"abi rüyada değiliz değil mi şuan bak eğer rüyaysa ağlarım" diye ortalıkta gezen Cevahir Japonya'da gezerken gerçeklik ve paralel evren arasında kalmış gibi hayatı sorguluyordu. Burs kazandığı Japonya için neredeyse yıllarını vermişti. Çalışıp cabalayip buralara gelmişti. Önüne gelen ilk ve çok beğendiği bir kafeye girdi. Kendisi için bir yakult almak istedi. fakat bunu dışardaki herhangi bir hazır içecek alma dolabından alabilirdi ama yine de kafeye girdi. Çalışandan bir yakult istedi. çalışan kendisinin yabancı olduğunu anladı ve ona nereden geldiğini sordu. Cevahir çalışana türk olduğunu söyledi güler yüzle. Çalışan da Türkçe bir şekilde "o cidden mi? ben Türklere ve Türkiye'ye bayılırım az biliyorum" dedi. Çalışanın aksanı Cevahir'in öyle hoşuna gitti ki bir yandan istediği şeyi vermesini beklerken bir yandan adını sordu. bu kısa süre zarfında az da olsa birbirleri hakkında birşeyler öğrendiler. (...) cevahir~: sende amma japon kılıklısın he ?: japon kılıklı?? amma??