cabaliyorum 🤕

9 2 0
                                    

Hayallerimi süsleyen o yerdeyim, Japonya'da yeni bir hayata başlıyorum. İnanılır gibi değil. Kaç yılımı verdim burası için bir ben birde Allah biliyor(jdhckagzjn). Mutluyum , burdayım ve ilk defa birşeyi başarmış hissediyorum. Galiba bu mutluluk için verdiğim çabalara değdi. Hadi 2 yıl kadar öncesine dönelim...

6 Aralık Pazar 2020

  "Olmuyor, olmuyor yapamıyorum... Ağlamak istiyorum, niye olmaz ki? o kadar çalışmama rağmen hemde..." Japonca yeterlilik sınavına girmiştim. Yine geçen yıl ki gibi geçmişti hatta daha da kötüydü. Bu şekilde ne vize alabilirdim ne de Japonya'da yaşayabilirdim. Ne olacağını bilerek ve son kez olmasını isteyerek yeniden japonca dil bilgisi kitaplarımı kitaplığımda ki yerlerine yerleştirdim. Geriye sadece açıklanmasını beklemek kaldı. Bakalım bu sefer kaçıncı seviyede batırdım...

Bir ay sonra

   Beklediğim an gelmişti. Her ne kadar sonucu bilsem de her zaman olduğu gibi içimde biraz umut vardı. Dizüstü bilgisayarımdan siteyi açıp gerekli bilgileri girmeye başladım. Resmim önüme düştüğü an ekranı iki elimle kapayıp ablama bağırmaya başladım. Ablam her daim destekçim diyebilirim. Ailem birey olduğumu öğrendiği zaman beni tüm eşyalarımla evden atmıştı. Arayıp ablama söylediğim zaman yardımıma yetişip yengemle beni almaya gelmişti. Evet yengem, ablamda bir birey ve oda evden kovulmuştu. Ama benden daha hazırlıklıydı. Elinde mesleği ve bir de sevdiği kadın
vardı. Ailemizin ne kadar homofobik olduğunu biliyordu. Ve kendine uygun bir zemin hazırlamıştı. Ama neyse biz konumuza dönelim. Ablam ona bağırdığımı duyar duymaz gelmişti. Arkasından da yengem aynı hızla geldi. Beni kendi kardeşi gibi seviyordu. Ablam söylene söylene "Cevahir'im, ablam kafasına ettiğim ne bağırıyorsun öyle insanın kalbine inecek" diyerek odaya girdi. Arkasından yengem "ne söyleniyorsun canım çocuk heyecan yaptı ne var yani" diyerek odaya girdi. Ablam buna karşılık "ama yavrum heyecan da biryere kadar yani" dedi. Bende özürlerimi sunarak sonucuna bakmalarını söyledim. Ablam beklediğim gibi bir yüz ifadesini takınarak bana baktı. Sadece "çok mu kötü" diyebildiğimi hatırlıyorum. Yengem de ablamın yanına yaklaştı ve bi anda gözlerinde heyecan belirerek bana baktı,  "hadi yine iyisin" dedi ve sarıldı. Ne yapacağımı bilemedim aklım uçmuştu. Ablamın kafama yavaşça vurmasıyla kendime geldim. Ve hemen bilgisayarın karşısına geçip notlarıma baktım. Bu notlar nasıl olabilirdi ki? Benim yanlış olduğunu düşündüğüm çoğu şey doğru muydu yani? N1 seviyesinde 173/180, N2 seviyesinde 169/180, N3 seviyesinde 148/180 N4 seviyesinde 125/180 N5 seviyesinde 99/180 yapmıştım. YANİ BAYA İYİ PUANLARLA GEÇMİŞTİM SINAVI. BU ÇOK GÜZEL BİR HABERDİ. HELE Kİ BU KADAR DÜŞÜK BEKLEYİP 2 GÜN SÜREKLİ AĞLAMIŞKEN İÇİME SOĞUK SU SERPİLMİŞTİ.....

2,5 ay sonra

  Bugün vize günü dünya için küçük, benim ve hayallerim için koooskocaman bir adımdı. Hele ki vizeyi alabilirsem beni tutabilene helal olsun. (Arkada ı can't remember to forget you çalıyor ve yazmak çok eğlenceli kdhdlsh) Her önümden geçen kişinin yüz ifadesine bakarak vizeyi alıp alamadıklarını bakıyordum. Bir kız önümden ağlayarak geçtiğinde ya benimde sonum böyle olursa diye düşünmedim değil. Galiba vize almak gerçekten zor olacaktı. En son sıra bana geldiğinde vizemi almak için emin adımlarla podyumda yürür gibi yürümeye başladım. İlk önce adımla başladı, birkaç soru sordu ve 1 dakika beklememi söyledi. Ortalama 5 dakika sonra elime vizemi verdi. Ve bana anlatması gereken şeyleri anlatıp "iyi günler" diyerek uğurladı. Abi ne? Nasıl? Bu bu ne lan? Ben vizemi aldım az önce... ALDIM, CİDDEN ALDIM. BEKLE BENI JAPONYA BEN GELİYORUM. TÜM DEFTERLERİ KAPATIP HERŞEYDEN KURTULUP JAPONYA'YA GİDİYORUM... Binadan dışarı çıktım, etrafa baktım ve derin bi nefes aldım. Dolmuşların yeri uzaktaydı. Oraya gidene kadar bazı şeyleri düşündüm. Evet çoğu şeyden kurtuluyorum belki ama bazı şeyleri geride bırakıyorum. AMAN BANANE YA (paranız mı bitti, işten mi ayrıldınız, banane am-) SANKİ HİÇ GERİ GELMİCEM TÜRKİYE'YE. Ara sıra ablamı görmeye gelirim işte, yani altı ayda bir belki. Belki o da ara sıra beni görmeye gelir. Onda para çok nasıl olsa. Kurdu kendi atölyesini haspam bide yengem destek verince bir yürüdü bunun atölye görmeniz lazım. Evet evet düşündüğün gibi ablam mimar, maaşını da söylerdim de bana da söylemiyor. Haspam saymamış hiç bereketi kaçmasınmış. Neyse ya banane. Benim bankayı boşaltmam lazım hangi parayla Japonya'ya gideceğim. Bunları düşünürken ablamlara giden dolmuşun geldiğini gördüm. Dolmuşa bindim ve bilin bakalım noldu? İki üç teyzoşun bana gönderdiği bakışlara maruz kalarak yerime oturdum. Ama artık alışmıştım hep oluyordu zaten. Evin oraya varır varmaz koşar adımlarla binaya girdim. Kapıyı tıklattım. Yengem kapıyı açtı. Beni burda beklemiyormuş gibi "Cevahir napıyon lan burda?" diye sordu. Bende zengin implant dişli ana karakterin annesi gibi içeriye dalıp " a şey ben Elif hanıma bakıp çıkacaktım malum karşınıza her gün müstakbel bir japon vatandaşı çıkmaz" diyerek de bu rolümü sürdürdüm. Ablam da hemen atılarak "hadi canım nasıl oldu da verdiler sana vizeyi ya" dedi. "Söylemesi ayıp Japonca yeterlilik sınavında N5 seviyesini geçince sandılar ki japonum hahhahhaymdhslshalhxla" diyerek gülmeye başladım. Bu ne ya aile saadetine döndük iyice. Bundan sonra çok anlatıcak bişeyim yok zaten. Ablam vizeyi alacağımı bildiğini ve aldığım gibi onlara geleceğimi bildiği için kutlama yaparız diye pasta almış. (Böyle ablaya can kurban götünü yediğim.)....

Aslına bakarsanız bu bölümde çaba ve sonucunu yazim dedim bu kadar kısa olmasını beklememiştim neyse... Güzel bence <3

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 30, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

japon kılıklı (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin