Onu ilk gördüğümde eski gitarının toz tutmuş tellerinde tatlı melodiler, pembe dudaklarının arasından dökülen, yerde acı içinde kıvranan çocuğun dudaklarından dökülen kelimeler ile eş değerde acıtan acı dolu kelimeler vardı. Ben ağlıyordum. O, gözlerini tek tük olan insanlara çevirmemekte karar kılmış gibiydi. Kalbim tüm içtenliğiyle onun sözlerine eşlik etti içinden. Fakat kimseler duymadı. Onu son gördüğümde eski gitarının tellerinde aynı melodi dolaşıyor, dudaklarından aynı sözcükler beni çevreliyordu. Ve ben yine ve yeniden ağlıyordum. Bu sefer ona içimden de olsa eşlik edemedim. Solo performansını sonuna kadar da izleyemedim. Bir telefon melodisi yapabildiğim ve yarısına kadar geldiğim her şeyi yıkıp geçti. Kar iri iri yağıp kasabayı beyaza boyarken ellerimde eldivenim yoktu. Dımdızlak, çırılçıplak karın karşısındaydım O gece bu kasaba beni çok üşüttü. Kar ise benim bu halimi görmesine rağmen hiç kesintiye uğramadan yağmaya devam etti.
3 parts