-aksamci

istanbulda tifüs, memlekette zelzele, dışarıda harp, 
          	ben sana aşığım.

-aksamci

devrim dediğin yalnızca meydanlarda yükselen bir çığlık değildir; insanın içinde, en sessiz anında patlayan yıldırımlardır. kimi zaman bir sigaranın dumanında saklanır, kimi zaman bir şairin duvara yazdığı iki mısrada yankılanır. ve o an, bütün otobüsler yol kenarına çekilir; çünkü şehir bile bilir ki, içten gelen bir devrimin gürültüsü hiçbir motorun uğultusuna benzemez.

-aksamci

asıl medeniyet, işte o içten doğan devrimdir: yüreklerin kendi tahtlarını kurduğu, vicdanın en yüksek kanun olduğu, özgürlüğün gökyüzü kadar sınırsız kaldığı yer.
Reply

-aksamci

çünkü devrim, önce insanın içinde olur. sonra bir şarkıya karışır, bir duvara yazılır, bir çocuğun gözlerine düşer. ve artık hiçbir hükümet, hiçbir yasak, hiçbir duvar onu durduramaz.
Reply

-aksamci

düşünceler yasaklandıkça, sokaklarda daha özgür dolaşır. bir kelime, zincirleri kırar; bir bakış, imparatorlukları yıkar. ve mahalleye bayram gelir; çocuklar oyun oynar, kadınlar balkonlardan birbirine seslenir, erkekler kahvelerde değil, yüreklerinde umut demlemeye başlar.
Reply

-aksamci

leyla’nın mahallesinin köpeği. leyla’nın gözleri değmiştir ona. belki leyla’nın elinden bir kap su içmişliği vardır. belki kapısının önünde yatıp uyumuşluğu vardır. belki leyla elleriyle onun başını okşamıştır. o herhangi bir köpek değil, yeryüzündeki en güzel şeyden de güzeldir şimdi bana.