Allahı...
# 1 - rastgele Her erkek can yakar mı?... Baktım sana.. Kızgın değilim, kırgın değilim, dargın değilim.. Kısacası artık ben sana "hiç bir şey" değilim!
© Bütün hakları saklıdır Bir yabancıya aşık olup biz olmak o kadar zor mu? İLK'İM DEĞİLDİN SON'UM OLDUN!..
Mafya ve Aşk masalı devam ediyor... MAFYA Ve AŞK 5 Komiser yardımcısı bir kadın ve Mafya'nın hiç başlamaması gereken aşk oyunu! Adam sorar: kaçınız çıplaklığınıza güvenmek yerine karakterinize güvenecek kadar kadınsınız? Kadın cevap verir: kaçınız çıplak bedene sahiplenmek yerine, üstünü örtecek kadar adamsınız? © Tü...
15.6.2017 Romantizm #8 #ÖneÇıkanlarda İki inatçı, asi ruh; Huysuz, oyunbaz acayip yaramaz tatlı bir cadı. İşkolik, inat mı inat, kıskanç bir adam. Aynı köprüde karşı karşıya gelen iki inatçı keçi... Bir evin son tekne kazıntısı, şımarık Ahu. Komşu evin direği, tek oğlu Yusuf. Bir araya gelemeyen, ayrı da duramay...
Merhaba kimsenin haberi olmadığı üyelerinin birer kimliksiz olduğu suç örgütüne Çöplüğe Hoş Geldiniz. Kimliksizler den biri ama aslında Kralın ( Çöplüğün Kurucusu) kızı olan Nil'in çevresinde dönen olaylar zinciri sizi bekliyor. Step sayesinde Çöplüğe katılan Nil'in ilk amacı annesinin intikamını almaktı fakat hiçbir...
Özgür(Toprak) sadece toprak ve kum zeminde görünebilen bir gençtir. Hayatın ona verdiği bu farklı özelliğe alışmaya çalışır. Farklı bir hayat çoğu insana çekici gelse de o normal, sıradan bir yaşam arzusuyla yanar tutuşur. Ve bir gün normal bir insana aşık olur... Toprak Adam'dan: Hoş geldin hikayemize sevdiğim. K...
"Kaç benden, uzak dur. Ben katilim, Azrail'im. Azrail'in bir insana sunabileceği tek şey ölümdür. Bu yüzden git Beren" "Ben elindeki kandamlaları ile sevdim seni. Gözlerin kararıp, Azrail'e büründüğünde bile sevmeye devam ettim. Atmayı unutan kalbin ile kalbimi un ufak ettiğinde dahi sevdim ve sevmeye devam edeceğim...
Hiç beklemediğiniz şeylerin ve hiç beklemediğiniz insanların hikayesi. 05/08/15
Tanrıça Serisi-1, devamı Buzdan Cehennem'de. Avcı ve element kullanıcıları olmak üzere ikiye ayrılıyorduk. Ben ikisine de dahil olamıyordum çünkü avcıların aksine bir element kullanabiliyordum ; Ruh. Element kullanıcılarına dahil olamayacak kadar hızlı ve çeviktim. Ben bir Tanrıça Çocuğuydum hatta bundan da fazlasıyd...
Kanser olduğunu zanneden bir kızın hikayesi. *GÜNDELİK KONUŞMA DİLİ İLE YAZILMIŞTIR. İÇERİSİNDE BİRAZ KÜFÜR BULUNMAKTADIR. EĞER AŞIRI OLMAYAN VE HERKESİN KULLANDIĞI KÜFÜRLERDEN RAHATSIZ OLAN VARSA LÜTFEN OKUMA ZAHMETİNE DAHİ GİRMEYİN! GİRECEK OLURSANIZ DA UYARDIĞIM HALDE KÜFÜRLER HAKKINDA YORUM YAPMAYINIZ!!! İYİ OKUMA...
Gerçek töre hikayelerini merak ediyorsanız okuduğunuza pişman olmicaksınız
Aşk... Gurur... Her şey bir iddia ile başlasaydı... Sizce bu iki kelimeden kazanan hangisi olur? Hangisi daha yoğun yaşanır? Hangisi bizi daha çok yönlendirir? Biri için birinden vazgeçmek zorunda olsak hangisini seçeriz? Ya da ikisi de aynı duyguda harmanlanır mı? Yeni hikayemizde bu soruların cevabını arayaca...
Vampir içinde #1-15.12.2016- Vampir içinde #4-15.06.2017- Vampir içinde #2-15.06.2018- Vampir içinde #3-15.06.2019- Vampir içinde #3-15.06.2020- Başlangıç-21.08.2016- (DÜZENLEMEDE) Yanlış seçilen Erkek Vampir Lisesi... .... "Sen kimsin ve odamda ne arıyorsun?" "Şey burası benim odam,siz yanlış geldiniz galiba.." "Ben...
Canı acıyordu... Aşkı bu kadar erken tatması yetmezmiş gibi bir de acısını tadıyordu. Aşık olduğu adam tarafından bir hiçmiş gibi görülmesi gururuna dokunuyordu... Belki de canının yanması bundandı... Sevdiği adam tarafından sevilmemekti acı... Ya da belki de onun gözlerinde görmek isteyip de göremediği duygular y...
TAMAMLANMIŞ HİKAYE Bu bir dik duruş hikayesi olmalı. Bir kadın ve bir erkeğin diğerinden bağımsız varoluşlarının hikayesi. Ama ya bir de çocuk varsa... İki noktayı bir üçgen haline getiren üçüncü nokta... Bir aile, bir aşk üçgeni... Ya da hiçbiri, sonsuz bir nefret düzlemi... Taner, ailesini hayal kırıklığına uğrat...
Aşk,uçurtmalara benzer paşam... Sen ne kadar seversen sev,ne kadar özgür bırakırsan bırak o kendi karar vermeli ne kadar yükseleceğine... Çocukluğumuz uçurtmalarımızdı bizim bir de sevdalarımız... Sevdalarımızı da böyle yaşardık,korurduk hatta kimi zaman ne kadar sıkı tutarsak tutalım elimizden kayıp giderdi ama mesel...
"Adios amigo." Söylemeyi en çok sevdiği cümlelerden biri olmuştu her zaman. Arkasında bıraktığı cesetlere bakarak söylerdi bu iki kelimeyi ve yüzündeki gülümsemesiyle uzaklaşırdı. Nedeninin ne olduğunu sorgulamadan yerine getirdiği emirler yüzünden ölen onlarca insanın hepsine söylemişti. Kısa bir zamanda nam salm...
Afra, onu geçmişin pençesinden söküp çıkarmaya, kalbinden asla silinmemiş varlığına rağmen yüzünü zihnine taşımaya çalışırken Güney, onun çehresini yeniden görmenin mutluluğunu yaşayamamıştı. El değmemiş topraklarda yetişen bir meyve gibi her an gönüllerinde büyüttükleri sevdanın şifasına tutunmaktı belki de asıl mes...
Hasta bir kız , genç bir adam ve tesadüfle başlayan kos koca bir aşk . ♡♥♡ "İyileşeceksin . " "Ya bir gün uyandığımda bu hastalık tekrar ederse ne yapacağız ? " Yüzümü avuclarının arasına alıp kararlı bir ifade ile gözlerime baktı. "O zaman her şeye yeniden başlarız . " "Buna dayanabilir miyim bilmiyorum . " derk...
Bir hata tüm doğrularımı götürmüştü. Yeni hayatımda doğrular ve masumiyet olmayacaktı. O içimdeki tüm iyilikleri yutacak kadar kötü ve karanlıktı. O artık benim karanlığımdı ve bende onu aydınlatacak ışık yoktu. Ayça Mutlu kendini babasına adamış sıradan bir genç kızdı. Babasını yakalandığı hastalıktan kurtarmak için...
Şimdi hiç bilmediğim bir şehrin, hiç bilmediğim bir sokağındayım... Yanlız mıyım? Tabiki de "Hayır"... Sensizliğim ve tıklım tıklım yalnızlığım benimle... Sen peki? Sende bensiz misin ? Yoksa aklından bile geçmeyen bir geçmişin miyim senin için ? Senin bir kere yolun benden geçerken, benim bütün yollarım sana çıkıyord...
"Elimden gelse hâli hazırda kenetlenmiş ellerimizden güç alıp onu bu evden kaçırırdım. Denizi görebileceğimiz bir yere giderdik belki... Hiç konuşmazdık. Dudaklarımız değil, dokunuşlarımız konuşurdu bizim yerimize... Başımı onun geniş omzuna yaslayıp burnumu boynuna gömerdim. Onun o tatlı kokusunu doya doya içime çeki...