Mayıs |texting|
" Atatürk'ün Hatayı istediği kadar istiyorum seni" " Ve Atatürk'ün Hatayı aldığı gibi alacağım"
" Atatürk'ün Hatayı istediği kadar istiyorum seni" " Ve Atatürk'ün Hatayı aldığı gibi alacağım"
Sınıf arkadaşlarının tanımadığı bir çocuğu bıçakladığına şahit olan Defne, adım adım isyana sürüklendiği sırada gerçekleri öğrenme uğruna atıldığı her olayda düştüğü komik durumlara tanık olurken, onu çileden çıkaran tek şeyin bununla sınırlı kalmadığını göreceğiz... Kapak tasarımı yazara aittir. ©Tüm hakları saklıd...
Küçüklükten başlayan tatlı çocukluk aşkı... Kaderin onları yeniden birleştirmesi bir mucize olmalıydı. Yıllar sonra,kader onları tekrar birleştirmişti...demek doğru olur muydu? Hayır hayır,onların yeniden birleşmesi bir kader değildi...bunun sebebi ise hikayede gizliydi. Küçük yaşta ailesini kaybeden Savaş'ın acı geç...
" Yani birinden mi şüpheleniyorsunuz ?" dedi Arya kaşlarını kaldırarak. "Sadece biri değil bir çete " dedi Barlas. Hepimiz yine bir sessizlik bürümüştü. Arya ve ben düşünceli bir şekilde birbirimize bakıyorduk. İstemsizce gözlerim iki düşman çete liderine kaydı. Birbirlerine hiç bakmıyorlardı. Hatta göz göze gelmemek...
Aşk bazen bir Rüzgâr ile geri döner... 6 kişilik çetenin saygı değer çocukları, ● Aşk Karaduman ● Rüzgâr Ulucan ● Efe Demircan ● Berkant Kayakan ● Can Çetin ● Mert Soykan 15 senedir süren arkadaşlığın altında yatan gerçekler ya su üzerine çıkarsa? Rüzgâr, her ne kadar Aşk'ı unutmaya çalışsa da beceremediği gibi, ona...
Gençlerin kendini denediği, ünlendiği ya da dibe gömüldüğü yerdi Karaduman Çeteleri... Herkesin hayali ise ya Yıldırım Çetesi'nde ya da Kara Çete'de olmaktı. Fakat Karaduman Çeteleri'nde bu o kadar da kolay değil. Savaşmadan hiçbir şey alamazsınız! O halde... Çete Savaşları'na hoşgeldiniz! Burada Güçlüler'in acımasızl...
"Kaç benden, uzak dur. Ben katilim, Azrail'im. Azrail'in bir insana sunabileceği tek şey ölümdür. Bu yüzden git Beren" "Ben elindeki kandamlaları ile sevdim seni. Gözlerin kararıp, Azrail'e büründüğünde bile sevmeye devam ettim. Atmayı unutan kalbin ile kalbimi un ufak ettiğinde dahi sevdim ve sevmeye devam edeceğim...
"Bak şu simsiyah giyinmiş olan varya ismi, Siyah.Grubun lideri.Hakkında fazla bir şey bilinmiyor. Ama kimseyle yatmamış hatta öpüşmemiş bile. Bu yüzden gay olduğu söyleniyor!" dedi Buse.Siyah'a dönüp iyice inceledim. Ama bu haksızlık, bu kadar yakışıklı biri gay olamaz! "NE GAY Mİ? "diye bağırdım. Sesli düşünmemin ya...
Bir kız... Bir de ses... Hayalet bir ses... Ama gerçek. Biraz da doğa üstü... 《Korku kitabı değildir.》 Derin, sürekli derinlerden duyuyordu ismini. Korkuyordu. Varlığını bilmediği bir ses sürekli onunla iletişime geçiyordu. Biraz zaman korktu. Biraz zaman kovdu. Ama sonra alıştı o sese. Dokundu. Sarıldı. Öptü. Arkada...
Hayat insanı bazen tek bir soruyla sınar. Kadere kafa tutabilir misin? Bazen ise, onlarca soruyla... Çocuk sahibi olamayacağını öğrenen genç bir kadın, kaderine isyan ederse ne olur? Hayatı uçlarda yaşayan, yaşamı boyunca hiç sevilmemiş, kuralsız bir adam; güvensizliğin aşılmaz duvarlarla ördüğü hayatına ve kuralla...
Hiç bir aşk böylesine tutkun, böylesine adanmış olmadı... Ne seneler silebildi yakıcı hasretini, ne katlanılmaz acılar bastırabildi yokluğunu... Anlaşma basitti oysa... Yalnızca ona ait bir kız için edilen dualar ve karşılığında sunulacak bir can... Kefareti kendiydi... *** "Her yeminin, her sözün bir bedeli vardır...
Bukalemun Serisi 2.Kitabı... **** Yaman ona sonsuzluğu vaat ediyordu.... Gözlerinde öyle bir anlam vardı ki; yeryüzündeki hiç bir kelime bunu açıklayamazdı. Sanki başka bir boyuttan bakıyordu Alaz'a. Kapkara gözlerinin içinde oynaşan pırıltılar dünya üzerindeki hiç bir ışıkla boy ölçüşemezdi. Öyle parlak, öyle berra...
Beklemedikleri anda sıra dışı bir tesadüf sonucu kesişen hayatlar... Bir yanda sorunlarını alaycı bir edayla hafife alıyormuş gibi görünen, yaşadığı her günün zevkini çıkarmayı amaç edinmiş bir kadın, öte yandan umursamaz bir tavır sergilerken çevresine karşı çok duyarlı bir erkek. İkisi de keçi gibi inatçı bir o kada...
Bu kitap, "Hiçbir üzüntü, mutsuzluk ve acı olmadan bir hayat sürülemez ve böyle bir kitap bile yazılamaz." diyen edebiyat hocama tepki olarak yazılmıştır. Trabzon Kurgusu olup, herkesin okuyabileceği ful mutlu, mutsuzluğa dair tek cümle bile barındırmayan bir kitaptır... Bu kitapta ne üzüntü ne mutsuzluk ne acı...
''O gün, bana 'Sinemaya gidelim mi?' diye sordu. 3391 kilometre öteden, şehirlerce, denizlerce uzağımdan... Yanımdaki insanlar görmezken beni, o bana imkansız olduğunu bile bile 'Sinemaya gidelim mi?' dedi...'' Aylarca sesini duymadığınız, yüzünü görmediğiniz, dokunmadığınız, kokusunu bilmediğiniz, aynı sokaktan geç...
Sinan Tümer; başarılı, insanın içini eriten ses tonu ve kusursuz diksiyonu olan bir spor spikeridir. Yurt dışında çalıştığı kanalda Beşiktaş'ına laf ettiği için canlı yayına gelen konuğuna kafa atıp, istifa eder ve Türkiye'ye dönmeye karar verir. Bütün spor camiası şerefli davranışıyla onu bu dünyaya kabul etmeye hazı...
Kamuflajlı kollarının kızın sarı bukleleriyle oluşturduğu tezata gülümsedi. Sonra gözlerini aşağıya indirdi. Bedeniyle duvar arasında küçücük kalan bir kız. Beyaz dantelin örtemediği göğüslerin arasındaki muhteşem vadi. Kızın kokusuyla sarhoş olmuş burnunu o çukura gömmemek için kıvranırken mırıldandı. "Ben askerim...