KAHRAMAN TAZEOĞLU
Sen benim görmek için bakmaya gerek bile duymadığım ezberimsin.
Uzun bir Zaman'ın ardından okulumu yüksek lisans ile bitirmiş mutlu mesut iş bakmaya başlamıştım. Bulmuştum da.. Ama ben aslında aşkı bulmuştum.. ...................... Şekerli kahve tadında bir aşk romanıdır.. Acısıyla tatlısıyla..:D
"Ben seni seviyorum zorunlu bir evlilik değil bu" demişti çaresiz bakışları ile evet ağaydı ama bu kendini zorla sevdirebileceği anlamına gelmiyordu sevgiydi bu gönül kimi sever belli olmuyordu. "Benim hayallerim var ağam yapmayasın" demişti genç kız ağlayarak... ♠"ZORLA EVLENDİRMEK KOLAY PEKİ ZORLA SEVEBİLİR Mİ İNSA...
17 yaşında, Ankarada yaşayan, sürekli ismiyle dalga geçilen bir kızım. Boyum 1.70 kilom 60. Saçlarım omuzlarımda, bazen düz bazen dalgalılar. Benden bağımsız hareket ediyorlar. Gözlerim ela. Babamınkiler yeşilmiş, keşke benimkiler de yeşil olsaydı. Bir yönümle babama çekerdim. Onu çok özlüyorum. Hayır ölmedi, yaşıyor...
Siz hiç sevgilinizden bir mesaj, e-posta ya da daha kötüsü bir post-it ile ayrıldınız mı? Ben az önce yaptım! Üstelik üstümdeki giysiye rağmen. Ne mi giyiyorum? Gelinlik! Ah evet doğru duydunuz ben az önce nişanlıma bir post-it üzerinde ondan ayrıldığımı ilan ettim. Şimdi düşünüyorum da belki daha duyarlı birkaç söz y...
Adel, hayatın yükünü taşıyamadığına karar verdiği bir günde, kendini bir uçurumun ucunda geride kalan her anısıyla vedalaşırken buldu. Gözleri daha fazla gözyaşlarını taşıyamazken kollarını iki yana açtı. Bir adım ilerledi ve rüzgâr saçlarını savurdu. Her şeyin bittiğini düşündü. Ona karşı sevgisini hiç gösteremem...
O; Baran'dı. Yanlış onun göbek adıydı, kaderiydi... O; Zeynep'ti. Doğruluk onun kanına, ruhuna işlemişti. Onlarınki belki de zıt kutupların birbirini çekmesiydi. Belki de değildi... Her karanın içinde bir ak, her akın içinde bir kara vardı. Belki de bundandı birbirlerini tamamlıyor olmaları, birbirlerine iyi gelmeler...
"Ve yine hastanedeyim , hala alışamadım her ne kadar vakit geçirsem de bu ortama... Yani tuhaf değil mi? Birileri ölürken birileri doğuyor.. Kiminin kahkaha sesi, kiminin acı çığlığı yankılanıyor bu koridorlarda... Ve belki de bir aşk doğar bu çeşitli duyguları barındıran hastane koridorlarında.."
Adın, dudaklarımı parçalayıp, yüreğime sızarken usulca; gözlerin bin kırbaç vurdu da deli gönlüme uslanır mıyım sandın? Bin kırbaç daha vur! Senin adını inlerken ruhum; dizginleyebilir misin içimde dörtnala koşan vahşi atları? Asıl iplerime! Düğümlenirken saçlarına iflah olmaz kaderim; suya düşen siyah mürekkepten far...
"Birbirimiz için yaratıldığımızı ne zaman kabul edeceksin?" "Asla! Sen ve ben... o kadar farklıyız ki!" "Ah evet evet biliyorum şu klişeler değil mi? Gündüz ve gece, siyah ve beyaz, ay ve güneş gibi bir sürü benzetme yapacaksın." "Hayır, öküz ve trene benzetecektim aslında!" * 2012'de kitap olarak yayınlanmış ve baskı...
Canından çok sevdiği kadını bir anlık şehvete kapılıp aldatan bir adamdı Ege. Güvendiği, hayatımın aşkı dediği adamın ihanetiyle derinden sarsılan bir kadındı Adelina. İlk görüşte aşık olduğu kadını hayata döndürmeye çalışan bir adamdı Uraz. Adelina ne yapacaktı? Yıllarını verdiği adamı affedecek miydi, yoksa Uraz'ın...
AGAPİ YAYINLARI TARAFINDAN KİTAPLAŞTIRILDIĞI İÇİN SADECE İLK 9 BÖLÜM TANITIM AMAÇLI BIRAKILMIŞTIR. Hiç hesapta yokken çıkardı bazen insanın karşısına aşk. Bazen de çocukluğundan beri yanı başında olurdu. Sanay bilmese de, aslında her ikisine de sahipti, sadece henüz farkında değildi. Çocukluğundan beri yanındaydı Bora...
"Geçmişin izleri yüzünden sevgiye ve aşka inanmayan bir adamla en büyük hayali gerçek bir aşk yaşamak olan genç bir kızın,sırlarla dolu hikâyesi.'' Melisa, 17 yaşında bir lise öğrencisidir. Zorluğa dair hiçbir şey bilmeyen, bu yaşına dek el bebek gül bebek büyütülen, içinde kötülüğe dair hiçbir şey olmayan Melisa'nın...